Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
MURAT AKTAS(ZİZİFOS)
MURAT AKTAS(ZİZİFOS)

ŞİMDİ NE YAŞANDIĞINI YAZMAK BEDEL İSTER....GÜNE GÜNCELE DAİR.......

Yorum

ŞİMDİ NE YAŞANDIĞINI YAZMAK BEDEL İSTER....GÜNE GÜNCELE DAİR.......

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1206

Okunma

ŞİMDİ NE YAŞANDIĞINI YAZMAK BEDEL İSTER....GÜNE GÜNCELE DAİR.......

ŞİMDİ NE YAŞANDIĞINI YAZMAK BEDEL İSTER....GÜNE GÜNCELE DAİR.......


merhabalar;
nasılsınız?...

şimdi bu yazıyı okumaya başlayan herkes içinden bir merhaba dedi ardındanda iyiyim...genelleme yapılarak yazılan bu iki kelimeyi üzerinize aldınız...
şaşırmanızada hiç gerek yok yapmış olduğunuz yapılması gereken bişeydir...doğru yaptınız...
yalnız memleketimizde yaşanan onlarca olayı tv kanallarınında internet sitelerininde okuduğumuzda neden olanların kendi memleketimizde kendi insanlarımıza yapıldığını düşünerek üstümüze almıyoruz...belkide alıyoruz kendi başımıza gelse diyoruz içimizden peki sonra...????

geçenlerde uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşı gördüm daha doğrusu o beni gördü. gece geç saatlerde amasyanın kirlilik nedeniiyle gün geçtikçe karalaşan ve özelliklede yaz günleri kokusuyla nam salmış hale gelen yeşil ırmağının kenarında dilimime takılıp kalan bir türküyü söyleyerek yıldızlara sesimi duyurma gayreti içinde başımı göğe çevirmiş yürürken biri koluma sarıldı irkildim peşinde saniyelerce şaşkın bir tavır takınarak sustum.....murat hocam nasılsın ne yapıyorsun bu saatte tek başına dolanarak...o konuşuyordu bense artık şaşkınlığımı gömmüş olur olmadık yerde kafa sallıyordum ardından beni evine davet etti hala evlenmemiş tek yaşıyormuş...güzel bir yaptı ben beğenmesemde tadını (açık olduğu için) yinede güzeldi çayı
biraz geçmişten söz ettik fakat her konuşmanın sonunda sözler şimdiyi işaret ediyordu o pek sevmediği için bu günü konuşmayı her seferinde tekrar geri sarıyordu...zaman sonra ben sohbetin direksiyonunu kavradım el mahkum konuşacağız dedim...zira kimimizde kronikleşen sadece geçmişi karalama yada sadece geçmişi övme muhabbetlerini oldum olası sevmedim. bide bunu kimi kendine aydınım diyen yazarım sanatçıyım diyen onlarca insanda görünce tamamiyle düşmanı oldum geçmişi anlatmanın...haksızda sayılmam hani 90 lı yıllarda çoğu aydın 80li yılları faşizm diye işkence diye atlandırırken insanlar hapisanelerde katlediliyor du onlar on sene geriyi karalayıp memleketteki faili meçulleri yazmıyorlardı şimdi 2010 yıllara yanaşıyoruz 90 yılları kötülüyorlar o dönemki yapılan işkenceleri araştırıp insanlık suçu diye yazarak kendilerinin duygusunu tatmin ediyorlar oysa yasal bir dergi dağıttığı için felç kalan ferhat gerçek neresinde bu yazıların yada 19 aralık katliamında yakılan insanları neden görmüyorlar felç kalan arkadaşının hesabını sormak için demokratik bir şekilde eylem yapan engin çeberin işkencede katledilmesini görebiliyormusunuz sayfalarda hayır...inannın bundan 10 sene sonra bu aydınım diyen bir çok insan bunları yazacak hergün...mesela şimdi hastanenin mahkum koğuşunda tutulan güler zereyi hangi yazarın sayfasında görebiliyorsunuz evet kanser hastası güler zere gün geçtikçe ölüme gidiyor ergenokon tutuklularınınbir raporla çifter çifter serbest bırakılırken güler zere onlarca rapora rahmen serbest bırakılmıyor çünkü o ne masum insanları öldürüp toplu mezarlara gömdü nede yüzüne maske takıp nice öğrenciyi evlerinde kurşuna dizdi çünkü o sadece ne abd ne ab tam bağımsız türküye dedi...tıpkı daha dün taksimde ımf nin kurmaylarını protosto ettikleri için poılisin zalim saldırısına maruz kalan insanlar gibi bakıyorumda medya hep yakılan bankaları ve esnafın zarar gördüğünü yazıp duruyor peki hırsızın hiçmi suçu yok. tamam esnafa zarar verilmesinin bende taraftarı değilim ama dikkat edin dünyanın her yerinde bu eylemler oldu bitek türkiyede polis müdahale etti çünkü sistemin hiç bir muhalif sese tamüşü yok ne demişlerdi eylemciler taksimden yürüyeceğiz tamam denseydi böylemi olurdu....ve polisin attığı gaz bonbalarından sıktığı biber gazlarından bir insan hayatını kaybetti...hatta anbulans değerli türk polisinin kafasına çarpan bir taş için meşkulken o vatandaş polisin yol vermediği taksinin içinde can çekişiyordu...ama emin olun bunlar seneye yazılacak çünkü şimdi yaşananları yazmak bedel istiyor ve o bedeli göz önüne almayanlar ve de kendi duygularını tatmin ederek belli kesimlerden kabul görmeye çalışanlar şimdi olanları değil ya olacak diye hayal ürünleri safsatalarını yada arasından seneler geçmiş olanları yazarlar...düşünün şimdi bu gün enerji bakanlığının bahçesinde metan gazından zehirlenen işçi sizin kocanız yada sel katliamında devlet metorijinin tüm uyarılarını dikkate almadığı için hayatını kaybeden biri sizin anneniz yahut güler zere sizin ablanız olsaydı ne yapardınız ki onlarında aileleri var ve tıpkı engin çeber gibi tanıdıklarını sahiplenmeninde bedelleri var ve onlar o bedelleri ödemekle meşkuller ya siz....

bu yazının başındaki kelimeleri kendi üstüne alınan herkesi memleketimizde olan her kötü olayı kendi başından geçmiş her iyi olayıda kendi başarmış şaklinde düşünmeye davet ederek eski bir alman anoktodu ile yazımı bitiriyorum.

___Önce devrimcileri aldılar ben sesimi çıkartmadım, sonra demokratları aldılar ben yine sesimi çıkartmadım,sonra beni aldılar fakat beni aldıklarında geride ses çıkartacak kimse kalmamıştı.......

hepinizi özlemle kucaklıyorum
murat aktaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şimdi ne yaşandığını yazmak bedel ister....güne güncele dair....... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şimdi ne yaşandığını yazmak bedel ister....güne güncele dair....... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİMDİ NE YAŞANDIĞINI YAZMAK BEDEL İSTER....GÜNE GÜNCELE DAİR....... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL