ASIL FACİA OLAN NE ?
DOĞAL GAZ MI,ŞOFBEN Mİ, YOKSA CAHİLLİK Mİ*

Gün geçmiyor ki doğalgaz zehirlenmesinden veya şofbenden sızan gaz nedeniyle , azrail’e kurbanlar vermeyelim.Son olarak Ankara’da yılbaşı gecesi doğalgazdan zehirlenerek toprağa verilen yedi cana ağladık.Toplu olarak , bu kadar canın birden kaybedilmesi hepimizi şok etti.Aynı saatlerde üst kat komşuları da , aynı ölüm tehlikesini kıl payı atlatmışlar.
Daha sonra Sivas’ın Divriği ilçesi Koca Mustafa Paşa Mahallesinde Sultan öğretmen, sobadan sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybetti.
Elbette bunlar bizim duyabildiklerimiz! Ya duyamadıklarımız? Maalesef benzer şekillerde birçok insanımızı böyle pisipisine sebeplerle her gün toprağa veriyoruz.
Geçen gün tanıdık bir dr arkadaşım telefon etti.’haydar bey! Bizim banyonun şofben borusu eskidi, değiştirmek istiyoruz da, acaba daha kalitelisi sizde var mı? Alüminyum borular, çabuk çürüyor, paslanmaz çelik olanı var mı? İstanbul’da varmış, getirtebilirmisiniz? ‘diye soruyor.
‘İşte; bilinçli insanların yapması gereken davranış şekli bu’diye geçirdim içimden bir an. Tehlike kapımıza dayanmadan, alınması gereken önlemleri zamanında almak
Zehirlenme olaylarını ne yazık ki; birçoğumuz doğru şekilde değerlendiremiyoruz. Genelde şofbenden veya sobadan sızan gazdan zehirlenme olur diye biliriz. Oysa bir çok zehirlenme olayı, bu bildiğimizin tam tersine; soba ya da şofbenin, banyo gibi küçük hacimli alanlara koyulmasından dolayı olur.Yanma sonucu buralardaki havanın yakıcı gaz olan oksijeni tüketmesinden dolayı,oksijensizlik yani havasızlıktan dolayı bir çok ölüm olayı meydana gelir.
Bu nedenle çok küçük hacimli, banyo, mutfak vs. gibi yerlere bu gibi oksijen tüketici cihazlar konulacaksa; ilave havalandırma yapılmasını, ya da taze hava girişi için pencerelerin açık bırakılmasını tavsiye ederiz, teknik elemanlar olarak. Kapı altlarına menfez açılması vs gibi. Tabi, hepsi yerine göre ve gerekli ölçülerde olmak kaydıyla.
Ankara’da yılbaşı gecesi yaşanan facia’da da, birkaç konutun, ortak olarak, uygun olmayan bir şekilde aynı bacaya bağlandığını öğreniyoruz. Bir başka iddia’da kombi’nin baca bağlantısında kullanılan alüminyum baca borusunun çürümüş ve delinmiş olduğuydu.
Elbette, bu sebeplerden biri ya da birkaçı birlikte olabilir. Ama bu ihmallerin hiçbiri, bunca can kaybına yol açmamalıydı. Ya ne yapılmalıydı? Bu tür çürüyüp, delinebilecek parçalar, zamanında kontrol edilerek, çürüyen, delinen aşınan bağlantılar yenilenerek, sızıntılar varsa giderilerek, hava miktarı yetersizse, yeni havalandırma baca ve pencereleri açarak, sorunlar, facialara yol açmadan baştan çözülebilirdi.
Yukarda bahsettiğim; dr arkadaşımın yapmaya çalıştığı da bundan başka bir şey değildi aslında. Zamanında, tehlikeye karşı önlem almaya çalışmak.
Ama bir çok kez tersini yapanlarla karşılaşıyoruz maalesef..Bunlar da tehlikeye davetiye çıkarmaktan başka bir şey değil işte.
Geçenlerde yine Ankara ‘da bir arızaya müdahale etmeye çalışan işçiler, hem de belediye binasının önündeki doğal gaz borusunu patlatıyorlar. Çünkü hesapsız, kitapsız iş makineleriyle, hem de doğal gaz borularının geçiş güzergâhında çalışma yapılırsa olacağı buydu denir işte. Kara cahillik. Başka ismi, izahı yok. Adamlar, kepçeyle doğalgaz borusunu patlatıyorlar, daha sonrada ortalık cehenneme dönünce bırakıp kaçıyorlar.Bunun başka izahı olabilir mi?
Olayın püf noktası burası işte. İşlerimizi kara cahillerle görmeye kalkıyoruz.Yoksa gazın şofbenin ya da bilmem ne’nin ne suçu olabilir ki? Suç, böyle kara cahillerin ve onlara güvenerek milletin mal ve can emniyetini teslim edenlerin. İhmalden adam öldürmeye sebebiyetten yargılanmalı böyleleri aslında.Düpedüz cinayete sebebiyetten adalet önünde hesap vermeliler.Belki daha sonraları başkaları aynı hataları işlemeye kalkmazlar böylece.
Zamanında alınacak basit önlemlerle, küçük tedbirlerle büyük facialar, belalar bile rahatlıkla önlenebilirdi.
Bilinçli insanlardan oluşan gelişmiş toplumlarla aramızdaki temel farkta bu aslında bence. Eğitim farkı.