4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4098
Okunma

Anlamlar anlamları deviriyor içimde. Ben anlamaya çalışıyorum anlamsız
olan her şeye de anlam yüklemeye çalışarak ve devirerek kelimeleri yol
açmaya çalışıyorum kendime zihnimin patikalarında…
Hep bir şey bana az geliyor. Yoksa yetinmez miydim sanki
bulduklarımla. Bulduklarım beni belki bir an oyalasa da, kendinde
tutmaya yetmiyor. Aklım bulamadıklarım da…
Ve ben bulmuş olmakla da yetinemem ki zaten! İşte herkes aynı
yanılgıda… Asıl istediğim bulduğumla yetinememek oysa! Daha fazlasını
bulmak bulduğumla! Ya...
Ya duygusuz diyorlar ya çok duygusal ya deli saçması ya da anlamsız,
yazdıklarıma… Kimse gerçekçi demiyor mesela. Gerçek gibi gelmiyor
muyum bunca yalanın arasında yoksa? Kolaya mı kaçmak acaba
sınıflandırmak beni? Düşünmekten mi kaçmak? Bulmaktan mı yoksa ya da
belki bulamamaktan mı bu çaba? Ya da illa bir isim koymaya çalışmak,
ne saçma!
Düşüncemin hızına ben bile yetişemiyorken, yetişmeye çalışmak ne
saçma! Birileri anlamaya çalışıyorken hala beni, ben yeni bir anlamın
algısında, eski anlamlarını çürütüyorum kendimin! Ve hayata dair ne
varsa anlamaya çalışıyorum ama hayata dair değil belki de hiçbir şey
aslında. Başı ve sonu olmayan bir sonsuzlukta olan biten her şeyi
hayatla sınırlamak ne mümkün… En büyük hata, ruha sınır koymakta…
Ve ben, bana "mutlu" dedikleri mutluluğumdan da, "mutsuz" dedikleri
mutsuzluğumdan da, "deli" dedikleri deliliğimden de, "aşık" dedikleri
aşıklığımdan da, "yanlış dedikleri yanlışlarımdan da, "doğru"dedikleri
doğrularımdan da, "hata" dedikleri hatalarımdan da, "haklı" dedikleri
haklılığımdan da, haksızlığımdan da, ayrılığımdan da, "acı" dedikleri
acımdan da ve her duygumdan aslında, çoktan gitmiş oluyorum bana her
hangi bir isim takılmış ya da bulunmuş olduğunda... Tanımsız varlığımı
tanımlamaya çalışmak ne saçma!