1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
272
Okunma
Bugün düşündüklerim biraz ağır geldi içime. İnsanları anlamaya çalıştıkça daha da şaşırıyorum. Hepimizin dilinde iman, adalet, vicdan var ama iş icraate gelince ortalık sessiz.
Mesela muhafazakâr görünen kesim… Başörtüsü, sakal, tesbih, dillerinde sürekli dua…
Ama iş zulme karşı ses çıkarmaya, mazlumun yanında olmaya, bir direnişe destek vermeye gelince çoğu zaman sessizler. Gazze kan ağlarken, Doğu Türkistan’da yıllardır zulüm sürerken, Yemen’de çocuklar açlıktan ölürken…
Sanki görmüyor, duymuyor gibiler. Sanki bizim derdimiz değil diyorlar. Ama ne hikmetse, insanların giyiminden kuşamından, kadınların saç telinden, gençlerin davranışlarından bahsederken herkes bir anda alim kesiliyor.
Bir de diğer yanda, toplumun yanlış ya da eksik gördüğü insanlar var. Dövmeli gençler, tesettürsüz kızlar, sakalsız erkekler…
Hatta bazen gece hayatıyla bilinen, ellerinde sigarası olan tipler…
Onlarda ise bambaşka bir şey görüyorum. Belki tam anlamıyla dindar değiller, belki kendilerince yanlışları var ama kalpleri yanıyor. Gazze için, Doğu Türkistan için, aç kalan insanlar için boykot yapıyor, bağış topluyor, sosyal medyada ses çıkarıyorlar. Yeri geliyor bir muhafazakârın cesaret edemediği sözü onlar söylüyor.
Ve işte burada aklıma o söz geliyor: "Paranın da imanın da kimde olduğu bilinmez."
Ne kadar doğru… Çünkü iman bazen hiç tahmin etmediğimiz kalplerde kök salıyor.
Bir cami çıkışında gördüm mesela; herkes namazdan çıkmış, önlerinde kocaman arabalar, ellerinde marka poşetler…
Ama yan tarafta dilenen çocuğa dönüp bakmadılar bile. Sonra bir kafede oturan, başı açık bir kız çantasından bozukluğunu çıkarıp o çocuğa verdi, yanına eğilip saçını okşadı. Hangisi Allah’ın merhametine daha yakındı o an, kim bilebilir?
Ya da mesela, Ramazan’da oruç tutan ama iftardan sonra çöpleri yerlere saçan insanlar var. Bir yanda da belki hiç namaz kılmayan ama doğaya, hayvana, insana zarar vermemek için didinen, kul hakkını gözeten insanlar…
Ve o an şunu fark ediyorum, biz gözlerimizle gördüğümüze aldanıyoruz. Oysa Allah kalpleri görüyor. Dışarıdan en dindar görünen belki içten içe sadece kendi rahatını düşünüyor. Dışarıdan bozuk denilen biri ise Allah’ın kullarına daha çok sahip çıkıyor.
Bugün içimde şöyle bir cümle yankılandı:
Gerçek iman, kalbin hangi acıyla titrediğinde belli olur.
Ve bu acı, bazen Gazze olur, bazen Doğu Türkistan, bazen sokaktaki aç kedi, bazen de yanımızdaki arkadaşın derdi...
Vesselâm
Esma Canyurt
5.0
100% (1)