Birinci Haçlı seferleriyle yakıp yıkarak Kudüs’e ulaşan Haçlılar, Kudüs’te 3 gün içerisinde 70 bin Yahudi ve Müslüman’ı; çocuk- kadın, savunmalı- savunmasız demeden öldürdü. Tabi Avrupa’dan gelişlerinde yakıp yıktıkları yerlerde katlettikleri masunları saymazsak sayı bu…


Necip Fazıl Kısakürek’in Sosyalizmin azmanı olarak nitelediği Komunizm’in en büyük liderleri Lenin ve Stalin’in ise, öldürdüğü insan sayısı yüz binlerle ifade ediliyor.
Sovyet Rusya’nın Orta Asya Türklerine yaptığı soykırım, Çin’in Türk Yurdu Sincan Bölgesinde gerçekleştirdiği denemelerle ölen ve kimyası bozulan on binlerce dindaş ve soydaşımızı unutmayalım. Düşünün İşçi hakları, halkların kardeşliği, yoksulun hadimi Lenin ve Stalin bunu yapanlar! Komunizm’in Çin’deki uzantısı Mao’da aynı şekilde…

Birinci Dünya Savaşı…Çanakkale…hatırlayın…

Sadece İkinci Dünya Savaşı’nda 55 milyon insan öldü.



Yazının girişinde değindiğimiz Haçlı seferlerinin halefi Amerikan ordusunun – ki kendileri Irak ve Afganistan operasyonları konusunda yeni bir haçlı seferi ifadesi kullanmışlardır-

Irak’ta 2003’te başlattığı işgalden bu yana 110 bin 600’den fazla Iraklı sivil öldü.

Hastane kaynaklarından alınan rakamlar, medyaya yansıyan haberlerdeki ölü sayısı ve ellerindeki kanıtların derinlemesine bir incelemesi sonucu elde edilen sayılarla Irak Sağlık Bakanlığından elde edilen son rakam birleştirildiğinde, 2003’te başlayan işgalden bu yana 110 bin 600’den fazla Iraklı sivilin öldüğü sonucuna varılabileceğini kaydediyor bazı Avrupa kaynaklı haber ajansları.


Afganistan işgalinde sadece 1994 yılında 25 bin sivil hayatını kaybetti Afganistan’da…Amerikan paranoyası hala dünyanın her yanını dolaşıyor. Ebu Guraybi, Guantanamoyu ve seyyar işkence gemilerini hangimiz unuttuk.

Ve Çeçenistan, Darfur, Keşmir, Somali…Kan, Ağıt, Gözyaşı, Acı…

Bunların sorumlusu kim acaba? Biz mi yaptık yoksa bu kadar işi arkadaşlar…da haberimiz yok?
Özgürlük ve insan haklarından bahseden, medeniyet getirdiğini iddia edip, uranyum götürenler değil mi bunlar?

Binlerce Müslüman masum kadına tecavüz edenler bunlar değil mi?


Ayak bastıkları yerlere her türlü melaneti götürüp de, insanlık ve medeniyeti getirmeyi unutanlar bunlar değil mi?

Şimdi Amerikan derin devleti, yıllardır kanını içtiği ve şuan tarihte hiç olmadığı kadar ihtiyacı olduğu İslam Dünyası’na bu işi en iyi şekilde yerine getirebilecek olan, sevimli, sempatik, karizma ve Müslüman dostu Hüseyin ağabeyi getirdi başına. Diğer adı Barrack… -Sakın Barrack’ı Alman Futbolcu Ballack ile karıştırmayalım !-

Yemezler artık ağabeycim. Mahalle bakkalı Mehmet amca artık doğruyu ve güzeli arıyor. Öldürdüğününüz her masumun ardından ağız dolusu salıyor size.



Hatice Teyze her şehit haberinde lanet okuyor sizinkilere…

Millet gözünü açtı anlayacağınız. Müslümanlar artık o etkisizleştirdiğiniz, tembelleştirip eğitimsizleştirdiğiniz güruhlardan değil. Okuyor, üretiyor, düşünüyor, okuyor, dik duruyor, Alevi- Sünni, Türk- Kürt biz birleşiyoruz. Başbuğ’un da dediği gibi biz Türkiye insanıyız…

Peki şuan dünyaya hükmeden bu vahşiler, eğer getirirlerse –Allah Korusun- bu dünyaya nasıl bir düzen getirebilirler düşünebilir misiniz?

Bu Batı’dan; insanlık adına bir iş çıkacağını hiç düşünmedim, düşünmüyorum da, düşünmeyeceğim de….

Hinterlandı en geniş olan Türkiye,

Medeniyet ve hoşgörünün menbaı Türkiye, biraz daha demokrasi, biraz daha gayretle her şey yoluna girecek…

İnsanlığın yüzyıllardır bekçiliği görevini en iyi şekliyle yerine getiren Türkiye,


Bir an önce kendi yer altı ve yerüstü kaynaklarını kullanmaya başlamalı. Bor ve petrolumüz çıkarılmalı. Önce kendi içinde, sonra Ortadoğu’da sonra da 100 yıl öncesinde olduğu gibi, kan ve acının olduğu her yerde, insanlığıyla, medeniyeti ve hoşgörüsüyle Türkiye olmalıdır. Dünyanın başka çaresi yok. Darfurun, Keşmir’in, Afganistan’ın, Irak’ın, Çeçenya’nın hatta Avrupa’nın her şeyiyle Türkiye’ye çok ihtiyacı var…Kısa bir süre sonra daha çok ihtiyacı olacak.

Mutfaktan güzel kokular geliyor burnuma…
Altın yere düşmekle pul olmaz…

Not: Makale, ekmeğimizi paylaştığımız birlikte ağlayıp birlikte güldüğümüz aynı haber sitesinde köşe yazdığımız bir kardeşime, Kerim KOLAT a aittir..Sizlerle paylaşmak istedim.. Tunar ÇALIŞKAN