11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1980
Okunma
.......Geçen günlerde bir süreç gelişti tarihini yazmak istemiyorum, çünkü tarihe mal olacak bir durum değildi bazı arkadaşlar bu olayı tarihe kayıt etmeye çalıştılar ama bence yersiz. Ben bu ülkede yaşayan bir vatandaşım ve bu ülkenin Başbakanına saygılıyım Başbakanımızın yaptığı icraatları beğenmesemde, fikirlerinin bazısına karşıda olsam yinede benim Başbakanım Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı kimseyi arkasından kötü konuşturmam bende konuşmam.
.......Mart ayı başlarında veya ocak sonlarında İsviçrenin Davos kentinde bir toplantı oldu Uluslar arası fazlada bir değeri bulunmayan çokta ilgi görmeyen bir oturum,oturumu yöneten kişi Amerikalı bir ermeni uşağı konuşmacılar İsrail Çumhur Başkanı Birleşmiş Milletler Genel sekreteri birde arap bir lider. Konuşmacılara bakılırsa sanki para vererek o insanları oraya toplamışlar gibi bir hava vardı ne Avrupadan bir lideri temsilen bir kişi nede ABD den orada Amerikalı ermeni uşağı gazeteci Başbakanımıza söz hakkında eşitsizlik yaptığı için Başbakanımızda öfkelenip, konuşmacıların bakışları arasında toplantıyı terk ederek öfkem İsrail Cumhur Başkanına değil o gazeteciye’dir dediğini herkes duydu hatırlamıyorum İsrail Cumhurbaşkanından özür diledimi bilmiyorum hatırlamıyorum dileseydi ayıp olmazdı çünkü o bir Cumhur Başkanı. Başbakanımız toplantıdan çıktıktan sonra siteden bir arkadaşımızı arayıp dertleşmiş, uğradığı haksızlığı dile getirerek arkadaşımızla dertleşmiştir.
.......Eğer Başbakanımız o dürzü gazeteciye kızmasaydı gülerdim eğer bir başbakan bir gazeteciye öfkelenemiyorsa o koltukta oturmasın.
......Başbakanın alkış gurubu hemen bir afiş hazırlayarak havalimanında Davos fatihi olarak karşılandı Kasımpaşalı Kabadayı Başbakanımız böyle uzuz Fatih yakıştırmalarına muhtaç değildir.olmamalıdırda
.......Başbakanımız Ülkeye geldikten bir gün sonra İst Şişhanede yapımı henüz tamamlanmamış bir tünelin açılışında Davosta başından geçen olayı anlatmış,açılış için oraya çağrılan insanlara kendisini alkışlatmıştır. Başbakanımız bu açılışta Davos olayını bal gibi siyasi malzeme haline getirip biz ve onlar kelimesini çokca kullanmıştır. Gerek açılışta gerekse seçim probagandası yaptığı diğer illerde sıcağı sıcağına anlatıp üstüne basa basa ben Ülkemin onurunu kurtardım kurtarmayada devam edeceğim diyerek yine mualefete siz biz diyerek Ülkenin insanlardan AKP ye oy verenleri bizler olarak kabul edip siz dediklerinide bu Ülkeden kabul etmiyor. Bir Baba çocuklarını bir birinden ayırırmı.Sayın Başbakanımızın seçim sözleri şuan beni ilgilendirmiyor en azından bu yazıda probaganda ilgimi çekmiyor beni üzen benim gibi uysal bir adamın bu yazıyı yazmasına neden olan konu Sayın Başbakanımızın ben bu Ülkenin onurunu korudum ,korumayada devam edeceğim sözleridir.Benim onurum Çanakkalede,Dumlupınarda,Sarıkamışta korunmuştur sayın Başbakanımızın onurumuzu korumak yerine ayaklar altına aldığını farkında değil. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere silah arkadaşları ve zamanın değerli insanları savaşarak benim onurumu canları pahasına kurtarmışlardı.Sayın Başbakan yaptığı konuşmalarda beni değil kendi menfaatlerinin arkasında olduğu apaçıktır
.......Eskiden Ülkemize gelen Devlet büyükleri görüşmelerden önce Anıtkabir’e çıkarlardı ve ziyaret ederlerdi şimdi Cumhur Başkanımız Başbakanımız Bakanlarımız gelen yetkilileri artık İstanbulda otellerde ağırlıyorlar. Cumhur Başkanımız,Başbakanımız Ankaradan kalkıp bir arap şeyhinin ayağına İstanbula gelerekmi benim onurumu koruyor bal gibi onurumu çiğniyor ve çiğnetiyor.
......Onurumu onurumuzu koruyacak Devlet büyüklerimizi saygıyla anıyorum....