’Avuç avuç suyunu içtiğim lokma lokma ekmeğini yediğim
bu vatanın insanlarına yaptıklarımdan pişmanım ’ bile diyemeyen;
bir terörüstin, bir insanlık düşmanının peşinden sürüklenen,
dağdan inen terörist insanlar ödül verilir gibi salıverildiler.

Bunun dünyada bir örneğinin olduğunu sanmıyorum.
Hiç bir suçun cezasız kalmayacağı teraneleriyle büyütüldük,
yalanmış meğer.

’Halbuki kötüye yapılan yardım kötülüğü artırır’ demiş atalarımız,
doğru da söylemişler. Keşke bunun bilincinde olabilseydik ama değiliz.

Kimbilir onları salıverenler belki de ’afferin arada böyle çıkın dağa,
alın elinize silahları, gösterin kendinizi, tehditle çok şeyin üstesinden
gelirsiniz ’ deyip sırtlarını sıvazlamış, omuzlarını yepelemişlemişlerdir.

Şehidler mi? onlar suçluydu. Ta oralara kadar gidip devletini, vatanını,
milletini savunmak için askerlik yaptıkları için.

Gâziler? Çoğu gazi olarak bile tanınmamış, işlem görmemişlerdir.
Onlar da suçluydu doğuda askerlik yapıp teröristlerle çarpıştıkları için.
Belki de neden teröriste karşı savaştın diye onlar yargılanacaklardır.
Teröriste silah doğrultmak suç sayılacaktır kimbilir.

Doğuya gidip orda şehid olan, çalışan öğretmeni memuru, ebesi
hemşiresi doktoru, askeri...suçlu onlar. Çalışıp kendilerini onlar için,
o karda kışta, o yoksunlukta, o zor şartlar altınta feda etmeselerdi.

Artık yeni dünya düzeninde suçlular suçsuzlara ceza verir oldu.
Terör suç olmaktan çıktı. Vatanı savunmak suç oldu gibi geliyor.
Demokrasi açılımı paravanının ardına sığınıp tüm milli değerler
alt üst edilildi, milli çıkarlarımızdan tavizler verildi.
Allah sonumuzu hayırlı etsin.