0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
143
Okunma

BÖLÜM 5- MERAKLI KEDİLER
SAKİN BİR BAHÇE DUVARI YANI - GÜNDÜZ
ELİF: (Kendi kendine mırıldanır) Offf... Bu imkansız. Hiçbiri... Hiçbiri cevap vermiyor. Ya uyuyorlar, ya kaçıyorlar, ya da sadece beni bir oyuncak zannediyorlar. O editör... Benimle dalga geçti ve ben de... Kedi gibi peşlerinde dolaşıyorum. Bu iş asla olmayacak. Annem haklıydı, öğretmenlik yapmalıydım.
Tam umutsuzluğa kapıldığı sırada, önünde bir hareketlilik hisseder. Reis ve Çapkın, sinsice yaklaşıp, Elif’in birkaç adım uzağında, gayet rahat bir şekilde oturmuşlardır. Reis, sakin ama dikkatli bir ifadeyle Elif’e bakmaktadır. Çapkın ise meraklı gözlerle bir Elif’e bir etrafa bakmaktadır.
Elif şaşkınlıkla onlara bakar. Aynı kediler... Geri mi döndüler?
ELİF: (Şaşkınlıkla) Reis Bey? Çapkın? Siz... Neden buradasınız?
Reis bir an sessiz kalır, etrafı kolaçan eder gibi yapar, sonra Elif’e döner.
REİS: (Seslendirme - Derin, tok bir miyavlama) MİYAV.
ELİF: (Kaşlarını çatarak anlamaya çalışır) "Miyav"... Yani... Beni mi takip ettiniz? Ne için?
Çapkın atılır.
ÇAPKIN: (Seslendirme - Hızlı, istekli miyavlamalar) MİYAV MİYAV!
ELİF: (Gülümser hafifçe) "Miyav miyav"... Diğer kedilerin ne kadar sıkıcı olduğunu görmek için mi? Haklısınız, pek işbirliği yapmadılar.
Reis tekrar devreye girer, daha belirgin bir miyavlama ile.
REİS: (Seslendirme - Net bir miyavlama) Mİİİ-YAV!
ELİF: (Birden gözleri parlar) "Mii-yav"... Anladım! Diğerleri yapmadı ama siz yapmaya hazırsınız demek istediniz, değil mi? Bana... Bana cevap mı vereceksiniz?
Reis ve Çapkın, Elif’e dikkatle bakarlar. Reis yavaşça gözlerini kırpıştırır (kedilerde güven ve rahatlama belirtisi). Çapkın kuyruğunu hafifçe sallar.
Elif’in yüzünde devasa bir gülümseme belirir. Hemen telefonunu ve defterini kapar. Umutsuzluk aniden uçup gitmiştir.
ELİF: (Heyecanla) Gerçekten mi? Harikasınız! Oturun bakalım şöyle... Burası iyi mi? Rahat mısınız? Ne sormak isterseniz demiş miydiniz? Ah, evet! Siz soracaksınız, ben cevaplayacağım! Hayır, hayır! Ben soracağım, siz cevaplayacaksınız!
Reis ve Çapkın birbirlerine bakarlar. Reis’in yüzünde "Başımıza ne iş açtık böyle?" der gibi bir ifade vardır. Çapkın ise hala ne olduğunu tam anlamasa da heyecanlıdır.
ELİF: Tamam! Hazır mısınız? İlk soru Reis Bey...
Elif, telefonun kaydını başlatır, defterini açar ve ilk sorusunu sormaya hazırlanır. Reis ve Çapkın, sanki bir koltuğa oturmuş gibi, pür dikkat Elif’e bakmaktadırlar.
BÖLÜM 6- KONUŞAN KEDİLERLE İLK RÖPOTAJ
ELİF: (Şaşkınlıkla) Reis Bey? Çapkın? Siz... Neden buradasınız?
Reis bir an Elif’e bakar, sonra etrafı kolaçan eder gibi yapar. Ardından, Elif’in hayatı boyunca unutamayacağı bir şey olur. Reis, ağzını açar ve... İnsan gibi konuşur.
REİS: (Derin, tok, hafif kısık bir sesle) Oturup mızmızlanmayı bırak da asıl konuya gel.
Elif donakalır. Gözleri faltaşı gibi açılmıştır. Elindeki telefon düşmek üzeredir.
ELİF: N-ne? Ne dedin sen? Miyavlamadın! Konuştun! Türkçe konuştun!
Çapkın atılır, neşeyle kuyruğunu sallar.
ÇAPKIN: (Genç, hareketli bir sesle) Evet, konuşabiliyoruz! Harika, değil mi? Sen de konuşabiliyorsun! Miyav!
