8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2176
Okunma

Allah"ü teala"yı sevmek,makamların en yükseğidir.
Belki bütün makamlardan maksad bu sevgidir.
Allah"ü teala"nın cc. sevgisinden alıkoyacak şeylerden temizlenmek içindir.
Muhabbetin hakikatini anlatmak o kadar zordurki,kelam alimlerinden bir kısmı bunu kabul etmeyip,kendi cinsinden olmayan bir kimse sevilemez.
Allah"ü tealayı sevmek demek,O"nun emirlerini yapmak demektir,demişlerdir.
Böyle sanan insanlarsa gerçekte,dinin aslından bir şey anlamamışlar demektir.
Bunu açıklamak çok önemlidir.
Bu nokta, Süyutinin cam-i ussağır eserinde şöyle ifade edilmektedir..
Bütün Müslümanlar,Allah"ü telayı sevmenin farz olduğunu söz birliği ile bildirmişlerdir.
Allah cc."Allah müminleri sever ve müminler de Allah"ı sever" buyuruyor.
Ve devamında Rasulüllah (sav) buyuruyorki:
"Allah"ü tealayı ve Rasulü"nü,her şeyden çok sevmeyenin imanı sağlam değildir."
İman nedir? diye sorduklarında: "Allah ve Rasülünü bunlardan başkasından daha çok sevmektir" diye buyurdu.
Yine buyurdu "Kul Allah"ü tealayı ve Rasulü"nü,çoluk çocuğundan,malından ve bütün mahlukattan çok sevmedikce mümin olamaz...
Evet bü sevgi öyle zordurki,evvela sevginin aslının ne olduğunun öğrenmek lazımdır.
Sevgi,iyi olan bir şeye karşı kendiliğinden olan bir meyvedir.
Bu meyil çok kuvvetli olursa eğer,o duyguya aşk denir.
Düşmanlık da,iyi olmayan bir şeye karşı kendiliğinden olan nefrettir.
İyilik ve kötülüğün olmadığı bir yerde,sevgi ve düşmanlıkta bulunmaz..O halde önce iyiliğin ve kötülüğün ne olduğunu bilmek gerekmektedir..
İyi olan şeyler herkesin yaratılış icabı üç kısımdır.
Biri,tabiatına uygun olup yapar..yaratılışına uygun olduğu için iyi der..
Biri,tabiataına uygun olmayıp yapmaz. Yrataılış icabı ondan kaçar.
Muvafık ve muhalif olmayana ise,ne iyi der ne kötü.
Buradan anlaşılıyorki,anlaşılmayan bir şey hakkında iyi denmez.
Bir şeyi anlamak his ve akıl ile olur.Hisler yani (duygular) beştir.
Ve her birinin bir lezzeti vardır.
O lezzet sebebi ile o şeyi sever.
Yani tabiatı ona meyleder.
Gözün lezzeti,güzel yüzler,şekiller,suretler,yeşillikler,akarsular ve buna benzer şeylerdir.
Kulağın lezzeti güzel ve vezinli seslerdir.
Elin lezzeti yumuşak şeyleri tutmaktır. Bütün bunları sınırsız severler.
Yani tabiataın bunlara meyli vardır.
Fakat insanın kalbinde,ruhunda,akıl,nur veya basiret denen altıncı his basiret vardır.
Dilediği sözü, bununla söyler.
İnsan hayvanlardan bundan dolayı ayrılmaktadır.
Birde müdrikesi (anlayış kuvveti) vardır.
Bu insana iyi gelir ve bunu sever. Diğer lezzetlerin duygu organlarına uygun olması ve onların sevmesi gibi olur.
Bunun için Rasulüllah (sav) buyuruyorki,
"Dünyadan bana üç şey sevdirildi. Kadınları,güzel kokuyu ve gözümün nuru namazı."
Namaz daha üstün bir derecedir. Hayvan gibi olup,kalpden haberi olmayan bir kimse,hislerden başka bir şey bilmez.
Namazın iyi olduğuna ve sevilebileceğine katiyyen inanamaz.
Akılla iş yapan ve hayvan sıfatlarından uzak olan kimse,kalp gözünü Allah"ü tealanın cemaline çevirip,onun yarattıklarındaki nizam ve uygunluğu zatının cemalini ve sıfatlarına bakmayı,baş gözü ile güzel suretlere,yeşilliklere ve akarsulara bakmaktan daha çok sever.
Hatta Allah cc.hın cemali kendisine açılınca,bütün bu lezzetler,nazarında aşağı kalır.
Aslında gerçek sevgiye Allah cc. den gayri başka layık olan yoktur. O"ndan başkasını seven cahildir.
O"ndan başkasının sevilmesi ancak O"nunla olan münasebeti sebebiyle sevilebilir.
Nitekim Peygamber efendimizi (sav) sevmek,O"nu sevmk gibidir.
Çünkü bir kimse,bir kimseyi severse;onun Rasülünü (elçisini) ve mahbübunu (sevgilisini) de sever.
O halde alimleri ve takva sahiplerini sevmek,Allah cc.hu sevmek olur.
Buda sevgi sebeplerine dikkat etmekle anlaşılır..
Mehtap.S.Hümeyragül DALLI..