Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
cakirismail
cakirismail

Sokak Pisileriyle Röportaj 7- Sitcom- İŞ GÖRÜŞMESİ

Yorum

Sokak Pisileriyle Röportaj 7- Sitcom- İŞ GÖRÜŞMESİ

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

342

Okunma

Sokak Pisileriyle Röportaj 7- Sitcom- İŞ GÖRÜŞMESİ

Sokak Pisileriyle Röportaj 7- Sitcom- İŞ GÖRÜŞMESİ

BÖLÜM 13- GÖLGE

PARK KENARI / ÇALILIKLAR - AKŞAMÜSTÜ

Elif, Reis ve Çapkın ile birlikte, parkın daha sakin, insanların az olduğu bir kenarında beklemektedir. Güneş batmak üzeredir, ortalık hafifçe kararır. Elif sessiz olmaya çalışır. Telefonu kayıt modunda hazırdır.

ELİF: (Fısıltıyla) Gölge gerçekten buralarda mı takılıyor Reis Bey? Çok geç kalmış olmayız değil mi?

REİS: (Seslendirme - Kısık sesle) Hrrr... Buralardadır. Ama hemen çıkmaz. Gölge’yi görmek için sabırlı olacaksın. Adı üstünde Gölge. Işıktan pek hoşlanmaz.

ÇAPKIN: (Fısıltıyla, ama yerinde duramadan kıpırdanarak) Çok utangaçtır! Bir kere ona yaklaşmaya çalıştım, hemen kaçtı! Bir fısıltı gibi kayboluyor!

ELİF: (Not defterine "Gölge - Akşam çıkar, Işığı sevmez, Fısıltı gibi" diye not alır) Tamam, anladım... Sabırlı olmalıyım. Peki... Neden bu kadar utangaç? Başına kötü bir şey mi geldi daha önce?

Reis ve Çapkın birbirlerine bakar.

REİS: (Seslendirme - Durgun bir sesle) Sokak... Bazılarını sertleştirir, bazılarını... görünmez yapar. Gölge... Çok şey gördü. Çok korktu. O yüzden hep saklanır. Güvenmekte zorlanır.

Elif bu cevaba üzülür. Çevresindeki çalılıklara, duvar diplerine dikkatle bakar. Aniden, yakındaki bir çalı kümesinin arkasında, küçük, silik renkli bir silüet görür. Zor seçilmektedir.

ELİF: (Fısıltıyla, heyecanla) İşte! O mu? Gölge mi?

Reis ve Çapkın başlarıyla onaylarlar. Gölge, çalıların arasından sadece gözleri görünen, minicik bir kafadır.

ELİF: (Sesi yumuşak tutarak) Merhaba Gölge. Ben Elif. Seninle konuşmak istemiştim. İstersen... Olduğun yerde kalabilirsin. Ben yaklaşmam. Sadece... Birkaç soru sormak istiyordum. "Kaldırım Konuşmaları" için.

Gölge’den ses gelmez. Sadece gözleri, bir anlık tereddütle Elif’e bakar, sonra hızla geri çekilir.

ELİF: (Endişeyle) Gitme lütfen! Korkma... Sana bir şey yapmayacağım. Sadece... Senin gibi bir kedinin bu hayatta neler yaşadığını merak ediyorum. En güvenli yerin neresi?

Uzun bir sessizlik olur. Sadece rüzgarın sesi ve uzaktan gelen şehir uğultusu duyulur. Elif bekler. Reis ve Çapkın da sessizdir.

Sonra, çalıların arasından, fısıltı gibi, zar zor duyulan bir ses gelir.

GÖLGE: (Seslendirme - Çok kısık, titrek bir sesle) En güvenli yer... Kimsenin seni bulamayacağı yerdir...

Elif’in gözleri parlar. Konuşmuştur!

ELİF: (Fısıltıyla, dikkatle) Kimsenin... Seni bulamayacağı yer mi? Peki orası neresi? Gizli bir yer mi?

GÖLGE: (Seslendirme - Daha da kısık) Bilmemeleri gerekir... Bilirlerse... Gelirler... Korkarlar... Ya da... zarar verirler...

