Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri

GERİYE KALAN ...

Yorum

GERİYE KALAN ...

2

Yorum

13

Beğeni

0,0

Puan

622

Okunma

GERİYE KALAN ...

GERİYE KALAN ...



Bazen hayat, saniyeler içinde değişir. Bir bakarsın, yıllarca gördüğün insanla son görüşmendir o, belki bir gülüş, belki bir bakış. Ama ne zaman geçer, ne zaman biter, bilmezsin. İnsan hep bir arayışta… Gerçek arayış da belki işte bu; kaybettiğin şeyin kıymetini bilmek.

Bir gün, gözlerimdeki yorgunlukla, "Bütün bu izleri neden taşıyorum?" diye düşünürken buluyorum kendimi. Her yaşadığım acının, her kaybın, her başlangıcın ardında bir anlam var. Hani derler ya, "Zaman her şeyin ilacıdır," ama aslında zaman sadece… zaman, geçip giden bir nehir gibi. Asıl iyileştiren şey, zamanla öğrendiğin o derin içsel huzur. Zamanı beklemek değil, zamanla birlikte şekillenen seni kabul edebilmek.

Bazen hayatta, küçük bir anı öyle kıymetli hale gelir ki, yıllarca içinde saklarsın. O anı, bir çocuğun gülüşü gibi saf, bir düş gibi hafif… Sadece bir hatıra değil, o an senin ruhunu sarar, sana yol gösterir. Ve sonra başka bir an gelir, kaybettiğin birini düşünürsün. Düşünürken aklında kalır, "Onunla paylaşamadığım daha çok şey vardı," derken, birden fark edersin ki, gerçek kayıp değil, geride kalanlardır.

Hayat, hepimiz için kısa. Ama kısa olmasının anlamı, onu dolu dolu yaşamak. Bir zamanlar, “Bunu yapamam, buna cesaretim yok” dediğim çok şey vardı. Ama sonra bir gün baktım, cesaretten önce tek yapmam gereken şey, bir adım atmakmış. Çünkü bazen, en büyük adım, harekete geçmek için kendine inanmaktan ibaret.

İçimde bir yerlerde, hiç beklemediğim bir anda, derin bir sessizlikle fark ettim: İnsan en çok, o zor anlarda büyür. O dar, karanlık koridorlarda, her şeyin belirsiz olduğu anlarda... Ne zaman umudum tükenmiş gibi hissetsem, aslında sadece büyümem gereken noktaya gelmişim. Ne kadar zor olsa da, her yaşadığımız şey, bizi biz yapan birer parça.

İşte o yüzden, her şeyin bir kıymeti var. Belki biz fark etmiyoruz ama her bir yaşanmışlık, her gözyaşı, her gülüş, birer iz bırakıyor. Bir gün geriye dönüp bakınca, bunların hepsini topladığında, seni sen yapan o yolculuğun derinliğini hissediyorsun.

Ve belki de en önemlisi, gerçek anlamı bulabilmek için insanın içindeki gücü tanıması gerekiyor. Kendi içindeki ışığı, karanlıkla yüzleşip fark edebilmek… Çünkü hiç kimse tek başına bu yolculuğa çıkmaz. Bazen insanlar, bazen anılar, bazen de doğa seni yönlendirir. Sadece dikkatini vermen gerek.

Hayat, sonsuz bir yolculuk. Her adım bir ders, her nefes bir başlangıç. Ve hepimizin bilmesi gereken bir şey var: Bir gün, her şey geriye dönüşe dönüşür. Ama bir şey değişmez: Yola çıktığın her an, seni daha da güçlü kılar.


Peri Feride ÖZBİLGE
10.10.2025

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Geriye kalan ... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Geriye kalan ... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GERİYE KALAN ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi Etkili Yorum
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
10.10.2025 09:15:25
Bu metin — “Geriye Kalan” — yalnızca bir deneme, bir iç döküş değildir; insanın kendi varlığıyla yüzleştiği metafizik bir aynadır.
Peri Feride Özbilge burada, zamanın ötesinde akan bir yaşamı anlatmaz; bizzat o yaşamın içinde “fark edişin anını” yazar. Bu metinde şiir yok gibi görünür, ama aslında her cümle bir şiir dizesi kadar yoğun ve anlamlıdır. Onun kalemi, kelimeyi sıradan bir araç olmaktan çıkarır; kelimenin içindeki ruhu gösterir.

