Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
binyıl
binyıl

Sessiz Konser.2. (kuşku)

Yorum

Sessiz Konser.2. (kuşku)

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

724

Okunma

Sessiz Konser.2. (kuşku)




Ermeni meyhanesinin kapısında içeri giren gencin ilk dikkatini çeken, rakı bardaklarından çıkan sesti. Bu sesi babası öldükten sonra ilk defa duyuyordu. Kendisi için ayrılan yere selamlaştıktan sonra oturdu.

İki yaşlı emektar, gencin uykusuz gözleri ile dudaklarına bakar oldular. Neler dökülecekti bu dudaklardan, neler vardı bu yorgun gözlerde. Öyle ya; okumak için yıllarca çalışmış ve her aklın baş edemediği bir bölümü bitirmişti. O bir doktordu.

"Hoş geldin, Üveysim."

"Hoşbulduk, sağolun babacım. Muhabbetiniz bol olsun."

"Biz de seni bekliyorduk, muhabbet gülümüz geldi diye sevindik."

"Evet; ben de seni ilk gördüğümde çoçukluğun aklıma yansımıştı. Ne kadar da utangançtın öyle, ne kadar da sessiz duruşun vardı ve ne kadar içine kapalı bir dünyanın çocukluluğunda büyümüşlüğünü düşünmüştüm."

Garson, doktor gencin bardağına ilk rakısını doldurmak isterken, "Hayır" demişti.
"Ben rakı içmem. Siz bana votka, arnavut ciğeri, tavuk salatası getirirseniz sevinirim."

Bu geceki sohbet koyu olacağa benziyordu. Ermeni müziğinin eşliğinde dans eden kızlar, genç ve yaşlı bedenlerin çıkardığı karışık kahkaha sesleri, meyhanenin düzeni değiştirmişti.

Kıvrak vücutlu Ermeni Kızı oynarken yaşlıların içinin yandığı belliydi. Gözler çoktandır böyle bir güzeli görmemiş gibi bakıyorken Ermeni Kızı ise vücudunu konuşturuyordu. Kıvrak vücudunun ritmi ile yaşlı bedenlerin boğazlarına hayatı yutkunduruyordu.

Aralarında yaş farkı olsa bile Ermeni Kızı’nı arzuladıklarını biliyorlardı. Meyhane havasında her türlü duygunun havada uçuşmasına alışık olan kız ise onlara inat daha bir kıvrak dans ediyor, göz kırpar gibi el işaretleri ile can yakıyordu.

"Anlat bakalım, Üveysim. Neden büyük şehri bırakıp da geldin."

"Emanet düşüncelerimi düzenlemek için, sakin bir ortamın gerekli olduğunun farkına vardım. Duygularımın zarar noktasına gelmesini önlemek için belki de aklım uçurumlara koşarken dur dediğim tek yer dede evi."

"Göremiyoruz ki güzel evladım, düşüncelerinin kalbe yansırken nelere rest çektiğini. Seni yoran, seni yıpratan neler var bilemiyoruz. Ki istersen biraz daha açık ol; bizi de baban say. Olur ya belki senin yarin, yardımcın oluruz. Bizde de hayat yarısı var. Biz de bazen bir başkasının yaramızı sarmasını bekleriz."

"Hep hatıramda bana özel bir sabah vardır. Aklımın uyandığı ilk sabahtır o. Eşimle evliliğimizin ikinci yılında söylediği sözlerin oluşturduğu intiharlar vardır. Başkasını severken benle evlenmek zorunda olan bir eşim ve gizli hayranının aklımı uçuruma sürmelerine dur diyemiyorum."

"Yapma be evladım, nasıl olurda bir kadın istemediği, sevmediği biri ile bir ömür boyu hayat sürmek ister ki."

"Ben de katılıyorum Sezai Amca’na, yanlış bir düşünce aklını karıştırıyor olmasın. Nasıl emin oldun ki bu düşünceye, eşin mi söyledi ? ’’



....






Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sessiz konser.2. (kuşku) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sessiz konser.2. (kuşku) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sessiz Konser.2. (kuşku) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
bilgeperi
bilgeperi, @bilgeperi
21.9.2008
devamını bekliyoruz binyıl...arkası yarınlar gibi...

roman tadı var...güzel...keyifli...
chaotica
chaotica, @chaotica
18.9.2008
Öykü güzel bir öykü mü bilmiyoruz çünkü daha öyküye yeni yeni giriyoruz. Yalnız yazarımız oldukça başarılı. Öyle ustaca hikayeye bağlıyor ki bölümleri kaçırmanız neredeyse olanaksız. Kısa ama detaylı, detaylı ama sıkıcı değil, süslü ama rüküş değil. Herşey dozunda ve ustaca. Ufak tefek yazım hataları da düzeldiği takdirde çok daha başarılı olacağına inanıyorum.

Okuyucuya tavsiyem sadece öyküye değil satır aralarına da bakın çok şey bulabilirsiniz. Örneğin; "...hayatı yutkunduruyordu." çok başarılı bir ifade ve bu öyküde bunlardan daha çok var. Saygılarımla...
Banu Kalyoncu
Banu Kalyoncu, @banukalyoncu
16.9.2008



Umarım bu sayfaya daha çok öykü eklenir ben çok fazla merak ediyorum gidişatı..

Heyecanla bekliyorum.


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL