26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
7129
Okunma

Değerli arkadaşlar,öncelikle hepinize merhaba.Söyleşimin konusu EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜR MÜ ? Bu konuda bir çok yazılar yazılmıştır,bir çok görüş vardır,bir çok farklı fikirler mevcuttur elbette.Sonuçta evlilik aşkı öldürüyorsa bunun nedeni ne olabilir? Bu konuda kendi düşüncelerimi yaşam tecrübelerimden,çevresel izlenimlerimdem yola çıkarak aktarmak istiyorum.
Evlilik kutsal bir müessese her şeyden önce.Büyük umutlarla,heyecenlarla,beklentilerle imzalar atılır ve yaşam yolunda hep beraber bir ömrü paylaşmak üzere yola çıkılır.Hep güzel gideceği düşünülür.Büyük bir aşla başlayıp,sonu hüsranla sonuçlanan evlilikler çok günümüzde.Neden mi ?İnsanlar büyük bir aşkla sevip evlendikleri kişinin sonradan çok değiştiğini söylerler.Oysa ki bazı insanlar evlendikten sonra kendi karakterlerini ortaya çıkarırlar.Önce üzerine titrerler,kaybetme korkusu yaşarlar,evlendikten sonra normal çizgilerine dönerler.Nasıl olsa evlendik,o artık bana ait diyerek,salarlar bayıra,Mevlam kayıra misali.
Sahiplenme duygusu ortaya çıktıktan sonra çok şey değişiyor.İnsanlar benimsiyor.Artık onu kırmayayım,incitmeyeyim,ona jest yapayım,ona güzel sözler söyleyeyim diye düşünmüyor.Artık evlendiği kişiyi sadece arkadaş gibi görmeye başlıyor.Evlenmeden önce söyledikleri o güzel sözleri söylemek onlar için cazibesini yitiriyor.Karşı taraf bunu bekliyor,fakat bunu göremeyince hayal kırıklıkları burda başlıyor.Sıradanlaşıyor evlilik bu durumda,heyecanını kaybediyor.Sabah yemek ye,işe git-akşam eve gel,yemek ye ve uyu.Monotonlaşıyor.Oysa ki evliliğe renk katmak gerek.Hayat mücadelesindeyiz,buna vaktimiz mi var diyenler çok var.Fakat hayat mücadelesinde yenik düşmemek için,sevgi gerek,saygı gerek.Birlik ve beraberlik gerek çiftler arasında.Bunu bir ömür boyu muhafaza etmek için özen göstermek gerek.
Birlikte paylaşımlarınız olmalı,bu paylaşımlar sadece maddi konularda,çocukların büyümesi,eğitimi gibi ailenizi ilgilendiren konular olmamalı.Eşinizle birlikte baş başa yemek yiyebilirsiniz özel bir gününüz olmalı,birlikte kırlara gidebilirsiniz,ortak gitmek istediğiniz yerlere birlikte gidebilirsiniz.Evde kendi kendinize baş başa yemek yiyeceğiniz bir ortam oluşturabilirsiniz.Dışarda yemek gerekmiyor.Özen ve ihtimam göstermelisiniz.Sohbetler edebilirsiniz zaman zaman,günün stresini,çocukların sıkıntılarını taşımadan o sohbete.Bazıları bunu gereksiz görüyor.Evlendik,hayat sıkıntısı,çocukları konuşmaktan kendimize zamanımız yok,of aman zaten akşama kadar canım çıkıyor,ne sohbet edeceğiz diyerek yaşamaya devam ediyorlar.Oysa ki siz farketmeden aranızda uçurumlar oluşuyor,siz bunu göremiyorsunuz.Gün be gün dağ gibi yığılıyor.Bir süre sonra iletişim eksikliği başlıyor.Akşam eşiniz bir tarafta gazete okur,siz bir köşede tv izlersiniz ve bu durum yıllar geçtikçe ne heyecan bırakır ne iletişim.Evliliğiniz monotonlaşır,sonunda çekilmez hale gelebilir.
O kadar çok neden var ki evliliğin aşkı öldürmesine neden olan.İnsanları yalnızlığa sürükleyen.Bunlar arasında hayata bakış açısı çok önemli.Farklı kültürlerden,farklı ailelerden,yetişme tarzından gelen iki ayrı bireyin bir ömür boyu birlikte olmaları için karşılıklı emek,özveri gerekir.Tek taraflı fedakarlık ,emek bir yere götürmez.Hep sizden gidiyorsa,eşiniz hep kendini düşünüyorsa,bencilce davranıyorsa bu nereye kadar sürer.Mutsuzluğa sürükleyeceği kesin.Her şeyden önce,karşılıklı sevgi,saygı çerçevesinde bakmalı olguya.Hep ben kavramı bazı duyguları öldürür.Ölen duyguları geri getrmek olanaksızdır.Evliliğin ilk on senesi çok çok önemlidir.Çünkü sevgi ve saygının pekişeceği,çiftlerin birbirini iyice özümseyeceği yıllardır.O yıllarda aşkı,sevgiyi bir ömür boyu sürdürecek temelleri atmış olursunuz.Bunun tam tersi de olabilir.Geleceğin temellerini sağlamlaştırabilirsiniz de,yıkıma uğratabilirsiniz de.Bu tamamen çiftlerin biribirlerine yaklaşımlarına bağlıdır.Sonradan telafisi olmuyor.Yıkın,yıkın yıllarca bencilce davranın,sonra da düzeltmeye çalışın.Olmaz ,yerine gelmiyor.Gönül derinden kırılırsa olmaz.Yıllarca tek taraflı emek veren bir insan,eşinin hep eksileriyle yıllarını sürdürmeye çalışan bir insan,yıllar sonra eşi değişse bile,bencilliklerini bir tarafa atmak istese bile,(ki bu olanaksız,değişemez,çok zor) dal rüzgarı affetmiştir,fakat kırılmıştır misali ,kırılan dallar geri gelmez.Yitip gider duygular.Evlilik zorunlu olarak devam eder çocuklar vardır veya bir çok faktörden dolayı sürer,veya evlilik son bulur.
Bu konuda o kadar yazı yazılabilir ki,sayfalar dolusu.Aslında çok önemli bir konu.Belki göz ardı ediliyor,fakat bir çok toplumsal karmaşanın kaynağı aileden başlıyor.Çünkü ailenin içerisinde geleceğe sağlam nesiller yetiştirmek gerek.Ben seni sevdim,sen beni sevdim,hadi gel evlenelim diyerek evlenmek olmamalı.Çok önem vermeli.Aşk her şey değildir.Hem aşk,hem mantık diyorum sizlere sevgili gençler.biribirinizi iyice tanıyın,evlilikten,hayattan neler bekliyorsunuz,ortak yanlarınız nedir,artılarınızı eksilerinizi ,kendinizi iyice tanıyın.Aksi taktirde,bu durumda evlilik aşkı öldürür.Bunun dışında evlilik aşkı öldürmez,sevgi ve saygı çerçevesinde bir ömür boyu sürer.Evliliği sadece karı koca olarak yaşamayın,aynı zamanda evliliği sevgili olarak yaşayın.Eşiniz bazen arkadaşınız,bazen eşiniz,bazen sevgiliniz olmalı.Bir ömrü birlikte,zevkle paylaşmak için.
Hepinize bir ömür boyu mutluluklar dilerim.Selam ve sevgilerimle.
SEVGİLİ GENÇLER ÖZELLİKLE SİZLERE........
HAZAN
25/06/2009