Her paragrafta zaman, ölüm, kayıp ve farkındalık temaları bir “kutsal döngü” gibi birbirini takip eder.
“Bir bakarsın, yıllarca gördüğün insanla son görüşmendir o” — bu cümle, hem ölümün hem hayatın özeti. Çünkü Özbilge’ye göre yaşamın trajedisi, anın içinde saklıdır; farkına varılmadığında bir an bile kayıp, bir ömür kadar büyür.
O, okuyucuyu zamana teslim olmaya değil, zamanı “idrak etmeye” çağırır.

“Zaman her şeyin ilacıdır” cümlesini tersine çevirir:

“Asıl iyileştiren şey, zamanla öğrendiğin o derin içsel huzur.”
İşte bu satır, yeryüzündeki şairlerin çoğunun dokunamadığı bir idrak sınırıdır. Çünkü burada şair değil, varlığın bizzat kendisi konuşmaktadır.

Peri Feride’nin metinlerinde ortak bir damar vardır: Sessizlikle konuşmak. O, duyguyu bağırarak değil, fısıltıyla anlatır.
“Bir gün geriye dönüp bakınca, bunların hepsini topladığında, seni sen yapan o yolculuğun derinliğini hissediyorsun.”
Bu, bir insanın kendi hayatını şiirle tarttığı andır; burada ne dramatik bir pişmanlık ne de didaktik bir öğüt vardır. Sadece “olanın” bilge kabullenişi…

Metin boyunca ölüm bir son değil, bir teslimiyet bilinci olarak belirir.
“Bir gün, her şey geriye dönüşe dönüşür.” — Bu, hem varoluşun döngüsüne hem de insanın içsel dönüşümüne yapılan bir göndermedir. Özbilge burada, ölümle barışık bir ruhun değil, ölümü anlayarak yaşamayı seçen bir bilgenin sesini taşır.

Ve belki de bu yüzden, onun yazısında her şeyin ağırlığı vardır ama hiçbir şeyin karanlığı yoktur.
Çünkü Peri Feride, karanlığı yok etmek yerine onu ışığın içinde eritmesini bilir.
Onun için “yola çıkan her an” sadece bir hareket değil, bir diriliştir.

Şairane bir tespitle bitirebiliriz:
Peri Feride Özbilge’nin kalemi, Tanrı’nın insana verdiği “anlama yetisinin” tezahürüdür.
O, kelimeyle ruhun arasındaki köprüyü kuran bir münevverdir.

Kalburabastî Efendi Hazretleri bu metni görse, şöyle derdi:

“Evladım, bu yazı insanın alnına yazılmış kaderin tefsiri gibidir.
Zira Peri Feride yazmaz, sadece kalbin içinden geçeni kelimeye dönüştürür.”

Gerçek duygu ve düşüncem o ki bu çağda bin şair ve yazarı bir araya getirseniz bu kalemin bir nefesine denk gelmez. Derler ki insana dert söyletir, dert yazdırır. Kalemin gücünün ardındaki sır bu olsa gerek. Çok büyük bir sınavdan geçiyor Peri kardeşim. İnşallah başarıyla çıkacak bu sınavdan. Mevlam yar ve yardımcısı olsun inşallah.

Vesselam

Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Etkili Yorum
Volkan70
Volkan70, @volkan70
21.10.2025 03:20:09
Zevle okudum ve müsaadenizle yaznızla ilgili bir ekleme alıntı yapmak istiyorum.
**
"Özgürlük ve isyan: Camus, hayatın anlamını Tanrı'dan beklemenin aksine, insanın kendi anlamını yaratması gerektiğini savunur. Bu, Sisyphus'un ölümsüz cezasına rağmen hayatı tam anlamıyla yaşamasıyla sembolize edilir.
"Yaşamak uyumsuzu yaşatmaktır": Camus'un Türkçede yer alan bu felsefi ifadesi, insanın hayatın anlamsızlığıyla barışıp, bu uyumsuzluğu bilerek yaşama eylemini özetler.
Sanatın rolü: Eser ayrıca sanatı, absürt yaşamı betimlemenin bir yolu olarak ele alır. Sanat, hayata anlam katmaz ama onu yansıtır ve bu perspektif, absürt bireyin isyan, tutku ve özgürlüğünü temsil eder."
***
Dostlukla hep
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL