Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
MASSİMO
MASSİMO

2-Türkçe ibadet nasıl kabul edildi ?

Yorum

2-Türkçe ibadet nasıl kabul edildi ?

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1029

Okunma

2-Türkçe ibadet nasıl kabul edildi ?

MASSiMO NUN ORHAN VELi iLE iLGiLi YAZI DiZiSi-VARAN 2

Özdemir İNCE / Hürriyet / 9 Haziran 2006 Türkçe ibadet nasıl kabul edildi?

Türkçe ibadet nasıl kabul edildi?

ARALIK 1931- Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle dokuz ünlü hafız, Dolmabahçe Sarayı’nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı.

10 Ocak 1932- Türkçe ezan için konservatuvar üyesi İhsan Bey’in yaptığı bestenin kısa zamanda öğretilemeyeceği anlaşıldığından, geçici olarak ezanın asli şekliyle okunmasına izin verildi.

22 Ocak 1932- Kuran’ın Türkçe tercümesi ilk kez İstanbul’da Yerebatan Camii’nde Hafız Yaşar (Okur) tarafından okundu.

29 Ocak 1932- Sultanahmet Camii’nde sekiz hafız tarafından Türkçe Kuran okundu.

30 Ocak 1932- İlk Türkçe ezan Hafız Rifat Bey tarafından Fatih Camii’nde okundu.

3 Şubat 1932- Kadir Gecesi’nde Ayasofya Camii’nde halkın büyük ilgisiyle Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okundu.

5 Şubat 1932- İstanbul Süleymaniye Camii’nde ilk Türkçe hutbe okundu.

18 Temmuz 1932- Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe okunmasına karar verdi.

26 Eylül 1932- Yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi.

1 Şubat 1933- Bursa’da gösteri yapan gericilere Mustafa Kemal şu yanıtı verdi: ’Konunun aslı esasında ’din’ değil ’dil’dir. Kesin olarak bilinmelidir ki Türk milletinin milli dili ve milli benliği, bütün hayatında hákim ve esas kalacaktır.’

4 Şubat 1933- Müftülüklere ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların ’kati ve şedid bir şekilde’ cezalandırılacaklarını bildiren bir tamim gönderildi.



16 Haziran 1950- Ezanın Arapça okunması yasağı kaldırıldı.



Orhan Veli’nin, ’Şairin Dehası’nı kanıtlayan bir başka yazısı daha var. O da kendi yayınladığı Yaprak (15 Haziran 1950) dergisinde yer aldı:

Ezan Hürriyeti

’Ezan konusu üzerinde başbakanın görüşünü savunanlar dediler ki: ’Gerçekten laik, gerçekten demokrat bir memlekette ibadet kanunla bağlanamaz.’ Bir bakıma doğru, ama kazın ayağı büsbütün de öyle değil. Gerçekten demokrat bir memlekette kanunla bağlanamayacak daha birçok şey vardır. Bunların başında fikir hürriyeti, söz hürriyeti, vicdan hürriyeti gelir. Memleketimizde bunların hepsi kanunlarla, hatta kanunsuzluklarla bağlı dururken işe ezan hürriyetinden başlamak bize biraz da leğen örtüsünden başlamak gibi göründü.

Mademki Demokratız

Gerçekten demokrat bir memlekette ibadet kanunla bağlanmaz. Ancak biz düpedüz demokrat bir memleket değiliz. Biz devrim içinde olan bir memleketiz. Bu yüzden de birçok şeyi kanuna bağlamışız. Başka memleketlerde sadece bir örf işi, bir gelenek işi olan kıyafeti bizim memleketimizde kanun tespit etmiş. Başka memleketlerin kanları ile kurdukları demokrasiyi bile biz kanunla yaratmışız. Bu kanunlardan, devrimimize zarar verecek olanlar bir yana, birçoğuna dokunmasak herhalde iyi ederiz.

Çünkü ezan hakkındaki kanunu kaldırdıktan sonra kıyafet kanununu, yazı kanununu falan da kaldırmamak için sebep yok. Öyle ya, madem ki demokrat bir memleketteyiz, isteyen fes giyer, isteyen sarık sarar, isteyen tahsilini Arap harfleriyle yapar, isteyen tekke açar, isteyen büyücüye gider, isteyen muska yazar.’
*
Orhan Veli’nin yazısı bitmedi. Yarın devam edecek.


hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx? id=4552045&yazarid=72

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
2-türkçe ibadet nasıl kabul edildi ? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 2-türkçe ibadet nasıl kabul edildi ? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
2-Türkçe ibadet nasıl kabul edildi ? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL