ÖĞRETMEN

Öncelikle bütün öğretmenlere saygılar sunuyorum.
Sonra da, başta Sayın Millî Eğitim Bakanımızın ve eğitim yönetimindeki herkesin dikkatlerine saygılarımla arz ediyorum:

Kısaca..
Öğretmenlik çok çok özel bir meslektir..
Herkes öğretmen olamaz! Üniversite bitirmiş olmak öğretmenlik için yeterli değildir; ortaokuldan itibaren, istidadı olan çocukların yönlendirme ve öğretmenliğe özel okullarda yetiştirmekle ancak öğretmen adayı yetişmiş olur.. Amaç, buradan yetişenlerin tümünün öğretmen olma hakkına sahip olmalarını sağlamaktır.

Öncelikle millîlik vasfını yaşam biçimi hâline getirmiş örnek şahsiyet olmalı öğretmen. Tabi ki en başta devletin bu konuda millî bir çizgisi ve tartışmasız kriterleri olmalıdır!
Bir şeyi sadece biliyor olmak öğretmen olmaya yetmez!
Millî ve manevi olarak "Ne öğreteceksin, nasıl öğreteceksin, ne kazanacaksın?" sorularının cevaplarını da ahlâkî erdem ve karakter olarak yaşayan şahsiyetlere öğretmen denir. Mesela bu konuda, hiç okula gitmedikleri hâlde çoğu anneler öğretmen sayılır!
Yasal olarak herhangi bir yüksek okuldan diploma almış olmakla ve kurada ismi çıkıp atanmış olmakla öğretmen olunamaz!
Öğretmen, atanmıştan ziyâde ADANMIŞ insandır. Bu konuda ülkemizin maalesef çok geri kaldığını, hâlen de gerekli adımları atmadığını, hattâ popülist mülahazalarla pek çok değerin göz ardı edilebildiğini görmekten de ayrıca kaygı duyduğumu ifâde etmek isterim. Öte yandan, öğretmen olarak çalıştığım süre zarfında MAALESEF itiraz edenlere, iddiası olanlara değil de körü körüne itaati olanlara değer ve görev verildiğini yaşayarak görenlerden sadece birisiyim ben! Bu nedir diye soracak olursanız, işte gençlik, işte sosyal hayat ortada! derim sadece.
Dünyamıza arz ediyorum.

Murat Kahraman
Emekli Öğretmen