0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
94
Okunma
Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü’ydü. Okul sıralarında verdiğimiz mücadelelerin, defterlere sığdırdığımız hayallerin ve kalbimizde bıraktıkları izlerin günü. Herkes farklı bir şekilde kutluyor, ama asıl mesele bir tebessüm, bir teşekkür, hatta bazen bir hatırlatma…
Kemal Sunal filmlerinde çocuklarla olan ilişkisiyle hafızalarımıza kazınan karakterler, aslında öğretmenliğin ve eğitimin ne kadar özel olduğunu gösterir. Hababam Sınıfı’ndaki Mahmut Hoca’yı hatırlayın: Sabır, anlayış ve bazen de sert bir disiplinle öğrencilerin yolunu aydınlatıyordu. Bugün, teknoloji ve sosyal medyanın sınıfları değiştirdiği çağda bile, Mahmut Hoca gibi öğretmenlerin değerini anlamak için geçmişe bakmamıza gerek yok.
Bugünün anlamını belki de en iyi anlatacak şey, Kemal Sunal’ın filmlerindeki sıcaklık ve samimiyettir. Bugün, bir öğretmenin sınıfta bıraktığı gülümseme, bir öğrencinin hayatında bırakacağı kalıcı izlerden daha kıymetli olamaz.
Kesinlikle! Kemal Sunal’ın öğretmen rolündeki filmi gerçekten çok anlamlıdır çünkü sadece eğlenceli sahnelerle gülümsetmekle kalmaz, aynı zamanda öğretmenlerin karşılaştığı zorlukları da gözler önüne serer.
Özellikle köydeki ya da dezavantajlı bölgelerdeki öğretmenleri konu alan sahnelerde kaynak eksikliği, maddi zorluklar ve sosyal baskılar gibi gerçek sorunlar dile getirilir. Öğrencilerle iletişim kurmanın, onları anlamanın ne kadar sabır gerektirdiği gösterilir. Mizah ile sunulan bu durumlar, izleyicide hem gülümseme hem de empati yaratır.
Dün 24 Kasım’dı… Öğretmenler Günü. Eğitimcilerimizin sabrını, fedakârlığını ve toplumda ne kadar değerli olduklarını hatırlamanın tam zamanı. Bu anlamlı günü, Kemal Sunal’ın 1988 yapımı “Öğretmen” filmiyle anmak oldukça yerinde olur.
Film, Hüsnü adında bir öğretmenin Anadolu’dan İstanbul’a tayin edilmesiyle başlar. İstanbul’a gelince maaşıyla geçinmekte zorlanan Hüsnü, ek iş yapmak zorunda kalır. Film, öğretmenlerin karşılaştığı maddi zorlukları, yer değiştirme sürecindeki sıkıntıları ve eğitim sistemindeki aksaklıkları mizahi ama dokunaklı bir şekilde gözler önüne serer.
Kemal Sunal’ın canlandırdığı Hüsnü, öğrencilerine sadece ders vermekle kalmaz; onların hayatlarına dokunur, onları hayata hazırlar. Bu film, İstanbul gibi büyük bir şehirde öğretmen olmanın ne kadar zorlu ama bir o kadar da değerli olduğunu bizlere hatırlatır.
Öğretmenler Günü’nde sadece bir teşekkür değil, onların emeğine minnetle eğilmek gerekiyor. Bir gülümseme, bir kahkaha ve bir teşekkür… İşte öğretmenleri mutlu etmenin en güzel yolu.
Bugünkü Öğretmenler Günü’nde bu filmi hatırlamak, öğretmenlerin sadece bilgi aktarmakla kalmadığını; aynı zamanda toplumsal sorumluluk üstlendiklerini ve hayatlara dokunduklarını bize hatırlatıyor. Öğretmenler Günü kutlu olsun… Bir gülümseme, bir teşekkür, bir minnetle…
Hüseyin TURHAL