Mona’m…
Senin yanında arzu ettiğim her şeye anında sahip oluyorum sanki. En çok ta sevgiye. Gülünç ve çocukça davranışlarım oluyor bazen. Gülünç ve çocuk oluyorum senin yanında. İnsanları, hayvanları tüm varlıkları daha çok seviyorum. Kendimi seviyorum,seni seviyorum Mona …

Senin yanında; benim bütün huysuzluklarıma, tüm şımarıklıklarıma ve tüm aptallıklarıma boyun eğerken seni daha çok seviyorum. Sana daha çok bağlanıyorum. Kılcal damarlarıma kadar yaşama sevinci dolduruyorsun. Ve yaşamdan, bir kelebeğin aldığı zevk kadar zevk alıyorum senin yanında.

Issız yer yok, karanlık yok, korku yok. Bir köşeye çekilip için için ağlamak yok. Söylenen tüm aşk şarkılarını söylemek istiyorum senin yanında. Dört bir yanım gül, yüzüm gül, içim gül Mona.Göz alabildiğine güller açıyor yediveren, güller açıyor bin bir renkte ve güzellikte.Gözlerim karıştırıyor gülleri ve seni.Cennetten bir yerdeyim gibi senin yanında.

Bazen feryat figan çığlıklar atmak istiyorum senin yanında. Bazen de bir kedi gibi mırıldanmak tenine sokulup sıcaklığında, kokunda …

Zamanın sihirli eli, umutlu eli değmiş gibi oluyor senin yanında.O hep yeniden dinlenen masallar gibi, yeniden dinlenen şarkılar gibi doymuyorum sana.

Ve ben şimdi, elime geçen bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum seni severek, seni bir ömür severek, seninle bir ömür severek, bir ömrü severek yaşamak istiyorum.

İyi ki varsın Mona’m… 02.08.2009 İskenderun


yaşar kara