0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
180
Okunma

Hayat ancak farkındalıkla yaşama dönüşebilir..
Tıpkı işitmek/duymakla dinlemek arasında ki büyük fark gibi..
Duymak, kulağa gelen sesin kulak zarında oluşturduğu titreşimlerinin beyin tarafından algılanmasıdır. Dinlemek ise o seslerin sizde anlamlanıp yaşama dönüşmesidir.
Eğer akıp giden içsel ve dışsal hayatın her daim ve her zerresinin farkında değilseniz sizin tarafınızdan yaşama dönüşmeden öylesine akıp gider.
Yağmur yağar. Rüzgar eser.Kuşlar uçar. Güneş doğar. Irmaklar çağlar. Bir bebek ağlar. Bir tarafta bir insan acı çeker..
Son baharda yapraklar kızıla çalar ve dalından koparak kendi dansını sergileyip toprakla kavuşur. İçinizde bir şey coşar veya söner.. Bir halin içindesinizdir.
Tüm bunların anbean farkında değilsek akıp giden hayat bizim için asla yaşama dönüşmez...
Zihinlerimiz o kadar çok boş meşgaleler içindedir ki tüm ihtişamıyla akıp giden hayatı sadece duyabiliyoruz..
... Bir gün Jiddu bir kaç arkadaşıyla beraber bir arabada yolculuk yapıyormuş.
Arkadaşları farkındalık konusunda "şöyle olur, böyle olur ’’ babında derin bir muhabbete tutuşmuşlar ve jiddu onları dinliyormuş.. Zaman sonra arkadaşlarından biri sormuş ’Jiddu, sen bu konuda ne düşünüyorsun’!?
Jiddu; biraz evvel şöför bir keçiye çarptı farkertiniz mi??
İşte jıddu bu tarz bir farkındalıktan bahseder.
Dünün ve yarının meşgalesinde olmayan ve özgürce uçan bir kuşun farkındalığından. Muhteşem renkleriyle çeçeklerin, ve muhteşem görünüşleriyle bir abide gibi duran ağaçların, acı çeken bir insanın acısının ve yük altında ter döken bir hamalın farkındalığından bashseder.
Yoksa saatlerce belli bir pozisyonda oturup öğrenilmiş ritüelleri tekrar etmenin sağlayacağı ve maalesef "aydınlanma" denilen ama özünde anlayıştan yoksun zihinsel bir uyuşukluk olan uğraşlardan asla bahsetmez.Ve hatta bu durumları kesin bir tavırla reddeder...
O akıp giden hayatın her anının birebir içinde olmanın güzelliğini farkındalık kelimesiyle süsler...
Aslında bu bir farkındalık değildir. Özünde, her an akıp giden hayatın her anının içinde olmaktır.Ancak içinde olmak onu fark etmek onu yaşama dönüştürmektir.
.. "insanlar akıp giden hayat ırmağının kenarında kendilerine bir gölet oluştururlar ve orada ölüp giderler" Jiddu Krişhanamurti.
5.0
100% (1)