3
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
196
Okunma

Komünizm çalışmaz, çalışmıyor, çalışmicak. Bu sözleri siyasetle uzaktan bile ilgisi olan herkes en az birkaç defa duymuştur. Peki harbiden neden çalışmadı? Yoksa çalışmicak dediğimiz için mi? Kendimiz buna inandık ve dolayısıyla kı çöktü? Ya da gerçekten sistemde mi sorun var? Biraz bunun hakkında kafa patlatalım.
Komünizm genel itibariyle yani en basit haliyle sınıfsız, herkesin eşit ve özgür olduğu bir düzeni hedefleyen bi sistem. Herkesin eşit olabilmesi için pekala insnların eşitliği bozacak şeylere sahip olmaması gerekir. Özel mülkiyet en temeli gibi görünenidir. Bunların yanında bir çok sınıf oluşturabilecek şey vardır.
Hadi birazcık hikayeleştirelim. Bir şekilde bu ülkenin başkanısın. İşe ilk özel mülkiyeti kaldırmaktan başladın. Tebrikler artık özel mülkiyet yok. Köylüler büyük toprak sahiplerinin baskılarından kurtuldu, işçiler artık kâr hırsıyla yanıp tutşan patronların elinde sünger gibi sıkılmıyor. Artık patron işçi vs sınıflar yok. Peki ya her şey bitti mi yoldaş? Halk bu sefer de dinler üzerinden ayrışmaya başladı. Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, Ateistler, Deistler ve daha bir sürü dinlere bölündüler. Hatta ve hatta bu dinler bile aralarında bölündü. Şimdi bi delilik yapman lazım. Artık herkesi tek bir din çatısında toplaman lazım. Peki nasıl yapacağız bunu? Bunu düşünelim düşünürken diğer soruna bakalım. İnsanlar bunun yanında milliyetlere de bölünmüş. Türk, Kürt, Arap, Zaza, Çerkez, İranlı, Yunan, Yahudi, Ermeni ve daha bir sürü milliyet. Bunları da tek çatı altında toplamamız lazım. Şimdi başlayalım. Hem milliyetleri hem de dinleri tek çatıda toplayalım. Bunun için bir şekilde insanları buna inandırman lazım. Bunu yaparken medya ve eğitimi kullanabiriz. Propagandaları başlattığımız andan itibaren buna inananlar oldu. Yavaş yavaş insanlar tek bir dine ve bizim icat ettiğimiz yeni milliyete geçiyorlar. Ama bir sorunumuz var. Bazı insanlar direniyor. Ah şu tutucular. Bunları hapse attık ya da bi şekilde yok ettik. Evet yoldaş artık devletin o bastonu sende. Başını kaldıranıj başını ezdin. Tebrikler artık çok çok büyük bir çoğunluk sistemine uyuyor ama pek tabii herkes değil. Üstüne üstlük bu düşünceler yayılmaması gerektiğinden tüm özgürlükleri kısıtladın. Ne yapbilirdin ki? Buna mecbursun. Bu arada zaman içinde baskı rejiminin yöneticilelri baskı tekelini elinde tuttuğundan yönetici sınıfını oluşturmayı başardı. Artık tekrar sınıflı bir sistemdeyiz. Özgürlükleri sosuza getirelim derken çok da baskıcı bir rejim de oldun. Maalesef yoldaş artık sen de bir diktatörsün. Zaman içinde devlete gerek kalmayacak halk kendi kendini devam ettirecek, özgür olacağız, sınıfsız ve müreffeh olacğız derken tam tersi bir sistemi oluşturmaya mecbur oldun.
Aslında baştaki sorumuzun cevabını minik hikayede vermiş olduk. Kağıt üstünde Marx gibi her şeyi tek bir noktaya yani materlaye indirgersek belki bu sistem çalışabilir. Ama biz insanlar bir şekilde birbirimize hava atacak noktalar buluyoruz. Her birimiz ilgi uğruna saatlerimizi harcıyoruz. Sosyal medyada 3 5 beğeni alınca seviniyoruz. Sırf ilgi uğruna yüzlerce binlelrce para harcıyoruz. Aslında biz insanlığın en büyük sorunu ekonomik sınıflar değil. Bizim en büyük sorunumuz ilgiye olan sonsuz bağımlılığımız. Asıl bu bağımlılığımızdan kurtulursak özgür olacağız.