Ben işe yaramaz şuursuz vatandaşın biriyim.Yaş kırk`a merdiven dayamış.
Bugüne kadar adam olamadıysam bundan sonra da olacağım yok.
İflah olmaz bir kompleks yuvasıyım. Üstelik kimliğimi de kaybettim.
Şakşakçıyım.
Önüme gelene alkış tutma sevdam başıma az çoraplar örmedi.
Arkama geçeni fırsatını bulup arkaya geçtiğim zaman çabuk unutanlardanım.
Unutkanım.

Fırsatçılık hastalığı iliklerime kadar işlemeye başladı. Nemelazımcılık cabası.
Bakar kör oldum. Ağma`lar yanımda doğuştan engelli bile sayılmaz.
Yaramaz adamım, hemde beş para etmezinden.

Topuğundan kurşun yemiş, seferbirlik orospuları gibi sırıtanlara prim verdiğim için.
Annecikleri ile poligon`da atış yapılması gereken piçler’e göz yumduğum için.
Hayatımı şekillendiren davaya bunca tutarsızlığa rağmen gönül verdiğim için.
Okuma alışkanlığı olmayan, bilmediği ve öğrenmediği halde hüküm peşinde koşan bir kitlenin neferi olduğum için.

Lidere itaat öncelik diyerek avazı geldigi kadar bağıranın koltuk altına Yeniçağ gazetesini sıkıştırmalarına "Ne ayaksın" demediğim için.
Başbuğ liderimdir. "Beddiüzzaman" önderim diyenler ile aynı saflarda yer tuttuğum için.

Evet ben beş para etmez adamın biriyim. Kişiliksiz, ruhsuz, üstelik serçe beyinli.
Geçmişin nimetlerini yemiş tüketmiş, gelecekten bihaber, hazırlar da dağ bırakmadığım için.
Kuyumu kazana, "biz Vatan istiyoruz ulan!" diyene, "biz kardeşiz" dediğim için.
Haine, gammazcıya, it`e, köpeğe "yetti ulan ananızı avradınızı alır bitlendiğiniz dağa kaldırırım akıllı ol" diyemediğim için.

Şuursuz, kansız, ruhsuz, üstelik her devrin adamı oldum. Sustuğumdan değil, susturulduğum için.

Siz hiç eşek arısı besleyen birini gördünüzmü? işte o benim. Dönsün dönsün soksun beni diye.
Oda öyle yapıyor zaten.
Yerin altında değil, hemde üstünde "fay hatları" kurmuşlar bedenimi kuşatıyorlar.
Kuşatırlarken kusuyorlar. Kusarlarken sövüyorlar. Gözümün içine baka baka "ürüyoruz, yürüyoruz, geliyoruz" diyorlar.

Ordu Millet elele gidiyoruz kıyamete. ( Hayırlısı olsun ) öyle olsun.
En büyükler! sandalyesi bol olan mekanda, kahpece "itidal" diyor da başka bir şey demiyor.
Masum bir başbakanı darağacına gönderen zihniyet, Batı kapısında köle olmuş, bırak asmayı suçlayacak adam bulamıyor.
Susuyor, susturuyor.

Sünepeliğine, vurdumduymazlığına masum bir yığını alet etmekten de geri kalmıyor.
Hayır suç benim. Ve benim beş para etmezliğimde.
Adam gibi adam olamadığım için, adam olmazları da "kaderi" yüzde seksen değiştirip çoban kıldığım için. Bir ton değil, bir torba kömüre oyumu, onurumu, şerefimi sattığım için.

"Provakasyon" var. Aman dikkat!
Sen sen ol sakın yutma.
İşi tıkırında köşe kapmış birbirinin kıçını yalayan, dönek, dümbelek ne kadar içinin pisliği dışına vurmuş sünepe alçak takımı varsa "İtidal" diye bağırıyor.
Anlatmak istediği bir şeyi Türkçe kullanmadan, Türkçe de kelime bulma zorluğu çekerek ya Fransızca`ya yada Arapça`ya müracat ediyor.
Sözüm ona ince bir ayar verdiğini sanıyorlar bu tür kelimeler ile.
Yıllarca uyutarak, koca bir Millete verdiğiniz "ayar"lardan bahsedin.
Yıllara yaydığınız sistemli alçaklıklardan bahsedin, diyemiyor kimse. Demiyor!
Diyorsa duyulmuyor, duyulsa da birileri "tınmıyor"
Yalan yanlış yarı Sosyalist, yarı Kemalist, yarı Devrimci pis yalanlarınızla yaratığınız canavarın mesülü ve sorumlusu sizler iken, "provakasyon" nutkunu tutturmuş alçaksın sen, bir o kadar kaypaksın denilmiyor.

Ben ise adam olmam. Olamam! Şuur altım kapanmış, idrak ve izan`dan yoksunum.
Lal olmuş dilim. Kör olmuş gözüm. Ne olursa olsun, ama sakin ola yapma provakasyon.
Sakın ha!
Yemeye devam. Doyduysan gargara yap.
Bilmiyorsan gazete köşelerine müracat et: Öğretirler orada.

Benim evde şu an ummalı bir çalışma var. Beslediğim eşek arılarından kurtulmanın yollarını arıyorum.Kurtulacağımda, çünkü yeminliyim.
Hatırla....
( Kışkırtma "Provakasyon" )
KIŞKIRTIYORUM!

......................
K. Kurultay.