ELİF: Zarar mı verirler? İnsanlardan mı korkuyorsun Gölge?

Gölge’den tekrar ses gelmez. Elif bekler.

REİS: (Seslendirme - Fısıltıyla Elif’e) Israr etme. Cevap verdiyse bu iyiye işaret. Zorlama.

Elif Reis’in sözünü dinler. Gölge’yi daha fazla sıkmak istemez.

ELİF: Tamam Gölge. Anlıyorum. Seni korkutmak istemem. Çok teşekkür ederim... Benimle konuştuğun için. Çok... Çok değerli benim için bu söylediklerin. Eğer bir gün... Tekrar konuşmak istersen... Ben buradayım.

Elif, kayıt cihazını kapatmadan bekler. Çalıların arkasında bir hareketlilik olur ve Gölge’nin silüeti tamamen kaybolur. Bir süre daha beklerler ama Gölge geri gelmez.

ELİF: (İç çekerek) Gitti... Ama konuştu! Çok kısık olsa da konuştu! Çok üzüldüm onun adına...

REİS: (Seslendirme) Dediğim gibi. Bazı hikayeler... Sadece fısıltıyla anlatılır. Ve bazen... Sadece bir kere anlatılır.

Elif, Gölge’nin kaybolduğu yere bakar. Aklında bir sürü düşünce vardır. Bu röportaj, diğerlerinden çok farklıdır. Hem hüzünlü hem de değerlidir.

[SAHNE DEĞİŞİMİ]

ELİF’İN EVİ - GECE

Elif, Gölge ile yaptığı röportajı (çok kısık sesli ve zor anlaşılır kısımlarını düzenleyerek) alt yazılarla birlikte videoya dönüştürür. "Kaldırım Konuşmaları: Gölge’nin Fısıltıları" başlığıyla YouTube’a yükler. Video, diğerleri kadar enerjik olmasa da, Gölge’nin hikayesinin dokunaklılığı izleyicileri etkiler. Yorumlar daha duygusaldır: "Yazık Gölge’ye", "Umarım güvende olur", "Bu video beni çok üzdü ama bir yandan da çok etkiledi."

Elif videoyu yükledikten sonra yorgun ama huzurlu bir şekilde bilgisayarını kapatmaya hazırlanır. Tam o sırada telefonu çalar. Ekranda "Özel Numara" veya "Bilinmeyen Numara" yazar. Elif tereddütle telefonu açar.

ELİF: Alo?

CAN BEY: (Telefonun diğer ucundan, net ve tanıdık bir sesle) Elif ile mi görüşüyorum?

Elif duyduğu sesle yerinden fırlar. Bu Can Bey’in sesidir! O editör!

ELİF: (Şaşkınlıkla) C-can Bey? Evet benim. Elif.

CAN BEY: Elif. Ben Can Bey. Hani... Görüşmeye gelmiştin. Kedilerle ilgili bir şeyler anlatmıştın... Hatırladın mı?

ELİF: (Kalbi hızla çarparak) Hatırladım Can Bey! Elbette hatırladım!

CAN BEY: Güzel. Şey diyecektim... Bu... Bu "Kaldırım Konuşmaları" diye bir kanal varmış YouTube’da... Bütün ofis onu konuşuyor. Kedilerin... Şey... Konuştuğu falan söyleniyor... Bu kanal... Senin mi Elif?

Elif derin bir nefes alır. İşte o an gelmiştir. Aylardır beklediği an.

ELİF: (Kendine güvenli ama sesi hala heyecanlı) Evet Can Bey. O kanal benim. "Kaldırım Konuşmaları". Bahsettiğim proje.

Telefonun diğer ucunda kısa bir sessizlik olur. Can Bey’in şaşkınlığını Elif hissedebilir.

CAN BEY: Hımm... Öyle miymiş... İlginç. Bak Elif. Şey diyecektim... Müsait misin yarın? Gel... Bir kahve içelim seninle. Konuşacaklarımız var. Bu... Kediler hakkında. Ve... Başka şeyler hakkında.

