Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
HALİME  ALTUĞ
HALİME ALTUĞ

AZDIRMA, RAHAT BIRAK İÇİMDEKİ DELİYİ, BANA SORMA BENİM DE BİLMEDİĞİM GİZLİYİ...

Yorum

AZDIRMA, RAHAT BIRAK İÇİMDEKİ DELİYİ, BANA SORMA BENİM DE BİLMEDİĞİM GİZLİYİ...

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

3397

Okunma

AZDIRMA, RAHAT  BIRAK  İÇİMDEKİ  DELİYİ, BANA  SORMA  BENİM  DE  BİLMEDİĞİM  GİZLİYİ...

AZDIRMA, RAHAT BIRAK İÇİMDEKİ DELİYİ, BANA SORMA BENİM DE BİLMEDİĞİM GİZLİYİ...


Hayatımın bütünden yoksunluğu, bütünlüğüm içinde anlamlaşan parçaların tek tek ve aheste aheste koparılışı…

Parçalara bölündüğüm, dağıldığım, dağıttığım, dağıntıya, dağınıklığa tahammülsüzleştiğim süreç…

Ruhumu sarsan yetersizlik ve yabancılaşma duygumu, hoşnutsuzluğumu, ciddîlşen rahatsızlığımı besleyen, güçlendiren ve geliştiren nedenlerin esrarı ve belirsizliği yıkıma uğratır ruhî varlığımı…

Hangi düzlemde düze gelir düzelmeyenler ?

Ağır ve dayanılması güç sonuçların ağır etkisi altında nasıl değerlendirilir, tespit edilir sonuçların nedenleri ?

Nasıl ?

Azabın, zulmün, ıstırabın, derin sıkıntının, bunalımlı anların, anlamsızlaşan zamanın ve mekânın, sevimsizleşen insanların, bulanık ve bulantılı görüntülerin kesintisiz ilerlemesi insana, hangi duyguyu hasıl eder insanda ?

Bir ‘’ arayış ‘’ duygusu mu bırakır kalbin kucağına ?

Bir ‘’kaçış ‘’ duygusu mu ?

Derin bir ‘’ durgunluğa ‘’ mı dönüşür her biri ?

Bütün bir iç dünyamı kaplayarak yükselen ve azgınlaşan, azmanlaşan, şiddetlenen ve hırçınlaşan bir ‘’ iç yangınına ‘’ mı ya da ?

Yaşananları yeni ve yenileyici bakışlarla temaşa etme karşısına neden dikilir bütün çirkinliği, hayasızlığı ve acımasızlığı ie sıradanlık ve alışkanlık ?

Ruhum öz dünyasına kaçmak için gayrette, dünyaya şimdi inmiş gibi niçin değil hayrette ?

Niçin ?

Yüreğim uçmayı dilerken semavî alemlere, ayağım nasıl ve niçin takılır gölgelere, belirsizliklere ?

Neden her güzellik ve tatlılık, beni incitir geçer ve gider, ruhumu yaralar ve parçalar ?

Neden solgun, ölgün, bozgun, süzgün, mahzun, içkin ve kasvetle suskun bazı anlar ?

Neden solmaz, yıpranmaz ve eskimez rayiha üflenmez varlığa ?

Ruhu kabzedilen hayatın neden insanın ruhuyla mümkün olmaz ihyası ?

Neden zamansız ve mekânsız kalır hayat, harfsiz ve kelimesiz konuşur benimle ?

Yüreğim ! ! !

‘’ Eğri dallar kadar halsizsin, yorgunsun…

Birikmiş sulardan daha durgunsun…

Gizli dertlerle içten vurgunsun…

Akmayan yaşlarla kızıldır, sıcacıktır yüzün…

Gözünde bir küçük noktadır hüzün… ‘’

Bu ne hazin ben ve ben içinde, yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde…

Nefes alırken bile bir kırgınlık ve pişmanlık… Hakikât değişmekte daha bitmeden cümle, koşamıyorum yetişmek için bütün gücümle…

Geçer mi bir gün bu karanlıklar, gecenin ardında yine gece mi var ?

Gözlerimde bir hiç-in aksi, bir derin hiç-in…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Azdırma, rahat bırak içimdeki deliyi, bana sorma benim de bilmediğim gizliyi... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Azdırma, rahat bırak içimdeki deliyi, bana sorma benim de bilmediğim gizliyi... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AZDIRMA, RAHAT BIRAK İÇİMDEKİ DELİYİ, BANA SORMA BENİM DE BİLMEDİĞİM GİZLİYİ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
meselci
meselci, @meselci
8.9.2009 14:38:05
Yüreğim uçmayı dilerken semavî alemlere, ayağım nasıl ve niçin takılır gölgelere, belirsizliklere ?

Neden her güzellik ve tatlılık, beni incitir geçer ve gider, ruhumu yaralar ve parçalar ?

Neden solgun, ölgün, bozgun, süzgün, mahzun, içkin ve kasvetle suskun bazı anlar ?

Neden solmaz, yıpranmaz ve eskimez rayiha üflenmez varlığa ?

Ruhu kabzedilen hayatın neden insanın ruhuyla mümkün olmaz ihyası ?

Neden zamansız ve mekânsız kalır hayat, harfsiz ve kelimesiz konuşur seninle ?

Yüreğim ! ! !

‘’ Eğri dallar kadar halsizsin, yorgunsun…

Birikmiş sulardan daha durgunsun…

Gizli dertlerle içten vurgunsun…

Akmayan yaşlarla kızıldır, sıcacıktır yüzün…

Gözünde bir küçük noktadır hüzün… ‘’

Bu ne hazin ben ve ben içinde, yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde…

Nefes alırken bile bir kırgınlık ve pişmanlık… Hakikât değişmekte daha bitmeden cümle, koşamıyorum yetişmek için bütün gücümle…

Geçer mi bir gün bu karanlıklar, gecenin ardında yine gece mi var ?

Gözlerimde bir hiç-in aksi, bir derin hiç-in…



......................................

kendinle
edebiyatla derin ve zengin bir hasbihal gerçekleştirmişsin
sevgili halime.

saygımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL