İçerde çok görültü vardı. Babası oğluna bağırıyordu ’neden bu kadar erken geldin tarladan’ diye...
Oğlu ’ Ama baba yapacak iş kalmamıştı hem bende acıktım onun için geldim’. Dedi.
Babası, ’ Öylemi alsana iş o zaman git evin önündeki bütün taşları topla ondan sonra gel ne yemek yapacaksan yap, seni aç gözlü köpek ’ dedi. Ardından çocuğun suratına bir tokat yapıştırdı.
Çocuk tamam dedi, ’Baba bakalım bu attığın tokatın bedelini nasıl vereceksin.’ dedi
ve evden koşarak çıktı..

Köylerinin yakınında çok büyük bir uçurum vardı. Çocuk ağlayarak ve koşarak uçurum kenarına geldi. Şöyle bir etrafına baktı uçurumun dibinde bazı köylüler vardı. Onların arasındada ablası var, ablasına şöyle dedi.
’ Git babama söyle davul zurna getirsin bu gün benim düğünüm ve tek başına benim düğünümü oynasın dedi. Daha ablası birşey anlamadan çocuk gözlerine mendili bağlamış kendini uçurumdan aşagı bırakmıştı.. Cesedinin başına toplanan köylüler çocuğun avucunda bir dilim kanlı ekmek bulurlar...
Böylece bir can göz açıp kapanıncaya kadar gitti bir hiç uğruna... Babası aynı gün iki gözünü kaybetmiştir.. Ablası ise gördüğü manradan etkilenir hafızasını kaybetmiştir..

bizler hergün onlarca ekmeği çöpe oraya buraya atarken bir dilim ekmeğin kıymetini bilmiyoruz..
bir dilim ekmek ve heba olan 3 hayat......

ALLAH SABIR VERSİN.........