2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
591
Okunma
Bir canlı düşünün!
Kendi sinin sadece küçücük bir parçası olduğu doğayı ve doğanın dengeli kurulumunu değiştirmeye ve onu ıslah etmeye çalışıyor. İşte insan denen yaratık. Başta kendi sinin olmak üzere diğer tüm canlıların baş belası.
Tüm canlılar eko sistemin dengesi içindeki rollerini bir milim şaşmadan, doğaya olan saygılarında asla kusur etmeden binlerce yıldır aynı yaşam tarzını değiştirmeden sürdürürlerken, insan denen yaratık anında değişiverir. Para için değişir, rant için değişir, görgüsüzlük eder, doyumsuzluk eder, kendi çıkarı için kılıktan kılığa girer. Sadece kendisi girmez çevresindekileri de değiştirip giydirmeye çalışır.
Saygısızca dere yatağına ev yapar, fabrika kurar, sonra dereyi ıslah etmeye çalışır. Halbuki ıslah olması gereken kendisidir. İnsan denen yaratık her şeyi anladığını zanneder de derenin boşuna var edilmediğini bir türlü anlayamaz. Eğer derelerin ıslah edilmesi gerekseydi bu eko sistemin kurucusu birkaç tanede ıslah edilmiş dere var ederdi. Uzaya giden ahmak insan derelerin ıslah edilmek için değil gerektiğinde sellerin suların bolca akması için var olduklarını bir türlü kavrayamaz. Ya da kavrar da çıkarı uğruna anlamak istemez, bu sefer başına gelmedikte kalmaz. Şunu unutmayalım! İnsan doğaya ne kadar müdahale ederse o kadar kendi yaşamını tehlikeye atmış demektir. Siz Çoruh Nehrine set çekmek için dağları yarıp yok edeceksiniz, orada yaşayan tüm canlıların ortak yaşam kaynağı olan derelerin sularını para için satacaksınız ve bunun hesabını sizden kimse sormayacak öylemi! Yer üstü sularını bilinçsizce tüketip sonra yerin altındaki suları da icat ettiğiniz pompalarla çekip yok edeceksiniz ve bunu doğa görmezlikten gelecek öylemi? Milyonlarca kilometre karelik orman alanlarına tonlarca beton dökerek doğaya nefes aldırmayacaksınız sonra rahat rahat yaşayacaksınız öylemi? Bir gün bunların hesabı insan denen yaratıktan fena halde sorulacak. Yaşanan felaketlere bakarsanız soruluyor da zaten. İnsanlar yinede anlamazlıktan gelerek doğaya düşmanca davranıyorlar. Bir gün insanlar doğaya karşı yaptıkları saygısızlıkların hesabını vermek üzere toplu halde huzura çağrılacaklar, işte o zaman kıyamet kopmuş olacak.