Elif’in yüzünde devasa bir gülümseme belirir. O iş... O iş görünüyor!

ELİF: (Kendine hakim olmaya çalışarak) Müsaitim Can Bey. Elbette müsaitim. Nerede ve saat kaçta?

Can Bey saat ve yeri söyler. Elif not alır. Konuşma biter. Elif telefonu kapatır.

ELİF: (Sevincini tutamaz, bağırır) Oldu! Oldu! Aradı! Can Bey aradı! O iş... Geliyor!

Elif sevinçle odasında zıplamaya başlar. Gölge’nin fısıltısı, Aslan’ın hırıltısı, Diva’nın dedikodusu ve Reis’in bilgeliği... Hepsi işe yaramıştır.


BÖLÜM 14- İŞ GÖRÜŞMESİ

OFİSTE

Elif, şık giyinmiş ama heyecandan yerinde duramayan bir halde, Can Bey’in karşısında oturmaktadır. Masada iki kahve fincanı durur. Can Bey, Elif’e dikkatle bakmaktadır. Yüzünde önceki görüşmedeki bıkkınlıktan çok, stratejik bir değerlendirme ifadesi vardır.

CAN BEY: Evet Elif. Dediğim gibi... Bu YouTube kanalın... Oldukça dikkat çekici. Açık konuşalım... Beklenmedik bir durum. Ama... (Bir an durur) ...Başarılı.

ELİF: (Gülümseyerek) Teşekkür ederim Can Bey. Sokak kedilerinin anlatacak çok şeyi olduğunu biliyordum. Sadece doğru platform gerekiyordu.

CAN BEY: (Elini kaldırarak sözünü keser) Platform... Evet. Anlaşılan sen o platformu kendin yaratmışsın. Bak Elif. O gün ofiste... Ses kayıtlarını dinlediğimde... Hala sadece miyavlama duyduğumu söylemem lazım. (Elif’in yüzü düşer hafifçe, ama Can Bey devam eder) Ama... Milyonlarca insanın duyduğu o alt yazılar... O yorumlar... O paylaşım sayısı... Bu... Bu bir fenomen. Ve gazetelerin... Özellikle bizim gibi geleneksel gazetelerin... Artık fenomenlere ihtiyacı var.

Can Bey masaya eğilir, sesi ciddileşir.

CAN BEY: Gazetemizin dijital platformu var. Ancak... Oldukça sakin. Senin "Kaldırım Konuşmaları"n ise... Tam bir patlama. Sen neyin dikkat çektiğini, gençlerin ne izlemek istediğini biliyorsun. Geleneksel gazetecilikle... Bu yeni internet dünyası arasında köprü kurabilecek birine ihtiyacımız var.

Elif’in kalbi hızla çarpmaktadır. Bu "köprü kurabilecek biri"... Kendisinden bahsediyor!

CAN BEY: Elif. Sana bir teklifim var. Gazetenin dijital içeriği için... Bir pozisyon. "Dijital İçerik Editör Yardımcısı" diyelim şimdilik. Görevin... Web sitemiz ve sosyal medya hesaplarımız için dikkat çekici, viral potansiyeli olan içerikler bulmak, geliştirmek ve üretmek. Kendi projelerini de getirebilirsin... Tabii gazetenin yayın ilkelerine uyduğu sürece.

Elif’in yüzünde inanamayan ama aynı zamanda büyük bir sevinç ifadesi belirir. Bu... Belediye tutanaklarından çok daha fazlası! Bu, gerçekten onun yapabileceği bir iş!

ELİF: (Şaşkınlıkla ve sevinçle) Dijital İçerik Editör Yardımcısı... Bu... Bu harika bir teklif Can Bey! Kabul ediyorum! Çok teşekkür ederim!

CAN BEY: (Hafifçe sırıtır) Güzel. Başlangıç maaşın... (Önceki tekliften biraz daha yüksek bir rakam söyler) ...Ve Pazartesi başlarsın. İş saatleri... Dijital dünya 7/24... Ama ana mesai saatleri içinde ofiste olmanı bekliyorum. Ha bir de... Bu kedi videoları işin... Artık gazete için de yapabilirsin belki... Veya kendi kanalına devam edersin. Ama... Öncelik gazetenin dijital platformu. Orası da canlanmalı artık. Anlaşıldı mı?

