Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
çiftçi
çiftçi

CUMHURİYET BAYRAMI KONUŞMASI -2 -

Yorum

CUMHURİYET BAYRAMI KONUŞMASI -2 -

( 2 kişi )

2

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

220

Okunma

CUMHURİYET BAYRAMI KONUŞMASI -2 -

CUMHURİYET BAYRAMI KONUŞMASI -2 -

CUMHURİYET BAYRAMI KONUŞMASI - 2 -

Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,
Sevgili Öğrenciler…

Henüz Cumhuriyetin hayal bile edilemediği yıllarda -1920 yılında – O Büyük Önder Atatürk, şu sözleriyle Türkiye’nin gelecekteki güzel kaderini müjdeliyordu.

“Türk milletini istibdat ve tahakkümle idare edileceğini zannedenler, Türk’ü ve Türk tarihini bilmeyenler ve anlamayanlardır.”

Bağımsız yaşama; serbest iradeyle, hür düşünceyle kendi varlığını, kişiliğini ortaya koyma, Türk insanının benliğini oluşturan değerlerin en başında gelir. Böyle bir ruh haline, öze sahip olan fertlerin oluşturduğu yüce bir milletin, başkalarının hâkimiyeti altına girmesi nasıl ki mümkün değilse, idare şekli olarak da kendisine en uygun olan Cumhuriyet yönetimini benimsemesi, yani millî hâkimiyet esasına dayanan halk hükümeti ile idare edilmesi de en tabii hakkıdır.

Atatürk, cumhuriyet için şunları söylemektedir.
“Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en mantıklı uygulamasını sağlayan hükümet şekli cumhuriyettir.”

Atatürk bu sözüyle cumhuriyetin gerçek anılmada insanlar için bir fazilet olduğunu, imkânlar manzumesi olduğunu, insanın eşit haklara sahip ve insanca yaşaması için bir nimet olduğunu açıkça ifade etmektedir.

Daha hâlâ –bu yönetim şekli kastedilerek – düzenin bozukluğunu dile getirenler var ise, bunlar Atatürk’ü tanımayanlar; milletimizin, Türk insanının karakterini bilmeyenlerdir.

Hepimiz taraflı olmalıyız, taraflı olmak zorundayız. Bu da “Cumhuriyet” taraflılığı. Bu taraflılığı Atatürk’ün kendi sözleriyle dile getirelim.

“Bütün cihan bilsin ki, benim için bir taraflık vardır. Cumhuriyet taraflılığı; fikri ve toplumsal inkılâp taraflılığı… Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir ferdi hariç tasavvur etmek istemiyorum.”

Gençliğin yetiştirilmesi hususunda Kılıç Ali’nin Atatürk’ten naklettiklerini dile getirelim.
“Gazi, muvazenelerini (dengelerini) kaybetmiş, ihtira ve iştihalarını tatmin yolunda dimağlarını, karakterlerini bozmuş, vücutlarını yıpratmış, her günahı mübah gören, her şeyi istihza ve kayıtsızlıkla karşılayan, kafalarını manasız yollarda işleten, gözlerini kumarhane masalarına, meyhane şişelerine dikmiş, afyon yutmuş gibi bayılmış, ne yapacağını şaşırmış, şımarık gençlerden hiç hoşlanmazlardı.
Böylelerine son derece kızarak ve nefret ederek:
“Böyleleri, tabiatiyle millî mefkûreye lâkayt, bigâne bir gençliktir. Bu gibilere ne hâkimiyet-i milliye, ne de Cumhuriyet, zerre kadar heyecan ve alâka vermez. Her türlü içtimaî (toplumsal) ve ahlâkî alâkaları kesilmiş vaziyette olan bu gençler için kumar, dans, rakı, fuhuş, para… işte hakimiyet-i milliyenin, işte cemiyetin (toplumun) mânası, onlar için, yalnız bunlardan ibarettir. Bu gibi gençlere tereddiden (soysuzlaşmadan) behemehâl (mutlaka) mefkûreci (idealist) ve memlekete alâkalı olarak yetiştirmek, herkesin, hepimizin, her devlet adamının başta gelen vazifesidir.” derlerdi.

Değerli arkadaşlarım!
Atatürk’ün Türk gençliğine verdiği görevi, bir bakıma vasiyetini unutmamak lazım. Bu görev Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır. Bu noktada, sadece gençliğin değil, hepimizin aynı görevi yapması insanlarımızı bu yönde şuurlandırması gerekir.

Yine bu hususta Atatürk’ün direktiflerini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
“Yolunda çalıştığımız büyük kutsal ideali, halkın kalbinde, bir fikir halinden bir his haline getirmelisiniz. Demokrasinin ne olduğunu halka anlatmak, madde madde açıklamak lazımdır. Cumhuriyeti, onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Onlara cumhuriyet prensiplerini sevdiriniz. Bunu kalplere yerleştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayınız.”

Sözlerimi yine Atatürk’ün bir sözüyle noktalamak istiyorum.
“Türkiye Cumhuriyeti; her manası ile büyük Türk milletinin öz ve aziz malıdır. Kıymetli evlatlarının elinde daima yükselecektir, ebediyen payidar olacaktır.”

Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.

Hikmet Çiftçi
.
Kaynaklar:
Başöğretmen Atatürk – Ahmet Bekir Palanoğlu – Cilt 1 - S: 147
Atatürk’ü Anma (10 Kasım) ve Milli Bayramlar – Fethi Bolayır S: 36, 38, 39

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Cumhuriyet bayramı konuşması -2 - Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Cumhuriyet bayramı konuşması -2 - yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CUMHURİYET BAYRAMI KONUŞMASI -2 - yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
28.10.2025 16:12:00
5 puan verdi
Saygıdeğer Hikmet Çiftçi üstadım,
Bu veciz konuşmanın ilk bölümünü sanırım geçen yıl bayramda eklemiştiniz.
Özellikle koyu puntoyla yazılan bölümler Atatürk'ün ne kadar öngörüsü yüksek ve hedefleri büyük olan bir devlet adamı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Ayrıca gençlerin Cumhuriyete bağlı olmasının ne kadar önemli olduğunu ve hoşlanmadığı durumları da açıkça belirtmesi yol gösterici özelliğini, liderliğini dile getirmektedir.
Bu anlamlı paylaşım için gönülden kutluyorum, sağolun varolun.
En kalbî selam, sevgi ve saygılarımla.
Bu vatanı bizlere emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere bu uğurda canlarını veren nice şehitlerimizi rahmet minnet ve şükranla anıyorum.
Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun 🇹🇷
Ebuzer Ozkan
Ebuzer Ozkan, @ebuzerozkan
28.10.2025 16:04:46
5 puan verdi
Oldukça etkileyici ve bilinç dolu bir konuşma. 🇹🇷
Atatürk’ün sözleriyle desteklenmiş, hem tarihî hem de ahlaki bir derinlik taşıyor.
Cumhuriyet’in faziletini, gençliğin sorumluluğunu ve Atatürk’ün ideallerini çok güzel vurguluyor.
Kutlama günlerinde okunmaya değer, güçlü bir hitabe.
Yüreğinize gönlünüze emeğinize sağlık. Saygılar selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL