Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
KorhanKulce
KorhanKulce

Zombilere Bulaşmadan Yaşamak

Yorum

Zombilere Bulaşmadan Yaşamak

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

119

Okunma

Zombilere Bulaşmadan Yaşamak

Zombilere Bulaşmadan Yaşamak

Artık kimse kimseyi duymuyordu.
Sokakta yürürken insanların gözlerine bakmamayı çoktan öğrenmişti. Çünkü orada uzun zamandır hiçbir şey yoktu; ne sıcaklık, ne merak, ne de vicdan.
Sadece boşluk…
Tükenmiş bir insanlığın, yavaş yavaş çürüyen artıkları.

O, buna “insanlığın zombi hali” diyordu.
Yürürlerdi, konuşurlardı, gülerlerdi hatta birbirlerine sarılırlardı ama hiçbir şey hissetmezlerdi. Her biri kendi küçük hırsının, kendi sahte mutluluğunun tutsaklığında yaşıyordu.
Bu yüzden, onlara karışmamayı seçti.

Her sabah erkenden kalkar, kahvesini sade içerdi, yanında günün ilk sigarası.
Masasına dolan sabah ışığını severdi.
Masasının üzerinde birkaç kitap, bir defter ve dağınık kalemler…
Patili çocukları ayaklarının dibinde dolanır, kuyruklarını sallayarak güne “merhaba” derdi.
O küçük canlılar, dünyanın kirlenmemiş son parçası gibiydi.
Ne maske takarlardı, ne yalan söylerlerdi, sadece severlerdi.

Sabah kahvesini yudumlarken ev sessiz olurdu.
Dışarıda dünya gürültüyle çürürken, onların evi sığınak gibiydi.
Eşi ile aralarında ki sessiz sabah sohbetleri, anlaşılmanın en yalın hâliydi.
İki insan, kalabalıkların çürüttüğü her şeyden uzak, birbirine yaslanarak nefes alıyordu.

İşe gitme vakti geldiğinde, patili çocukları kapıya kadar gelir, kuyruklarını sallayarak uğurlardı onu.
Kapıdan çıktıktan sonra koşarak pencereye giderler ve arabasına binerken arkasından bakarlardı.
Her sabah aynı sahne… ama hiç sıradanlaşmazdı.

İş arkadaşları “İyi niyetli olma, ezilirsin.” diyorlardı.
O ise içinden gülümserdi:
“Ezilmek, kirlenmekten daha kolaydır.”

Bir masa, birkaç kitap, sabah ışığı, iki küçük köpek ve birbirini seven iki kalp…
Zombi insanlara karışmadan, ama onlardan tamamen kaçmadan yaşamanın yollarını bulmuşlardı.
Çünkü hayat, her şeye rağmen yaşanmalıydı.
Ama dikkatli…
Temas etmeden, kirlenmeden, tükenmeden.

Akşam olduğunda patili çocuklar kanepenin farklı köşelerine kıvrılırken o balkonda bir akşam sigarası yakar, dumanın gökyüzünde kayboluşunu izlerdi.
Eşi yanındaydı, güzel bir sohbet arka fonda hafif bir müzik çalardı.
O an, dünyanın hâlâ yaşanmaya değer olduğuna inanırdı.

Yatmadan önce aynaya baktığında yüzündeki çizgilere dokunur, sessizce fısıldardı:
“Bugün de bulaşmadık.”
Bir zaferdi bu.
Küçük ama anlamlı bir zafer.

Zombileşmiş bir dünyanın dışında, küçük bir evrende, kendi düzenlerini kurmuşlardı.
Dünya artık bir hastalık gibiydi.
Ama onlar, bağışıklık kazanmaya değil, kalplerini korumaya çalışıyorlardı.
Çünkü biliyordu:
Zombi insanlardan kurtulmanın tek yolu, onlara benzememekti.

Hep durum için planı vardı.
A planı, B planı, C planı… hatta alfabenin tüm harfleri kadar.
Çünkü artık “hazırlıklı olmak” bir alışkanlık değil, bir hayatta kalma biçimiydi.

O, kaosa düzenle karşı koyuyordu.
Ve belki de bu yüzden, hâlâ insan kalmayı başarabiliyordu.
Yanında eşi ve iki küçük patili çocuğuyla...
Birlikte, zombilere bulaşmadan yaşamayı öğrenmişlerdi.

Yazan
Korhan Külçe
www.korhankulce.com

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Zombilere bulaşmadan yaşamak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zombilere bulaşmadan yaşamak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zombilere Bulaşmadan Yaşamak yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL