9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1030
Okunma

Kına. Yüzüm yırtık.
Ölümden mikyaslı bir hayatın sahibiyim ben.
Ölüm çekülünün gölgesi upuzun, bir tik tak gibi her salınışında zamanı sayıyor.
Bence değil kendince sayıyor. Gizlememi de istiyor herkesten.
Hani bir baş gövdesizmiş gibi, boşlukta düşüyorum, mazisiz...
İyicene kanıksadığımız bir dünyada, bir acaiplik gibi, üç boyut bakınca görülen.
Ancak güneşin tayflarına kirpiklerini kapatınca görebileceğin bir aymazlık, bir şaşırtıcılık, bir tuhaflık düşmüş pelte-tembel günün ortasına.
Ben hep var biliyorum, bunu hep.
Sen de bil, bil de kar elde etmeyi bekleme.
O gün ortasındaki sessiz çığlık, dilsiz tehdit, engelsiz tahdit.
Sen bunu bilmiyorsun.
Biliyorum aşktan görmedin, göremedin.
Aşkı daha bir ölümcül yapan, daha bir kanlı, günortasında olanı sen bilmiyorsun.
Seni son kez bulup son kez yitireceğimi, onu bilmiyorsun.
Gün ortasına yuvalanmışı...
.