Güzel şehrim Diyarbakır,nelere layık değilsin ki?!....Bir şehirde vatandaş istediği zaman istediği şeye ulaşabiliyorsa güvenlik ve huzur içinde ihtiyacını temin edebiliyorsa, çağın aranan şehridir. Büyükşehir diye nitelendirdiğimiz birçok vilâyetimiz bu özelliğe sahip olmaya doğru mesâfe alırken, Güneydoğu’muzun kadim kenti Diyarbakır da onlardan geri kalmıyor. Bilgi, medeniyet ve kültür alanında ilerleme katsayısında iki boyutlu bir artış oluyor. Yöneticilerimiz bunu fark etselerdi bu ilerleme hızı ekonomik alandaki gelişme eşliğinde üç boyutlu da olabilirdi.
Bir zamanlar bölgenin en büyük Arapça kitapevi Diyarbakır’ımızın Vakıflar Hanı’nda Özdemir Kitapevi olarak hizmet veriyordu. Hemen hemen her türlü kitapları orada bulmak mümkündü. Hatta almakta zorlandığınız kitabı inceleme imkanı dahi bulabilirdşiniz.Yani herhangi bir konuyu bir kitaptan araştırmak için o kitabı almak zorunda değildiniz. 80’li yılları düşündüğümüzde Özdemir kitapevinin bir ilim kapısı gibi verdiği hizmetin mutluluğunu hâla yaşıyorum.
Bugün devir değişti, tarz değişti; o günlerde yüzlerce genç bölgedeki medreselerde tâlim terbiye görürken, bugün binlercesi her yıl üniversiteden mezun olmaktadır. Her ne kadar politik amaçlarla, halkı cahil yetiştirmek maksadıyla, Dicle Üniversitesi’nin başarı niteliği gölgelense de üniversite yıllarında okuyan okuyor, kendini yetiştiren yetiştiriyor. Bu konuda şuurlu insanların işini kolaylaştıracak, ilmi araştırmalarına kaynaklık edecek, aydınlık yolundaki fikir ve görüşlere takviye olacak; dört başı mamur, herhangi bir yayın grubuna sansür getirmeden ,edep ve ahlak ölçülerinde olmak kaydıyla her türlü kitabı okuyucuların hizmetine sunacak bir kitapevimiz var artık, O da Tarihi Hasanpaşa Hanımızdaki Ensar Kitapevidir.
Bu ilim ve irfan kaynağı, kayda değer yedi özelliğe sahip bir kütüphanedir. Doğrusu kitapevi demek, kütüphane demek, niteliklerini karşılayacak isimler değil, belki kitap sarayı denilebilir. Hemen hemen her türlü yayını barındırdığı gibi kitap okuma köşeleri, değerlendirme köşeleri, çay ikramı, tertemiz lavaboları, tarihi ve akustik özellikleriyle, serin ve dinlendirici havasıyla şimdilik bir numara olma özelliğini taşırken, yüz yıllar öncesinde ancak hayvanların barınabileceği bir yerden Diyarbakır insanının bilgi ve kültürüne katkı yaptığı gibi, gönlüne ve ruhundaki huzura destek vermekte,kaynaklık yapmaktadır. Belki gün gelecek her Diyarbakırlı en az ayda bir, genç kuşak haftada bir bu kitapevine uğramayı âdet haline getirecektir. Aslında Ensar kitapevine uğrayanların bir ÇTR’ sini tutarak Diyarbakır’ın geleceği hakkında fikir edinmek bile mümkündür. İnsanımız bu kitapevine ilgi gösterdikçe huzuru, sükuneti bulacak, ufku genişleyecek, Türkiye ve Dünyadaki ağırlığı daha da artacaktır.
Bu kitapevi, düzeyli tanıtım yollarıyla en kısa zamanda üniversite ve okullarla tanıtılması lâzım. Ayrıca okuma köşelerinde Diyarbakır’ın ve Üniversitenin hatırı sayılır ilim ve akıl insanlarının belli gün ve saatlerde yararlanma yolları aranmalıdır. Buna benzer konular kitapevimizin yönetimi, gündemine aldığı taktirde daha yararlı şeyler yapabileceğine inanıyorum.Tüm Hemşerilerinin bu “Kitap Sarayı”na uğrayıp yararlanmasını , başkasına tanıtmasını candan diliyorum,böyle bir çalışmanın Diyarbakır için kalıcı bir hizmet olacağı kanaatindeyim.
Ben Ensar Kitapevi gibi yerlerin Diyarbakır’da çoğalmasını istemiyorum, buranın şehrimize tanıtılması ve daha da yararlı hale gelmesini diliyorum.
Selam ve dualarım Allah’ın Salih kullarına; Saygılarım herkese.(zalimler ve edepsizler hariç)
e.kaya