31-12-2005 Tarihinde yürürlüğe giren 24-9-2004 Tarihli Resmi Gazete :25593 sayısı ile yayınlanan.Kanunu maddesi :5083 sayılı 1.maddesi ile 1264 sayılı kanunun 5. maddesi hükümleri uyarınca halen tahvilde bulunan:50,000-100,000-250,000 lik madeni ufaklık paralar 31-12-2005 tarihinden itibaren tedavülden kaldırılmıştı.
Paramızın devamlı yüksek enflasyon ortamında itibar kaybının somut bir yansıması olarak bol sıfırlı hanelerle oluşan paramız uzun yıllar huzursuzluğumuza neden oldu.Kabarık cüzdanların ve çantaların külfetli dönemlerini yıllarca birlikte yaşadık, ayrıca paramızın üzerindeki altı sıfırlı hanelerle de diş ülkelerde bile alay konusu oldu;rakam itibari ile çok büyük fakat değer gücü itibari çok düşük ve komik bir rakamdan oluşuyordu.
Nihayet bu son hükümet döneminde yukarıda yazılı 31-12-2005 tarihinden ihtibaran paralarımızın sonunda bulan altı sıfırlı haneleri kaldırıldı.Bu doğrultuda yıllardır paralarımızda hiç kullanılmayan kuruş sözcüğüne yer verildi.
Son olarak da 1-Ocak-2009 tarihinde de geçerlilik kazanmak üzere daha evvel yeni Türk lirası {YTL.} olan paramız tekrar anayasa kanun gereği {Türk Lirası } anlamına gelen TL.olarak son defa değişiklik yapıldı Resmi gazete ile yayınlanarak yürürlüğe gidi.
Bu güne kadar dünya genelinde toplam 49 ülkede paralardan sıfır atma operasyonu gerçekleşmiştir.
Netice ihtibari ile paramızda ki altı sıfırlı dönemlerden kurtulduk diye sevinmemiz gerekirken aksine günlük konuşmalarımızda milyonlar ve milyarlar sözcüklerinden bir türü vazgeçemiyoruz ,aradan koca dört yıl geçdiği halde halkımız tarafından nedense yeni para terimlerini bir türlü kullanmıyor ve yine milyonlar ve milyarlardan söz ediyor ancak kullandığı yeni paraların üzerinde sadece {TL. } yani Türk lirası ve kuruş yazıyor
yani paranın üzerini okuyup söylese bile doğru olacak ,malisef söylemesi bu kadar basit terimlerine geçemiyoruz .Halkımızın belli kesimleri ve bağzı kurumlar dahi sorumsuzca eski dönemlerden kalan milyon ve milyar sözcüklerini yine sorumsuzca kullanılmaktadırlar.
bu durum ne kadar büyük bir ilgisizlik sorumsuzluk örneğidir.
Burada kimlere ne görev düşer ;kimler tarafından halkımız
anlayacağı şekilde anlatılır eğitilip ,öğretilir oda belli değil.
Kendi paramızı doğru bir şekilde ifade etmek her vatandaşın asıl görevlerinden biri olması gerekirken yazık ki “vurdum duymazlık ve
huzursuzluk” devam ediyor .bu konunun diğer bir boyutu da Türkiye’ye gelen on binlerce turistler tarafından “ Şunlara bakın bu millet kendi paralarını bile doğru şekilde ifade edemiyorlar} diye konuşuyorlardır.Biz millet olarak kendi paramızı doğru konuşamayacak kadar başarısız bir millet miyiz? lütfen kendi kendimize böyle bir soru yöneltiniz bu konuyu eminim daha iyi kavrayacaksınız en azından doğruyu bulacaksınız…
Halkla bağlantılarımız daha çok esnaf kesimlerinde olduğundan pazarcılarla olan alış-verişlerde malların üzerine konulan fiyat etiketleri ile pazar esnafının konuşmalarına dikkatinizi çekmek istiyorum orada bir hassa milyon sözcüğünü rahatça görür ve duyarsınız.
Bulunduğumuz çevremizde halkımız tarafından lira ve kuruş sözcüklerini kullanılması gerekirken ;onların yerine milyon ve milyar sözcüklerine devam ediyorlar kimsede “dur doğrusu öyle değil paranın üstünü oku ve öğren ” diyen yok .Bu tür yanlış konuşmaları daha kaç yıllar sürdüreceğiz hiç belli değil.Yanlış konuşmalar yeni yanlışlıkları doğuruyor.Bu doğrultuda bağzı kişilerin zaman zaman siyası amaçlar doğrultusunda kuruş sözcüğünü kullanmamaya özen göstermesi beni ayrıca hayret ve üzüntü içerisinde bıraktı…
Öğrenmek istemeyenler olduğu gibi çarpıtıcı amaç ve gayelerde de polemiğe dahi girenlere rastladım.Bu doğrultuda ilgililer tarafından öğretici ve rahatlayıcı yeni bir karar ve yöntem uygulanmazsa ki şimdilik durum öyle gözüküyor bir on yıl daha yanlış konuşmalara devam edeceğiz demektir. Sıradan bir vatandaşınız olarak bu konudaki rahatsızlığımı ve düşüncelerimi siz duyarlı vatandaşlarımla paylaşmak isterken hiçbir art ve siyası saplantıya varmadan ilgililerden bu konuda bir istekte bulunmak istiyorum.
Sayın Belediye Başkanlarımız nezninde zabıta amirliği tarafından çıkarılan kararlarla zabıta memurları vasıtaları ile ilgili esnafa yazılı veya sözlü olarak bildiri dağıtmaları ve takip etmeleri ile halkımız bilinçlenir ve hatta caydırıcı müeyyideler uygulanır diye düşünüyorum.Aslında bu konuda her vatandaşın sorumluluğundadır,yeter ki bu konu ele alınsın teşebbüs ve uygulama yapılsın. 26-Nisan-2009

Tüm ilgililere Sevgiler ve saygılar sunarım.
Şair yazar : Kâzım ÖZGÜR