Kişiye insan sıfat ve değeri kazandıran, adına efali mükellefin dediğimiz,
Akıl,
İman,
Buluğ,
Esaslarını şartlarımızın müsaadesi, imkânımızın el verdiği ve siz sevgili okurlarımızın da sabrını zorlamamayı dikkate alarak izah etmeye çalışmıştım.

Şimdi dikkatinize sunmayı düşündüğüm konu;
HER MÜSLÜMAN’IN BİLMESİ VE GELECEK nesillerimizin teminatı olan evlatlarımıza aktarması gerekli olan ve fıkıh literatüründe ZARURAT-I DİNİYE diye isimlendirilen temel bilgilerimizi birlikte gözden geçireceğiz.

Dini bilimler USUL (İtikat ilimler-teorik) ve FÜR-U (ibadet ve muamelat bilimleri) olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir.

Biz bu gün Usul-i diniye denilen Dinin inanç esaslarından her insanın mü-min olabilme şartlarını belirleyen Amentü şerhi denilen konuyu incelemeye çalışacağız.

Mü-min olabilmek için ilk olarak;
Efal-i mükellefinin birini şartı olan Aklın hakkını verip ALLAH’a iman etmek olduğunu belirtmiştik.
İnandığımız İlahımızın Zati ve Subuti Sıfatları ile inanmanın gereğini ve kaçınılmazlığını, ilerleyen yazılarımızda ele alacağımızdan bu günlük sadece Allahın varlık ve birliğine inanmak ile yetineceğiz.
Mahiyetleri hakkında teferruata girmeden,
ALLAH’ın varlık ve birliğine iman,
MELEKLERinin varlığına iman,
Yine Yüce Yaratıcının bizlerde yaratmış olup;
Islah ve terbiyesi ile sorumlu tutmuş olduğu his ve duygularımızı doğru kullanmamız adına, yaşadığımız toplumda ahlak ve adalet kurallarını yaşamak ve yaşanabilir bir standarda kavuşturmak, insan onurunu hayvani hislerimizle tahrip etmememiz adına Peygamberleri aracılığı ile göndermiş olduğu;
KİTAPlara iman.
Dördüncü sırada adına Peygamber denilen insanların davranış biçimlerini tespitte örnek alacakları numune nitelikli, örnek ve önderlik vazifesi ile görevlendirilmiş olan mümtaz şahsiyetlere inanmak yani PEYGAMBERlere iman.
Beşinci sırada yer alıp hayata anlam kazandıran insanın içindeki sonsuz yaşam arzusuna hitap eden, aynı zamanda dünya yaşamında adil ve ahlaklı yaşamasını sağlayan,
AHİRET gününe inanmak.
Altıncısı ise Allahın ezeli, ebedi, sıfatları ile ilgili olup mülkünün hem maliki hem Hakim meliki manasına gelen, yani mülkündeki tüm tasarruflar sadece onun ilim ve iradesi ile olabileceği,
Çoğu zaman yanlış anlayışlara sebep olan (Her şeyin yaratıcı olması hasebiyle hayır ve şerrin Allah tarafından yaratıldığı.)
KADERE iman.

Buraya kadar yazdıklarımı özetleyecek olursak.
Bir insanın mü-min (inanan-iman eden) sayılabilmesi için nasip olur ise ileriki yazılarımda tek tek ele alıp inceleyeceğim,
1- Allaha İman.
2- Meleklere İman.
3- Kitaplara İman.
4- Resullere İman. (peygamberlere.)
5- Ahirete İman. (Öldükten sonra dirilip hesap vermeye ve hayata ebediyet kazandırmaya.)
6- Kadere İman. (Her şeyin Allah tarafından yaratılıp, kontrol altında tutulduğuna inanmak.) Şu altı esasa şüphe etmeksizin inanması lazım gelmektedir.
Genel olarak dini literatürde Usul diye adlandırılan ve dinin teorik bilgilerini içeren konular üzerinde münakaşa şeklinde mütalaa uygun değildir.
Konu üzerinde doğru düşünemeyenler!
Allah korusun din adına çok şey kaybeder.

Sevgili Kardeşlerim Allah nasip eder, fırsat ve feraset verirse müteakip yazımda iman esasları üzerinde kısada olsa bazı açıklamalar yapmaya çalışacağım.

Tüm okurlarıma sevgi ve saygılarımı sunarım.
Hepimiz Rahmeti, Merhameti, Nimet ve mağfireti sonsuz olan Âlemlerin Rabbine emanet olalım.

Allaha emanet olunuz.
Allahın Selamı üzerinize olsun.