Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım

BİR ALTIN GÜNÜNÜN MANZUM HİKAYESİ

Yorum

BİR ALTIN GÜNÜNÜN MANZUM HİKAYESİ

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1473

Okunma

BİR ALTIN GÜNÜNÜN MANZUM HİKAYESİ

BİR ALTIN GÜNÜNÜN MANZUM HİKAYESİ

Hava erken karardı.
Semoş’u telaş sardı.
Ne çabukta gelmişti.
Gününe çok az kaldı.
Temizlik falan derken.
Yine kalktı erkenden.
Yapacakları çoktu.
Kızıda çalışıyor.
Yardımcısıda yoktu.
Kafasında kurdu.
Bir tatlı iki tuzlu.
Birde dolma sararım.
El içine çıkarım.
Ne koysan hep yiyorlar.
Fevkalade diyorlar.
Her günün bitiminde.
Diyete giriyorlar.
Fişte fırın harladı.
Böreklerde kızardı.
Görüntüsü çok güzel.
Koku salonu sardı.
Gezindi orda burda.
Bir şey yok odalarda.
Saata son kez baktı.
Hazırlıklar, tamamdı.
Çıkardı eskileri.
Giyindi yenileri.
Sıra makyaja geldi.
Hemen banyoya girdi.
Bakıverdi aynaya.
Hafif bir ruj sürdü.
O kalın dudaklara.
Kendine çokça baktı.
Saçlarını kabarttı.
Yana döndü birazca.
Yine kilosu fazla.
Kokuyu raftan aldı.
Sürecekken kendine.
Kapının zili çaldı.
Gelen Hülya, Zerrin’di.
Buyursunlar dedi.
Çabucak görüştüler.
Ayakta öpüştüler.
Peri, Demet, Ayşe’yle.
Nimet, Nuran, Neşe’yle.
Gonca, Deniz, Gülay’ı
Getirmişti, Zehra’yı
Gelenler hepsi tamam.
Karşılıklı bir selam.
Salona oturuldu.
Hal hatırlar soruldu.
Hepsi birbirini çaktırmadan süzüyor.
Yeni bir şey giyen kalkıp boy gösteriyor.
Ayşe güleç yüzüyle,
Başladı anlatmaya,
Unuttuğu yerde bakıyordu Hülya’ya,
Gülay iki de bir basıyordu kahkaha,
Salon şenlik içinde başlamıştı tantana.
Ev sahibi çok mutlu devamlı gülümsüyor.
Açık saçık fıkralar, gülmekten öldürüyor.
Sırası vakti geldi.
İkramlara geçildi.
Bu gün olan bir ilkti.
İkram self servisti.
Masada nar gibi tepsi, tepsi börekler.
İki tuzlu bir tatlı, pasta ile çörekler.
Yanında yalancı dolma,
Çaylar büyük fincanda.
İştahla herkes yiyor.
Hemen tarif istiyor.
Ev sahibi havalı.
Durmadan anlatıyor.
Siyaset moda derken, Hepsi biraz gerindi.
Konular hep aynıydı , evlatlara gelindi.
Sırası gelen kimse, bir, bir anlatıyor.

Hepside gerçek değil, birazda abartıyor.
Börek çörek nefisti, çoğu fazla yemişti.
Erir belki diyerek, sodalar istemişti.
Ev sahibi çok cömert durmadan veriyordu.
Sodasını içenler ha bire geğiriyordu.
Olmadı sıkıntı var, Deniz kalktı ayağa,
Teyp hızlı çalarken başladı oynamaya.
Aman herkes dopdolu hiç durmadan, oynuyor.
Kurtlarını dökenler yorulup oturuyor.
Artık yeter dediler. Kuraları çektiler.
Getiren altınları, birer, birer verdiler.
Hepsi teşekkür etti.
Gün zor başlamıştı.
Böyle neşeyle bitti.
Semoş çok rahatladı.
Yetmeyecek sanmıştı.
Dolu, dolu her şeyden,
Bulaşıklar kalmıştı.
Nuran yolda giderken,
Yavaşladı birden,
Dedi dolma pişmemiş, börek biraz yanmıştı.
Yerken çok nefistide, belliki kıskanmıştı.
Nimet eve girmişti.
Günde o çok yemişti.
Hapı aldı ağzına,
Uzandı divanına,
Duramıyordu artık,
Hemen uykuya daldı,
Koca eve gelmişti.
Gürültüye uyandı.
Evde bir şey yok dedi
Bu gün ben çok hastaydım,
Devamlı yataktaydım.
Derken telefon çaldı.
Ahize ellerinde,
Konuşmaya başladı.
Arayan Goncay’dı.
Hal, hatır soruyordu.
Nimet hanım gündeydi, çok yedi çok oynadı,
Baş ağrısı geçtimi? şimdi nasıl diyordu.
Adamda şafak attı.
Telefonu kapattı…
TACETTİN YILDIRIM
2008 NİSAN ÇANDARLI









Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir altın gününün manzum hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir altın gününün manzum hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR ALTIN GÜNÜNÜN MANZUM HİKAYESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
10.4.2016 22:23:28
Altın günlerinin umumi tablosu:

Önce Allah ne verdiyse yumul, sonra ertesi günden başla diyete, bir hafta sonra tekrar boz diyeti.

Abi şimdi şöyle bir durum var yalnız.

Bizim evde altın günü olduğunda ben bayram yapardım. Çünkü o hazırlanan börekler, tatlılar, sarmalardan önce benim payım ayrılır, sonra misafirlere ikram yapılırdı.

Sen kuralı baştan yanlış koymuşsun )))))))))

Selam ve sevgilerimle.
Fethi
Fethi, @fethi
8.2.2016 16:52:15
Sanki, sende bu günlere katılmış gibi, her şeyi o kadar gerçek anlatmışsın ki !! Bayıldım.
En güzeli de Nimet hanımın kocası, telefonu açıp dinlemesi ile karısına bakması çok anlamlı..tebrikler , nefis bir anlatım..

Fethi tarafından 2/8/2016 4:50:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
BOZOK KIZI
BOZOK KIZI, @bozokkizi
8.2.2016 11:41:46
Ne güzel anlatmışsınız hocam, hepsi de gerçek ve yaşananlar tebessüm ettim okurken ağzınıza yüreğinize sağlık saygılarımla..
mehmet ali unsal
mehmet ali unsal, @mehmetaliunsal
7.3.2010 21:54:41
KALEMİNİZE SAĞLIK.TEŞEKKÜRLER...k görüştüler.
Ayakta öpüştüler.
Peri, Demet, Ayşe�le.
Nimet, Nuran, Neşe�le.
Gonca, Deniz, Gülay�
Getirmişti, Zehra�ı
Gelenler hepsi tamam.
Karşılıklı bir selam.
Salona oturuldu.
Hal hatırlar soruldu.
Hepsi birbirini çaktırmadan süzüyor.
Yeni bir şey giyen kalkıp boy gösteriyor.
Ayşe güleç yüzüyle,
Başladı anlatmaya,
Unuttuğu yerde bakıyordu Hülya�a,
Gülay iki de bir basıyordu kahkaha,
Salon şenlik içinde başlamıştı tantana.
Ev sahibi çok mutlu devamlı gülümsüyor.
Açık saçık fıkralar, gülmekten öldürüyor.
Sırası vakti geldi.
İkramlara geçildi.
Bu gün olan bir ilkti.
İkram self servisti.
Masada nar gibi tepsi, tepsi börekler.
İki tuzlu bir tatlı, pasta ile çörekler.
Yanında yalancı dolma,
Çaylar büyük fincanda.
İştahla herkes yiyor.
Hemen tarif istiyor.
Ev sahibi havalı.
Durmadan anlatıyor.
Siyaset moda derken, Hepsi biraz gerindi.
Konular hep aynıydı , evlatlara gelindi.
Sırası gelen kimse, bir, bir anlatıyor.

Hepside gerçek değil, birazda abartıyor.
Börek çörek nefisti, çoğu fazla yemişti.
Erir belki diyerek, sodalar istemişti.
Ev sahibi çok cömert durmadan veriyordu.
Sodasını içenler ha bire geğiriyordu.
Olmadı sıkıntı var, Deniz kalktı ayağa,
Teyp hızlı çalarken başladı oynamaya.
Aman herkes dopdolu hiç durmadan, oynuyor.
Kurtlarını dökenler yorulup oturuyor.
Artık yeter dediler. Kuraları çektiler.
Getiren altınları, birer, birer verdiler.
Hepsi teşekkür etti.
Gün zor başlamıştı.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
12.2.2010 15:26:05
Tacettin bey,şiirinizi yeni okudum,çok güzel,sanki hanımlarla röportaj yapmışsınız gibi,kaleminize sağlık çok keyifli, saygılar.
Mehmet Aktaş
Mehmet Aktaş, @mehmetaktas
28.6.2009 16:42:42
Uzun ve bir altın gününü çok güzel anlatan bu şahane şiirinize bir kişi yorum yazmış.Şiirime yorum yazılmadığı
zaman artık üzülmeyeceğim.
Saygılarımla..
selma dönmez
selma dönmez, @selmadonmez
15.3.2009 23:39:37
yani yaşamış gibi yazmışsınız ...hayret bişey ..çok iyi gözlemcisiniz...kadın duygularını şiire dökebilmenizi çok sevdim..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL