ADINI KOYAMADIĞIM ŞİİR

‘’ Sen beni sevseydin eğer, bakardım gözlerine
“Seni o kadar çok seviyorum ki tahmin bile edemezsin” derdim
Sen de “Seni o kadar çok seviyorum ki… “ derdin

Sonra ellerimi tutardın, koyardın başını omzuma
Ta uzaklara bakardın, derin bir nefes alırdın
ben sana bakardım, sana sımsıkı sarılırdım
Gözlerimden nedenini bilmediğim yaşlar akardı

Daha sonra dizimin üstüne koyardın başını
ben saçlarını okşardım yavaş yavaş
sen parlayan yıldızlara bakardın
“Bak şu yıldız senin hemen yanındaki de benim” derdin
ben de “Benim yıldızım sensin” derdim
sen ellerimi sımsıkı tutardın “Sen de benim yıldızımsın” derdin.’’’’’’’’’’’’’’’’’’’


Evet sevenlerin yaptığı,yapmayı hayal ettiği,yapamadığı için acı çektiği,yapabildiği zaman kendisini dünyanın en mutlu insanı ilan ettiği şeyler bunlar işte.Bunları günün en çok bir saatinde yapıp bitirince acıkmak,yorulmak,uyumak,sıkılmak,başka şeyleri özlemek gibi diğer davranışlarımız ,ihtiyaçlarımız öne çıkar.
O sevdiğimiz yemek yapamazsa,parasızsa,patavatsızsa,hırçınsa,yalancıysa,terbiyelerimiz farklıysa vb çatışmalarımız,kırılmalarımız başlar.
Uyum sağlayamayınca kavgalar,dargınlıklar,kinlenmeler,açıkça sevmiyorumlar,sonra gelsin anne- babalar,avukatlar,hakimler.....Ya da uyum içinde,geleceği acı tatlı demeden birlikte şükürle geçirmeler.....
İşte hayat.........Sence bütün bunların anlamı ne.........
Yapılan yıkılacak, doğan ölecek.
Sağlık bozulacak,gençlik geçecek.....

Bir cinle aynı anda doğan ve yetmiş yıl yaşayan insan cinden 14 kez daha az yaşıyor.Akranımız cin, bizim nerdeyse otuz göbek ötedeki torunumuzla oturup sohbet ediyor,
ben bu insan oğlunun bu kadar kısa yaşamaktan ne anladığına şaşarım,diyor..
Senin otuz göbek önceki deden sevdiği kız için az daha intihar edecekti...Başarabilseydi ölmeyi,sen de doğmayacaktın, az daha.
Neyse ki kızcağız, yani büyük büyük ninen, anne ve babasının ciğerini yakmak pahasına onunla kaçtı da zincir kopmaktan kurtuldu,diyecek.
Biliyor musun; bir zincirin gücü, en zayıf halka kadardır....