ELİF: Anlaşıldı Can Bey! Gazetenin dijital platformu öncelikli! Ve "Kaldırım Konuşmaları" da belki gazeteye taşınabilir!

CAN BEY: (Elini uzatır) Hoş geldin ekibe, Elif. Bakalım bu... Sıra dışı yeteneğini... Gazetecilikte nasıl kullanacaksın. Umarım ofise canlı kedi getirmezsin sadece.

Elif kahkaha atar, sıkıca Can Bey’in elini sıkar. Hayal ettiğinden farklı ama daha iyi bir yoldan hedefine ulaşmıştır.

[SAHNE DEĞİŞİMİ]

GAZETE OFİSİ / DİJİTAL DEPARTMAN KÖŞESİ - GÜNDÜZ (MONTAJ)

Hızlı kesitler halinde Elif’in yeni işindeki ilk günleri gösterilir.

Elif, gazete binasına heyecanla girer, bu sefer daha kendinden emin adımlarla.

Can Bey onu dijital departmanın (belki ofisin daha modern ama küçük bir köşesi) çalışanlarıyla tanıştırır. Buradaki atmosfer geleneksel servisten biraz daha farklı, belki daha genç ve enerjiktir.

Elif, bilgisayarlar ve ekranlarla dolu masasına oturur.

Toplantılara katılır, fikirler sunar. "Sokak kedileri hakkında bir video serisi yapabilir miyiz?" diye sorduğunda meslektaşları tuhaf bakar ama Can Bey hafifçe sırıtır.

Elif, gazetenin web sitesi için içerik fikirleri düşünürken bir yandan da boş zamanlarında (öğle arası, iş çıkışı) hızla parka koşup kedilerle buluşur.

Başka bir sahnede, Elif evde yorgun bir halde uyumak üzereyken aklına yeni bir kedi röportajı fikri gelir, hemen bilgisayarını açar.

PARKTA BİR KÖŞE - AKŞAMÜSTÜ

Elif, iş çıkışı yorgun ama neşeli bir şekilde Reis ve Çapkın ile buluşur. Üzerinde hala iş kıyafetleri vardır.

ELİF: İşe başladım Reis Bey! Çapkın! Artık "Dijital İçerik Editör Yardımcısıyım"! Çok yoğun ama... Harika!

REİS: (Seslendirme - Memnun) Hrrr... Demek o kağıtlar... Ve miyav sesleri... Bir işe yaradı sonunda. Akıllıca.

ÇAPKIN: (Etrafta koştururken) Dijital editör yardımcısı mı? Bu koşmak gibi bir şey mi? Daha mı hızlı olacaksın?

ELİF: (Gülerek) Gibi bir şey Çapkın! Artık hem ofiste çalışacağım hem de sizinle videolar çekmeye devam edeceğim! Boş zamanlarımda tabii... Artık boş zamanım kalacak mı bilmiyorum ama!

REİS: (Seslendirme - Uyarır gibi) Dikkatli ol genç. İki iş birden yorucu olur. Ve insanlar... Onların dünyası bizimkinden farklıdır. Kuralları daha karışıktır. Sakın sırrımızı kimseye söyleme. O ofisteki insanlara.

ELİF: Merak etmeyin Reis Bey! Sırrımız güvende! Ama... Belki gazetenin web sitesi için... "Kaldırım Konuşmaları"nın bir versiyonunu yaparız? Ne dersiniz?

Reis düşünceli bir ifadeyle Elif’e bakar. Çapkın ise çoktan yeni bir oyun peşine düşmüştür. Sitcom’un yeni dönemi resmen başlamıştır: Elif’in İki Dünyası.

DEVAM EDECEK...

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sokak pisileriyle röportaj 7- sitcom- iş görüşmesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sokak pisileriyle röportaj 7- sitcom- iş görüşmesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sokak Pisileriyle Röportaj 7- Sitcom- İŞ GÖRÜŞMESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL