Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
merhabaomrum
merhabaomrum

Sensizliğin Kelepçesi

Yorum

Sensizliğin Kelepçesi

0

Yorum

9

Beğeni

0,0

Puan

183

Okunma

Sensizliğin Kelepçesi


Seni arıyorum gönül hücremde. Kalbimin ürkekliğini aşan, coşkun hayatın kendisinde seni bulmaya çalışıyorum. Aranıyorum da bir yandan; yargı sofralarında cesaretim, esaretim ve kayıp saadetim aynı anda sorguya çekiliyor. Seni arıyorum sevgilim, gönül dünyamın düzeninde bir serçeye hasret kalmadan önce. Uçmak istiyorum sana, kollarına; gönlünün tuzaklarına düşmek istiyorum.
Seni arıyorum içimdeki mayın tarlasında, bir günah çukurunda. Ayıp olursa diye çok sevmek; dozunu kaçırırken düşerim diye korkumdan, seni arıyorum idil rüzgârlarda. Sözcüklerden yapılmış bir gemiye binip buralara kadar geliyorum. Misafirliğin deminde nem tutuyorum; çocuklara oyuncak, hastalara şifa, yaralara pansuman oluyorum. Kocaman bir evrende her şeye dönüşüyorum — seni kaybetmeden önce.
Nefretin kıyısında, yalınayak dolaştığım denizlerin hesabını şimdi gecenin kendisi soruyor bana. “Sen gecesin,” diyorum içimden, “denizle ne işin var?” Ama soramıyorum.

Her seferinde yakamozsuz, tatsız, tuzsuz ve sensiz bir denize düşüyorum. Sende kaybolurken, vücudumun diri kalma çabasında, bir larvanın bir daha büyüyememe korkusuna dönüşüyorum.

Tutukluyum senin sensizliğinde; kalbimin kelepçesinde, anahtarını unutan bir suçlu gibiyim. Karakollar beni müsait bir yerde sensizliğe teslim ediyor. Hücrelerinde ağırlanırken bir daha senin tarafından sevilememeyi yaşıyorum.
Şen bir dulun, kısmetini bekârlara pay ettiği yalanlarda deveye hörgüç, sana beni sevmen için hep güç oluyorum. Mutsuzluktan başım dönüyor, midem bulanıyor kauçuk zaferlerin ortasında. Âşıklara sevişmeyi fıtrat; bana ise sensizliği densiz bir gülsuyu sayıyor bu evren. Bu yüzden saçmalıyorum. Yazarın tıraşı kelimeler oluyor; tertemiz, pür pak, gelişigüzel bir sevişte sana vuruluyorum.
Seni arıyorum sevgilim; yokluğuna gemi, varlığına kaptan olamadığım şu kocaman evrende. “Aradığınız aşığa ulaşılamıyor,” diyor bir ses sonra. “Onu yeller, eller, yalan aşklar kapmış.”


Sonunda buluyorum seni aşkım; aşkın kendisi olduğun kalbimde. Girift bir “merhabaya grotesk bir “hoşça kal” bırakıyorsun her gece. Ay, bedenimde donuyor; güneş sensizliğimi bir kez daha haklı çıkarıyor. Yeni gün, her defasında biraz daha doğuyor. Bak, yazdılar beni kaderin ifşasında. Çıplak kelimelerim yakalandı. Aşk böceklerinin namusu lekelendi. Seni bana bir daha doğurmazlar.

Dilara AKSOY

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sensizliğin kelepçesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sensizliğin kelepçesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sensizliğin Kelepçesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL