İlk anda çok"ters"gibi geldi başlık değil mi?Ama böyle bir olay,yıllar önce İzmir-Alsancak’taki Körler ve Sağırlar Okulunda olur.
Bahçede,kavgaya tutuşan bir grup öğrenciden,kör olanlar sağırları döver.Ama ben bu olayı bilir,nedenlerini bilemediğim için de hiç sohbet konusu yapmazdım.Ta ki İstanbul’da Birol ER adlı fen bilgisi öğretmenin dersini izleyene kadar...
7.sınıflarda"duyu organlarımızdan"kulaktı dersinin konusu.Şöyle bir soruyla giriş yaptı:"Çocuklar,etrafınızda araz dediğimiz akrabası,komşusu olan var mıdır?".Bir grup öğrenci"var"dediler."Hiç onların yürüyüşüne dikkat ettiniz mi.Bizim gibi rap rap mı yürürler.Yoksa düşüceğim diye korkup,tırs tırs mı yürürler"dedi Birol ER.
Bir kısım öğrenci "tırs tırs"deyince,"neden böyledir"diye sordu öğretmen.
Baktım derste ilgi çok iyi.Ben de kulak verdim.
En sonunda öğretmen,
-Çocuklar bugüne kadar kulağı sadece işitme duyusu organı olarak duydunuz ama bu yetmez.Sağırlar duymadığı için denge duyuları da gelişmemiştir.Yere basmak için defalarca deneme yaparlar:Yerde miyiz,değil miyiz? diye...
İşte bu sırada Alsancak’taki okul aklıma geldi.Sağırlar"yerde miyiz,havada mıyız?"diye yer ararken,körler de yumruğu patlatıyor...
Bir ders bu kadar güzel ve kalıcı örnekle açıklanırdı..
Ve ayrıntılar da böyle yakalanırdı...

Not:Köy-sağır kavramının kullanılmadığını biliyorum ama örnek net olsun diye bilerek kullandım...Ve sağırlar okulunda öğretmenlik yapmak,körlere göre daha da zormuş.(Bu da aldığım geri bildirimdir öğretmenlerden.)