Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Fırat sevkari
Fırat sevkari

İnsan

Yorum

İnsan

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

89

Okunma

İnsan

İnsan tanımadığı birinden nefret eder mi ?
İnsan neden hiçbir çıkarı olmadığı hâlde bir başkasına zarar vermek ister?

Çünkü insan, her ne kadar kendini “akıllı varlık” diye tanımlasa da, iç dünyasında çözümlenmemiş eksiklikler, bastırılmış öfkeler ve görülmemiş yaralar taşır. Bu yaralar kendine bakmayı kaldırmadığında, nefret bir kaçış kapısına dönüşür.

Nefret çoğu zaman karşıdakinden değil, kişinin kendi yetersizliğinden doğar.
Kişi kendini taşımakta zorlandıkça, taşıyacak bir kurban arar.

Dışa Kusmak gibi Tanımadığı birine nefret besleyen çoğu insan, aslında kendi eksikliğini dışarıya kusar. Kendinde görmek istemediği zafiyetleri başkasının üzerine projekte eder. Bu, psikolojide “yansıtma”dır. Kişinin içindeki karanlık, dışarıya bir gölge olarak düşer.
Kendi başarısızlığını görmek ağır geldiğinde, başkasının başarısını hedef alır.
Kendi korkularıyla yüzleşemediğinde, başkasının cesaretine düşman olur.
Kendi değersizlik hissini bastırmak istediğinde, başkasını küçülterek kendini büyütmeye çalışır.

Kayıp Duvarlarının Ardından
İnsan tanımadığı birine saldırdığında aslında şöyle der:
“Ben zayıfım, ama bunu sen fark etme.”
Bu saldırganlık, bilinçaltının panik refleksidir.
İçinde kırılgan, korkmuş, güvensiz bir taraf vardır.
O taraf, gün yüzüne çıkmasın diye başkalarına çamur atar.

Kalabalığın arasında nefret etmek kolaydır.
Sosyal medya, mahalle baskısı, dedikodu kültürü, kutuplaştırıcı ortam…
İnsan yalnızken söyleyemediğini kalabalıkta bağırır.
Çünkü sorumluluk dağılır, vicdanın sesi kısılır.
Kitle psikolojisi, bireyin karakterini zayıflatır; onu kendi karanlığına karşı koruyan direnç duvarlarını eritir.

Güçlü insan nefret etmez, çünkü nefret duygusal bir lükstür.
Güçlü insan zarar vermek istemez, çünkü kendine hâkim olan birinin başkasıyla kavgası kalmaz.
Gerçek güç; sabır, özdenetim, iç disiplin ve kendine dönüp bakabilme cesaretidir.
Duygusal direnç, insanın kendi içindeki karanlığı tanıyıp onunla kavga etmeyi bırakmasıyla başlar.

Zarar Verme İsteğinin Altındaki ise Gerçek İç Savaş
İnsan bir başkasını kırmak, yaralamak ya da aşağılamak istediğinde, aslında kendi iç savaşını dışarı taşır.
Bu bir dışa vurum değil, bir dışa kaçıştır.
Kimse durduk yere kötülük yapmaz; kötülük, içindeki boşlukla barışamayan insanların elinden çıkar.

Tanımadığın birine nefret beslemek; bir zayıflık belirtisidir.
Hiçbir çıkarın olmadığı hâlde zarar vermek istemek; kendine yenilmişliğin dışarıya taşmasıdır.
Bunun panzehiri ise başkasını değiştirmek değil, kendine dönüp bakabilme cesaretidir.

Bir insan tanımadığı halde nefret ediyorsa,
o insanın kalbinde pas vardır.
Nefsi emmare hâkimdir.
Haset içini kemirmektedir.
Şeytan boşluğuna yerleşmiştir.
Ve ruhunun nûru perdelenmiştir.

Nefret eden, aslında kendi iç yetersizliği ile kavga eder; farkında olmadan onu başkasında öldürmeye çalışır..

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnsan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnsan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnsan yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
28.11.2025 00:29:48
Beğeni:
2
Okunma:
89
Yorum:
0
BEĞENENLER
SON YAZILARI
POPÜLER YAZILARI
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL