İnsani ilişkilerde önemli olan, herşeyden önce yaratılış sebebimiz olan sevgidir,,, sevginin getirisi olarak kişi hoşgörülü ve güvenli olur.

Buna artı olarakdan, fedakarlık, anlayış, merhameti v.s.de ekleyebiliriz ve eminim hepinizin aklına gelmiştir, bunlar ’islam ahlakının’ vazgeçilmez kuralları, güzel ahlakın meyveleridir.

Sevgi varsa, sevilen kişiye karşı afda olacaktır, sevgi varsa, sevilen kişiye karşı her şeyde cömertte olunacaktır.
.

Son yazımda, şair arkadaşımın biri, ’keşke’ bu yazılanları yapabilseydik diye yorum yazmıştı, kendisine teşekkür ediyorum, çok doğru ama eksik yazmış.

Güzel ve hayırlı olanı sürekli yapamıyoruz belki ama bu yüzden onlardan hepden uzaklaşmamak, terk etmemek lazım.
Kişinin niyeti çok önemlidir çünkü ’ameller niyetlere göredir,,, kişinin niyeti ne ise eline de O geçecektir’ hadis-i şerif.

Her halde bizler Peygamber değiliz, Alimde olamayız ama Rabbimin nasip ettikleriyle bu yolda ’gayret’ ile düşe kalka yürüyebiliriz ve dogru yolda düşen elbette en az darbeyle ve cabuk kalkacaktır.

BirAlimi tanımasakda onunn yaşantısının takipçisi olabiliriz, bir seveniyle dost olabilir/ onu sevebiliriz, Alim’i dilimizle koruyabiliriz,,, yani biz istedikçe Allah katında/rızası için yapacak azda olsa illede bir şeyler bulabiliriz.
.

Bir çoğumuzun tanıdığı hatta kullandığı güya bir ’atasözü’ vardır,,, ’bir kahvenin kırk yıl hatırı var’ derlerya hani.

Zaman zaman batı kültüründen bizeler/mü’minlerin arasına sinsice sokulmuş, kabul ettirilmiş sözlerin, çok yazık, sadece biridir bu.

KUL,,, bir komşusun, akrabasının, arkadaşının v.s. kahve karşılığı hatırını sayarda, kendisini bir damla sudan yarattığı ve sayısız ni’metlerle donattığı Rabbini nedense hatırlamaz, unutur.

Ve O’nun nasip ettiklerini hatırlamayı bırak, verdiklerine razı gelmeyip isyan eder, şirk koşar,,, hem dünyasını hemde ahiretini karartır durur.

Oysa Rabbi ona, dünyayı bağışlasada kavuşamayacağı, en önemlisi Onu kişi olarak TEK/özel kılan Beynini ona karşılıksız verendir.

Görülen vede görülmeyen onca mucizelerle kusatılmış, essiz bir sanat eseri olan şahsının karşılığında Rabbi ondan sadece O’nu tanımasını istemiştir ve bunuda yine kendi dünyevi ve uhrevi huzuru/mutluluğu için istemektedir.
.
Haydin dostlar,,, Yine arkadaşımızın, kardeşimizin, komşumuzun, eşimizin hatırını saymaya devam edelim ama Yaradan’ıda unutmayalım derim çünkü Allah rızası ve hayırla dolu bir dünya hayatı mutlu bir CenneT hayatı demektir.
.

Yine bir CUMA, yine çokca DUA,,,
Ve SEVGi, UMUT ve DUA ,,, hayatı değer taşıyan ni’metlerden en önemlileri ve sadece üçüdür /bence/
.

Unutmayalım, dahası umutsuz olmayalım. Mü’min ’korku ve umut arası yasamalı’ ama ümitsiz kalmak bir mü’mine yakısmaz hatta büyük günahtır.
’Kişi kendine istedigini mü’min kardeşine istemedikce tam iman etmiş sayılmaz’ hadisine uyarak bizde mü’min kardeşimize dua etmeyi ihmal etmeyelim çünkü kişinin mü’min kardeşine yaptığı duaya melekler de amin derler ve yapan içinde aynı duayı Allah’a ederler, öyleyse varmı beş kuruş ödemeden kazançlı olduğunuz bir şey / sizce.
.
Ahirete göçen mü’min kardeşlerimize,,, Allah rızası için Fatihamızı okumayı da unutmayalım lütfen.

Bu cuma ve nice cumalarda birlikte olmak dileğiyle, Selam ve Dua ile...