ELİF: (Şok içinde) Siz... Siz konuşabiliyor muydunuz? Ama... Az önce... Sadece miyavlıyordunuz! Ben... Ben sadece sizin hareketlerinizi ve miyavlamalarınızı yorumladığımı sanıyordum!
REİS: (Bıkkın bir ifadeyle) İnsanlar genelde öyle yapar. Bizi dinlemek yerine kendi anlamlarını yüklerler. Canları öyle istiyor. Biz de yorulmuyoruz anlatmak için.
ÇAPKIN: Hem komik oluyor! Senin yorumların çok komikti! "Hrrr, yani huzur?" Hahaha!
ELİF: (Hala şokta, mırıldanarak) Komik mi? Ben... Bir kedinin benimle konuştuğuna inanamıyorum... Akli dengemi yitirdim galiba. O editör haklıymış...
REİS: Akli dengen yerinde. Sadece biraz... şaşkınsın. Sakin ol. Her kedi konuşmaz zaten. Biz... seçiciyiz diyelim.
ELİF: Seçici misiniz? Neden şimdi? Neden benimle? Neden... Az önce değil de şimdi?
Reis gözlerini kısar.
REİS: Bizi takip etmeni izledik. Diğer kedilerle uğraşırkenki hallerini... Komikti. Ve... biraz da... ilginçti. Bu kadar ısrar etmen... Bir amacın olması... Diğer insanlardan farklısın. Genelde ya tekme atarlar, ya başımızı okşayıp geçerler, ya da mama verirler. Senin derdin başkaydı. Merakımızı uyandırdın.
ÇAPKIN: Hem sen gitmeden önce soruların vardı! Hala sormak istiyor musun? Cevaplayabiliriz artık! Ne sormak istiyorsun? Oyun oynamayı sever misin?
ELİF: (Nihayet şoku atıp heyecanla) S-sormak mı? Evet! Elbette sormak istiyorum! Yani... Siz gerçekten... Konuşabiliyorsunuz! Bu... Bu inanılmaz! Patron... O editör... İnanamayacak!
Elif hemen telefonunu (kayıt cihazı) kapar, defterini açar. Yorgunluğu gitmiş, yerine büyük bir heyecan gelmiştir.
ELİF: Tamam! Hazır mısınız? İnanılmaz... Gerçekten... Konuşan kediler... Tamam, odaklan Elif! Profesyonel ol!
(Elif, heyecanla telefonunu ve defterini kapar. Röportaja başlamak için sabırsızlanıyordur.)
Reis ve Çapkın, Elif’in bu ani enerji değişimine bakarlar. Reis’in yüzünde "Bu kıza bulaşmasak mıydık?" der gibi bir ifade vardır. Çapkın ise sabırsızlanmaktadır.
ELİF: Tamam! İlk soru Reis Bey... Sokakta yaşamak... Gerçekten nasıl bir şey? Az önce "miyav" demiştiniz ama sanırım biraz daha detay alabiliriz artık?
Reis derin bir nefes alır.
REİS: (Düşünceli bir ifadeyle) Sokakta yaşamak... Ömür törpüsüdür evlat. Bir gözün hep arkada olacak. Mama bulmak ayrı dert, o köpeklerin havlaması ayrı dert, bir de üstüne böyle senin gibi tuhaf gazeteciler çıkıp soru sorar başımıza. Ama...
Reis durur, etrafına bakar.
REİS: ...Ama özgürlük... O başka bir şeydir. Kimseye hesap vermek yok. Nerede istersen orada uyursun. Güneşin en güzel battığı tepeye tek başına çıkarsın. O anlar... İşte o anlar paha biçilmez. Zorluklar da bu anlar için katlanılır.
Elif heyecanla not almaktadır. Ağzı kulaklarındadır.
ELİF: Vay canına! Bu... Bu çok derin! Ve anlaşılır! Harika! Peki Çapkın... Senin için sokak hayatı ne ifade ediyor?
ÇAPKIN: (Hemen atılır) Koşmak! Zıplamak! Oynamak! Kelebek kovalamak! Yeni yerler keşfetmek! Bazen sıkıcı oluyor tabii, uyumak falan... Ama genelde süper eğlenceli! Hele sen gelince daha da eğlenceli oldu! Acaba şimdi ne yapacağız? Başka kedi kovalayacak mıyız?
Elif ve Reis aynı anda Çapkın’a bakar. Reis başını sallar.
REİS: (Çapkın’a) Sakin ol genç. Önce şu kızı başımızdan savalım. Konuşalım bakalım ne istiyor.
(Röportaj bu şekilde devam eder. Elif sorular sorar, Reis bilge/bıkkın cevaplar verir, Çapkın enerjik/oyun odaklı cevaplar verir. Sitcom’un ana dinamiği kurulmuştur.)
DEVAM EDECEK...