Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
gandi34
gandi34

Gözyaşı Güzeli-2

Yorum

Gözyaşı Güzeli-2

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

718

Okunma

Gözyaşı Güzeli-2

Nazlıcan’a

Ayrılığın tütsüleri gri geceler gibi yalın şiirden öte gözyaşları sunmaya başladı. Gözyaşlarım aya damladı, yakamozların serenadıydı hüngür hüngür ağlamalarım.Yıldızlara baktım gece 3:35 olmuş, acılarımın senaryosunu oynayan bir film izliyorum.Yıldız,hadi uyu diye uyarı bulundu git yıldızın belki bir gün gecene gelir.Çok hasretlik çekiyorum ki denizlerimizdeki yansıma hüzünlerimin silueti belirgin.Bir türkü de kurtarmıyor geceyi. Fotoğraflarını alıyorum kucağım hani annesini özleyen bebeklerin annesinde bir parçayı kucağına aldığı gibi.
-Ya Rabbim bir kula bu kadar çok hasret çok ağır geldi.Asi olmuyorum ;ama ben de Yakup değilim .Dünyada Yakup bir taneydi.Şimdi çağdaş Yakup gibi yaşıyorum.Bir gün belki aşk kervanı geçer de seni bulur getirir bana. Meryem’in gözlerinden medet umuyorum.Gözler çağırır aşkları,kutsanmış gölgelerde ciğerini közlüyorum.Eğişime uğramış yüreğimizin can kırıklarından gitmelerin ama bebekleri doğuyor.
-Hani seni bebeğin nerde? Hani ismine kitap yazdığım bebeğin nerde?
Hani kocaman bebeğin ben nerdeyim? Hangi bebek,beni ağlatır biliyor musun? Ben hangi amaçların, hangi özlemlerin,hangi sensizliğin babasıyım.Yüreğimi okşadıkça hüzünlerin yelleri ,savruluyorum gözyaşı göllerine. Sabırla aşk da elbet tutacaktır sözcüklerimizin balıklarını. Oltam da yok, bakışlarımdan geliyor balıklar.Biraz da balık hafızalı değilim demek ondan da olabilir. Baksana hiçbir şeyini unutmadım gülparem.
-Acep ölseydin diyorum,ölümüne alışmak sanırım daha kolay gelirdi.
Benden ölmene alışamadım ki.Yüreğimde boylu boyunca cesedin var.Mumyalanmış her şeyin, gülücüklerin, yankılanıyor duvarlarda,yemeklerinin lezzeti kaplamış mutfağı,sen senfonisi ,sen resitali,sensizlik krampları…
Sen gelene kadar kollarım açık, pencerem sonuna kadar aralıklı,yüreğim yaralı ve yamalı.Biraz erken gelsen,kanserli bir aşk hastasına derman olsan,baksan ilk baktığın gün gibi…
Pencereme konan bir Yusufçuk seni bana anlattı bu gece.Okşadım soğuktan üşümüş aşklarını, minik kızıllığından öptüm,balkondan içeri gecene kadar seni anlattı, zaten seher vakti olmuştu,yazım da bitmek üzereydi.
Yusufçuk dediki:Umudun demirden değil,paslanmaz.Senin umudun sevdadan,sevdanın maddesi tutkudur ki o sende çok var. Allah’tan içten yanarak, bütün benliğinde bir şey istersen mutlaka olurmuş dedi.
O minnacık adımlarıyla salona kadar geldi,kanatlarını açtı uçtu ikimizin fotoğrafının üstüne aramızda kaldı.
- Ben ikinizi barıştırdım, bak aranızdayım ben de oğlunuz Cemil Meriç,bu kareyi çeker misin dedi.
- Bu kareyi çekmek için bir ömür vermeye razıyım Yusufçuk. Beni sen duyma Cemil Meriç duydu gülparem.İçimdeki sancıların adressizliğinden adıllar türemez.Ki türerse sözce değiştirir biliyorsun. Ben başka sözcük değilim, sevgiyim en uzun cümlelerin öznesinde.En uzun gecelerin karanlığına beyaz bir tutkuyum,amaçlarımda senin yamaçlarında yetişen gül ateşler büyür.
- Sevgiyim, alınman sevdalar zemherisinin dehrinde.Dertliyim, düne dair her sensizlik hecesinde.Ne okusam senin baş harfinde dağılıyor dünyam.Gel toparla hecelerim, gel yeniden aşk alfabemin ilk harfi olarak kalıver yazıncılarımda.

Suya yazdığım beklemeler mesnevisini okuyor balıklar.Balıklar bilmez ki Halık biliyor senli sancılarımı.Ben aşkın ,ben aşksızlığın, ben bedellerin , ben yaşanmışlığın ince telindeki yürek yazısıyım. Sana yazılışlarımdan nurlu bir ezber okuyanı götürür asillerine. Asla bitirilemeyecek bir aşk’ın literatürlerindeki son aşk halkasıydım.Hiç kimse bu aşk bitmez derken, auralar solmadan kendi güneşinde aşk ışığın yaylı gecelerden çekildi.
Hazar ‘da elleri kınalı Zin,Fırat ‘ta yüreği pareli Leyla, Nil’de gönlü hançerli Züleyha,Tuna akışları katranlı Aliya,Ren’de aşk ilmi kızıllaşmış Juleyet ve “Bendenizin’ de her şeyi bende saklı Nazlıcan…Bütün bu güzellerin nehrinde yıkandın ve bu nehirler aşk üreğimden akar.İçim artık çok temiz gel gülparem, temiz aşk vatanın başkentine.
Sonu belirsiz bir menzilin eşiğinde gelmelerin süzgecinden geçtim, artık benden yaralıyıcı küçük bir taş ya da geçici heveslerin tortusu yok bilesin.


Hayrettin Taylan

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gözyaşı güzeli-2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gözyaşı güzeli-2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gözyaşı Güzeli-2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
17.10.2009 16:46:54
Beğeni:
0
Okunma:
718
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL