0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
53
Okunma

Pagani..
Çoğu insanın ilk duyduğunda, ne olduğuna bile bir fikri olmadığına eminim. Biz fakirler pek bilmeyiz de diyebilirim.
Dışarıdan bakıldığında metal, hız ve güç, içerden bakıldığında ise insanın kendi yaralarını parlatma biçimi.
Bir Sosyolog veya Psikolog ise bu arzuyu, yalnızca cebin değil, ruhun da bir davranışı olarak okur. Nasıl yani, ruhun davranışı ile ne alakası var, "Zengin olan, parası yeten alır" dediğinizi duyar gibiyim.
1. Kendini Kanıtlama İhtiyacı
İnsan, çoğu zaman kendi değerini dışarıda arar. Çünkü içteki kırılganlık kolay kolay itiraf edilmez. Pagani alma arzusu, bazen “Ben yeterliyim” demenin en yüksek sesli yoludur.
Motor sesi, insanın kendi kendine duyuramadığı bir çığlığın yankısı Olabilir. Arzunun kaldırım taşlarına çarparak büyüdüğü o an, insan kendi gölgesini aşmaya çalışır.
2. Yetersizlik ve Aşırı Telafi Mekanizması
Psikolojide “overcompensation” denir: Kişi eksik hissettiği yerde fazlasını talep eder. Pagani, sıradanlığın gölgesinden kaçmanın,
benliği dev aynasında seyretme isteğinin bir yansıması Olabilir. Çünkü insan, içindeki boşluğu çoğu zaman sessizlikle değil, parlaklıkla kapatmaya çalışır.
3. Kontrol Arzusu
Yaşam dağınık, zaman kaygan ve hızlı, ilişkiler belirsizdir. Direksiyon ise kesin bir dildir. Bir Pagani’nin kontrolü, bireyin hayatında kontrol edemediği alanlara karşı
kurduğu sembolik bir zaferdir. İnsan, aracı değil kaderi yönetiyormuş gibi hisseder. Hız, bu yanılsamanın en kutsal ritmidir.
4. Kaçış İhtiyacı
Kimse yüksek hızların ardına durduk yere saklanmaz. Bazen insan o anlık dünyayı susturmak için hızlanır, bazen ise kendi iç sesinin ağırlığından kurtulmak için. Pagani alma isteği, ruhun daraldığı bir noktada açılmak istenen bir kapı olabilir. Her ivmelenme, iç baskıdan uzaklaşmanın bilinçdışı bir denemesidir.
5. Kendilik İmajı ve Özsaygı İnşası
Modern insan, kendini çoğunlukla dışarıdan “nasıl göründüğüne göre” sever. Pagani, dışarıdan gelen hayranlığın aynasına dönüşür.
Bu aynada kişi kendini daha güçlü, daha değerli, daha görülmeye layık hisseder. Oysa derinde sorulan soru şudur:
“Gerçekte ben kimim, arabam kim?”
6. Toplumsal Yaraların Bireysel Psikolojiye Sızması
Sosyolog ve Psikolog gözü şunu bilir; "Kişinin psikolojisi kendi başına oluşmaz; toplumun beklentileri, başarı dayatmaları,
erkeklik/başarı/güç kodları
bilinçaltına sessizce işlenir."
Pagani alma arzusu bazen bireysel değil, toplumun “güçlü görün” diye kulağa fısıldadığı kolektif bir buyruğun sonucudur.
Birey bu buyruğu kendi arzusu sanır.
Belki de Pagani, ruhun derinlerinde saklı bir cümlenin dışarı taşmış halidir: “Ben daha fazlasıyım.”
İnsan kendi gerçeğini motorun sesine yükler; hızlandıkça kendine yaklaşacağını sanır, oysa çoğu zaman kendi gerçeğinden biraz daha uzaklaşır.
Pagani alma isteğini anlamak,
arabanın kaputuna değil, ruhun görünmez yaralarına bakmayı gerektirir. Ve belki de en büyük soru şudur; arzu seni özgürleştiriyor mu, yoksa sana biçilen hikâyenin hızını mı arttırıyor?
Şimdi herkes düşünsün bakalım kim daha zengin? Dünyanın en pahalı ve en prestijli arabası Pagani ’ye sahip olan mı, yoksa samimi gerçek dostları sevdikleri olupta onu olduğu gibi gören, kabul görülen mi?
Not: Pagani, İtalyan spor otomobil ve karbon fiber üreticisidir.