Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
hiPoKoNdRiyAk!
hiPoKoNdRiyAk!

Ayn-ül Hayat

Yorum

Ayn-ül Hayat

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

839

Okunma

Ayn-ül Hayat


Geçen saniyeler, geçen dakikalar, geçen saatler…
Dünya dönüyor ve bir tarafı aydınlanıyor. Yeni bir gün doğuyor, bulutları yararak.


Sabahın ilk saatlerinde bakkalını açan amca, sıcak ekmeklerini dolaba diziyordu. Birbirlerine seslenmeleriyle sokakları yankılatan pazarcılar, pazar tezgâhlarını kurmakla beraber aynı zamanda nasıl tezgâhlarını güzel gösterebilir onu tartışıyorlardı. Koşturarak servis arabasına yetişmeye çalışan kadınlar evden dert yanıyorlardı. Gözlerini ufalaya ufalaya okulun yolunu tutan minik öğrenciler, “Anne yarın okula gitmesem olur?” diye sorarak şimdiden yarının pazarlığını yapıyorlardı. Dosyalarını toplamaya çalışan öğretmenler, okul zilinden önce okulda olmak için acele ediyorlardı. Her bir durakta bir müşteri daha almak için duran otobüs şoförü, dolmuşta nefes alabilmek için bile boşluk bırakmamıştı.


Saniyeler geçti, dakikalar geçti, saatler geçti…
Dünya döndü ve bir tarafı aydınlandı. Yeni bir gün doğdu, bulutları yararak;
ve başladı bütün insanların koşuşturması.


Sabahın köründe bakkalcının müşterilerini kaybetmemesi için erkenden gelip bakkalını açması gerekiyordu. Erken saatlerde tezgâhlarını ayarlayıp, insanların gözünü boyayarak ellerindeki tüm malları satmalıydı, pazarcı. Küçücük bünyeleriyle daha ilk günlerden okula gitmek istemeyen öğrencilerinde her gün erken kalkmak zoruna gidiyordu. Bir kişi daha fazla alabilmek için her durakta durup dakikalarca bekleyen şoförün, eve biraz daha fazla para getirmekten başka bir amacı yoktu.

Bu koşuşturmaların dışında bir de minik Ayşe vardı. Soğuktan önlüğü büzüşmüş, içerisinde kaybolmuş, kirden saçları birbirine yapışmış minik Ayşe… Kuruyan dudaklarıyla; “Bir mendil alır mısın abla?” diye soruyordu gelen geçene. Cılız sesini duyan yoktu…

Bakkalcıdan, pazarcıya; öğrenciden, öğretmene; şoförcüden, minik Ayşe’ye…
Hepsinin sadece bir amacı vardı;
“Hayatta kalabilmek!”

Hayatta kalıp, daha güzel günler geçirmek için çalışmalılardı. Okumalılardı… Gelecek güzel günler için okutmalılardı da…


Saniyeler geçiyor, dakikalar geçiyor, saatler geçiyor…
Dünya dönüyor ve bir tarafı kararıyor. Bir gün daha bitiyor, yeryüzünün tüm pisliklerini örterek…

Ama biliyoruz ki yarın güneş doğacak ve karanlığın ardındaki tüm pislikler ortaya çıkacak.



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ayn-ül hayat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ayn-ül hayat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ayn-ül Hayat yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
pelin
pelin, @pelin35
17.10.2009 01:16:10
Güzel ve etkili bir anlatım tarzınız var.

Gece örtse de insanların tüm pisliklerini, güneş hepsini bir bir ortaya çıkarıyor her gün, belki de düzen dedikleri düzensizlik bu olsa gerek...

Kaleminize sağlık...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL