Canılılar üçe ayrılır; İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler. Sanırım bu konuda herkes hamfikir. Zaten hemfikir olmanın dışında kalanlar yalancı olanlardır. Yalan demek gerçekleri inkar etmek değil midir!... Tabi ki evet, hatta evets. Yalan her kötülüğün ansı ise babası kim?.. Yazılı ve yazısız tüm yasalara bakarsak ve gördüklerimiz, duyduklarımızı söze dökersek kimselerde kalmaz tasa... Yalan tüm yasalarda resmen bir ruh hastalığıdır. gerçekler ise sağlıklı, eğitimli ve çok adaletli adillerin işidir... Yalancıları ruh ahstası olarak ilan edecek toplum en sağlıklı toplumdur... Yalanı sevmez ve dışlayan bir toplum olursak güzel ve değerli insanların barındığı ve değer bulduğu bir toplum oluruz... İnsan olarak tek farkımız bu olmalı hayvanlardan.... Hatta üç maymunları oynayan görmez, duymaz ve konuşmazlar hayvan bile olamazlar;çünkü bu hayvanlara bile hakeret olur... Entrika, talan, yolsuzluk, hırsızlık, gasp, çatışma, benzeri sayılabilecek tüm kelimeler içerisinde en az bir yalan ve yine en az bir yalancı barındırmaktadır... Gerçekler ancak ve ancak ruh hastalkarı korkar... Onların asıl adı Yalancı’dır... Duyarlı olmak kadar asil bir duygu yoktur evrende... Anlayana!...