Soğuktan yüzünüzün morardığı,ellerinizin çatladığı hiç olmuş mudur?Ya da komşuya gidene kadar eşinizin çorabı hiç dondu mu?Soğuyu yaşamayan hele Yozgat’ta yaşamayan bunları nereden bilsin ki!
Ya da Akdağmadeni’nin altındaki boğazın ayazını yaşamayana soğuyu nasıl anlatırsın ki!
Yozgat,ülkemizin soğuk bölgelerinden biridir.Yerde yüz güne yakın buzun ve karın olduğunu yaşadım.Hem de çok.Karda,insanların yürürken ayaklarına edik bağladıklarını Dereli’den bilirim.Bu kara batmamak için ayağın altına bağlanan genişçe bir tahta idi.
Yozgat’ta da buzda düşmemek için naylon bayan çoraplarının işe yaradığını öğrendim.Çorap,ayakkabı ve çizmenin altına kesilip,sabitlenmekte,böylece "kayma"engellenmekteydi.Geceleri çorapları kesip,yapıştırmak yıllarca bana düştü!
Yozgat’ta soğukla ilgili güzel bir anekdot da vardır:"Soğuğa nerelisin diye sormuşlar:O da,aslen Erzurumlu sayılırım ama Sivas’ta oyalanırım.Beni orada bulamazsanız Yozgat’ta arayın demiş."
İşte bu coğrafyada boş zamanım çoktu.Bulmaca çözme ve okuma merağım daha da arttı.Günlerce il halk kütüphanesinde kitap ve ansiklopedilerle "boğuştuğumu"bilirim.
Zaten"Nerede yaşadığımızdan çok,nasıl yaşadığımız önemli değil midir?"