Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Hülya Akyıldız
Hülya Akyıldız

NEFSİN TUZAKLARI

Yorum

NEFSİN TUZAKLARI

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1012

Okunma

NEFSİN TUZAKLARI

(Mü’minun, 14). "Onun (şeklini) düzeltip ona ruhumdan üflediğim zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın" (Sa’d, 72).
Allah insanı yarattığında meleklere secde etmelerini söyledi melekler de ’Melekler:"Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birimi yaratacaksin? Oysaki biz,seni överek yüceltiyor ve seni takdis ediyoruz,"dediler(Bakara,2/30
Ve Allah (cc) ’Ben sizin bilmediklerinizi bilirim"kelamiyla melekleri uyarmistı "(Bakara,2/31)

Şimdi hep birlikte düşünelim Allah (cc) insana kendi ruhundan üfleyerek insanı yaratmışsa, bu demek oluyor ki; insan Allah (cc) nin bir parçasını taşıyan kutsal bir varlık olduğundan meleklerden üstün olarak yaratılmıştır.

Adem (as) cennetten kovulmadan önce yaradanı ile birlikte idi. Huzurlu ve mutluydu. Fakat şeytanın hileleri ve nefsine hakim olaması sonucunda rabbından ayrılmak zorunda kaldı . Dünya’ya gönderildikten sonra insanoğlu için bir nevi sürgün denilen bir hayat başlamış oldu. Her zaman insanoğlu’nun içinde bu sürgün edilmenin hüznü ve yaradanından ayrılmanın boşluğu yüreğini kapladı. İnsanlar bu anlamını bilemedikleri boşluğu çeşitli maddesel hazlarla doldurmaya, içlerindeki eksiği gidermeye, yarım kalmışlığı tamamlamaya çalıştılar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar içlerinde ki hüznü ve boşluğu gideremediler. Hep bir eksiklik yarım kalmışlık oldu.

Kimileri maddesel varlıklarla mal, mülk, kariyer,zenginlik peşinde koşup bu eksikliği gidermeye, kimileri ise içindeki yarım kalmışlığı diğer bir yaradılana yakınlaşmak, onun kendinden bir parça olduğuna inanarak günümüz de aşk denilen olgunun peşinden koşarak tamamlamaya çalıştılar, ama hep mutsuz oldular. Çünkü içlerinde ki eksiklik, onları nefsin kurallarına uyan birer robot haline dönüştürdü...

Aşk günümüzde bahsedilen olgunun farklı bir boyutudur. Aşk tertemiz, içinde yanlışı olmayan ve insanı kendini unutup sevdiği, bağlandığı varlığın yani diğer bir insanın iyiliğini, güzelliğini isteyen her zaman yüreği ile onun yanında olan, sevdiğinin mutluluğu ile haz alınan kutsal bir duygudur.

Aşk tertemiz bir yürek ile yaradana dünyada kavuşabilmenin, onunla bir bütün olabilmenin, bir olabilmenin bir nevi cenneti dünyada yaşayabilmenin, sevdiği ile huzur ve mutluluk içinde sonsuzluğa, gerçek cennete uzanmanın ön senaryosudur.

Günümüzde aşk olgusunun arkasına saklanan nefs insandaki eksiklik duygusunu kullanarak insanın hayalleri ve tutkularını harekete geçirerek, yürek sevgisi diye yüreğin arkasına saklanarak, insaoğlunu gafletin çukuruna düşürmektedir. İnsanoğlu nefsin elinde tutsak durumuna düşerek farkında olmadan adeta emir almış bir köle gibi nefsin isteklerini yerine getirebilmek adına, onu mutlu edebilmek adına aklını kullanamayacak duruma gelerek bir nevi mahkumiyet hayatı yaşamaktadır.

Bu mahkumiyet tertemiz yüreğin inatla akla ulaşarak doğruları farkettirmesiyle insanoğlu düştüğü gafletten kurtulabilir. Bu da ancak samimi bir kurtulma isteği ve hatalardan duyulan pişmanlıkla tövbe edilerek istenirse mümkün olabilmektedir. Alemleri ve bizleri yaradan Allah(cc) herşeyi bilen ve görendir her zaman kullarını da affetmeye hazırdır.Yaradanımız tertemiz yüreği olduğunu bildiği kulunu pişmanlığından ve tövbesinden dolayı her zaman affeder. Ancak rabbimiz samiyetle tövbe etmeyen kulunu da bildiğinden o kulunun tövbesini kabul etmez ve gafletin içinde ki insan o gafletin içinde ömür boyu mahkumiyet hayatı yaşar.

Her insan hata yapabilir, günah işleyebilir önemli olan yüreğimizden gelen sese kulak vererek, samimi bir niyetle ellerimizi bizi yaradana açarak günahlarımızın affedilmesini istemekle ve ancak yüreğimizin bizi doğrularla yönlendirmesi ile mümkün olabilecektir.

Tohumun ekildiği tarla ne kadar kaliteli olursa olsun, tarlanın verimi ne kadar ürün vermeye müsait olursa olsun, bakım görmeyen tohum çürür, toprak da zamanla çoraklaşır ve mahsul alınamaz. Yüreklerimiz de tertemiz ekilmeye hazır topraklar gibidir, yüreğimize sevginin, iyiliğin, güzelliğin, inançlarımızın tohumlarını ekersek mutlak meyvesi yenilebilir güzellikte olacaktır. Bu ürün de sevgiyle diğer insanlarla paylaşılarak çoğalacaktır...


Hülya Akyıldız

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Nefsin tuzakları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Nefsin tuzakları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NEFSİN TUZAKLARI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
omar
omar, @omar
19.6.2009 15:21:11
10 puan verdi
bizleri aydınlatmaya devam inşallah.. t.rler bu güzel paylaşımlar için..
Etkili Yorum
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
19.6.2009 15:11:34
10 puan verdi
Bu tür yazmaya devam... Allah için yazın. Mizanınıza konacaktır. Harcadığınız emek, şehidin kanından ağır gelecektir.
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
19.6.2009 13:49:29
Sürekli yenilenen,devamlı üretilen,her zaman ilgilenilen şeyler hep gözdedir,özdedir ve güzeldir .
Yürekten Tebrikler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL