Çaresizlik sokağındayım.İnce ince yağan yağmura inat yürüyorum.Öyle ıslandımki gülüm ruhumu toprak kuruturmu bilmiyorum.
Yılların verdiği yorgunluk,sensizliğin yıllanmış sarhoşluğuyla yürürken serseriler konağının karşısındaki hasret çekenler durağına ilişti gözlerim.Son bir gayretle yolun karşısına geçtim.Duraktaki sefiller kanepesine yorgun bedenimi bir çuval gibi bıraktım.Cebimdeki biraz ezilmiş hayli nemlenmiş cigaramdan bir tane çıkartıp yaktım.Öyle bir çektimki nikotini ciğerlerime,çok geçmeden damarlarımda dolaşan sensizliğin alkolüyle birleşti.Bir nebzede olsa kendime gelmiştim.Sağıma soluma boş gözlerle bakarken durağın bitişiğindeki köpek öldüren şarapçısını gördüm.Öyleya gülüm sensizliğin şarabıyla sarhoş yokluğunla alkolik değilmiyim.?Bu defada gerçek olsun diye yerimden kalkıp beş adım yürüdüm.Şarapçıdan içeri girdim.Adam beni bir süzdüki sorma gitsin.Bakışlarından ilk defa kendime acıdım.Ben bir kelime etmeden raftaki çubuk şaraplarından birine uzanıp gazeteye sarıp bana uzattı.Elimi cebime götürürken kolumu tuttu,tatlı bir tebessümle sağ elini sol göğsüne mangal gibi yüreğinin üzerine koydu.Elimde şişeyle ve bir tebessüm bin düşünceyle durağa yürüdüm.Sefiller kanepesine geri oturup,pilastik tapayı dişimle çekip çıkarttım.Sensizliğin verdiği hasretin içimi kavuran susuzluğuyla diktim şişeyi kafama.Gördünmü mahur gözlüm,sensizliğin verdiği sarhoşluk yüzünden buda beni alkolik sandı.Hasretin beni hiç ayıltmıyor gülümm.Yeter bu kadar dedim ve şişedeki son yudumuda içip ağzımı koluma sildim.Verdiğin hasret koyduğun ayrılık yüzünden öyle ağırki bedenim,yerimden zor kalktım.Bir otobüs yanaştı durağa kopuklar yazıyordu üzerinde. Bindim kimsecikler yoktu içerisinde.Oturduğum bir koltuğa.Kopacaksın be gülümm.Ormanlara gideceksin,yolunu kaybedip geceyi bekleyeceksin.Şimal yıldızını görüp yolunu belirleyeceksin.Gecenin karanlığında yıldızlara karışacaksın.Gökyüzünü sahiplenecek aya güneşe hükmedeceksin.bazan tepelerde rüzgar yüce dağlarda kartanesi olacaksın.Irmaklar gibi çağlayıp,yakamozlar gibi parlayacaksın.Yada benim gibi son durakta gökkuşağı vadisinde ineceksin.Yağmur olmayacaksın gülümm,sen yağmur olursan ben gökkuşağı olurum....