KUMDAN KALELER Kumdan kaleler yapardım çocukken. ‘’Abi’’ler gelip bozardı hep. Hiç anlamazdım niye bozduklarını; bozmaktan ne zevk aldıklarını. Oysa ben yaptığım kumdan kaleleri güzel buluyordum. Onlar güzel bulmuyor muydu acaba ? Ya da güzeli bozmak mıydı onların tüm çabası ? Şimdi ben de büyüdüm ama gördüm ki ben büyürken duygularım küçülmüş. Ben de sever olmuşum güzellikleri bozmayı. Hoş; güzellikleri bozmak için çaba sarfetmesem de haset denen duygu yerleşmiş yetişkin gönlüme. O çocukluğun saflığı er geç kaybolup yerini yapmacık bir hüsnüniyete bırakırmış, meğer düzen böyle kuruluymuş içimizde. Denizlerde özgürce yüzmek yerine oltadaki yem sevdirilmiş hepimize. Bir kez aldın mı o yemin tadını, kurtuluşun yok, tavalık oldun işte sen de....! Hayat seni de pişirecek biraz kızgın, biraz orta ateşte... Namık Yurt |