Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta yapılamak istenen haksızlıklar karşısında masayı yumruklayıp toplantıyı terk etmesini Milletçe coşkuyla alkışladık.
Başbakanın ve hükümetin hemen önceki Gazze katliamındaki tutumu da takdir görmüş, göğsümüzü kabartmıştı.
Gönlümüz ne arzu ederdi?
Yaklaşık 8 yıldır iktidardalar.
Neler yapılmazdı ki?

Borca, sıcak paraya ve ranta dayalı ekonomi yerine üretimi esas almış sağlam bir ekonominin kurulması.
Stratejik ve temel müesseselerin, kamunun elinden çıkarılmadan ve islah edilerek büyütülüp geliştirilmesi, milletin hizmetine sunulması. Bankalar, Tüpraş ve Telekom gibi…
Zulme, işgale ve sömürüye dayalı tek kutuplu hale gelmiş bir dünyada; adalete, paylaşıma, güçbirliğine, kalkınmaya dayalı ikinci bir kutubun oluşturulmasında büyük adımların atılmış olması. Mesela D-8, ya da Türk dünyasının güçbirliği oluşumları gibi dünyayı dengeleyecek, zulüm ve işgaller karşısında söz sahibi olabilecek oluşumların geliştirilmiş olması.
Kendi sanayimizin, bu arada harp sanayimizin, hiç olmazsa temel sanayimizin kurulmuş olası, bu konuda dışa bağımlılığımızın asgariye indirilmiş olması.
Yerli kaynaklarımızın devreye sokulmasıyla enerji ve temel ihtiyaç maddelerimizin Türkiyemizin varolan potansiyelinden karşılanır duruma getirilmiş olması.
Tarımımızın ve tarıma dayalı sanayimizin ayağa kaldırılarak gıdada dışarıya olan ihtiyacın asgariye çekilmesi.
Elbet başka yapılabilecekken yapılmayıp ihmal edilen çok şey sayılabilir.
Keşke bunlar yapılmış olsaydı da, Davos’ta masayı yumruklasaydık.
Şahsen korkuyorum, böyle soylu bir çıkış yapmışken, birileri gidip özür dilemesin. El etek öptürme için yapılacak girişimleri de aynı soylulukla elinin tersiyle itebilsin. Ayağa kalkılmışken tekrar dizüstü çökülmesin. Bu yapılırsa, eskisinden daha zor durumlara düşüleceği iyi bilinsin.
Bütün bunlara rağmen Davos’taki soylu çıkışı alkışlıyoruz.
Devamını bekliyoruz!..

www.ekremsama.com