1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma

Muhterem bir zattı kendisi.
Yaşı bir hayli ileriydi.
Evlenmiş çocukları olmamıştı.
Sonra eşi ölünce yalnız yaşamaya başlamıştı.
Sokakta gördüğü her çocuğu kendi çocuğu gibi benimser ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırdı.
Sokak çocukları, onun hep ilgisini çekmişti.Hatta içlerinden bir kaç tanesini bu ortamdan kurtarmış.
Egitim masraflarını karşılamıştı.
Memur emeklisiydi.
Bu böyle yıllarca devam etmişti.
Sokakta yaşayan pek çok çocuğun hayatına dokunmuştu.
Onlarla vakit geçirmeyi severdi.
Bulundukları ortamları sık sık ziyaret eder nasihatvari değil de daha çok arkadaş gibi sohbet ederdi.
Eğitim sadece okullarda verilmiyordu elbette.Iyi bir aile, çocuk için büyük şanstı.Bu çocuklar böyle duygulardan mahrum yetişiyordu.
Çocukların tabiriyle "Baba" sıfatı ona çok yakışıyordu.
Gerçekten onlara baba gibiydi.
Sokak çiçeklerinin babası.
Bir gece orada kavga çıkmış, araya girdiğinde çocuklardan biri tarafından bıçaklanmıştı.Kimin yaptığını söylememişti bile.
Yaşlı bedenini artık ayakları taşımıyordu.
Evden dışarı çıkamıyor, çocuklar evine gelip ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyordu.
Bir gün sabah ezanıyla emanetini sokak çocuklarının kollarında teslim etmişti.
Çocuklar çok üzgündü.
Babalarını kaybetmişlerdi.
Onlara bu hayatta el uzatan kişi yoktu artık.
Yine aynı boşlukta kalmışlardı.
Babaları onlara nasihat etmiyordu ama her cümlede her konuda eğitimli olmaları gerektiğinin altını çizen cümlelerle başlıyordu söze.
Aradan epey bir zaman geçmişti.
Çocukların bulunduğu mevkideki muhtar onlara ulaşmıştı.
Yaşlı adam azımsanmayacak kadar zengin birisiymiş.
Tüm mal varlığını onlara bırakmıştı.
Çocuklar toplam yedi kişiydi.
Kendi evladı yoktu ama yedi evladın yüreğine dokunmuştu.
Bir zamanlar sokaklarda yaşayan o çocuklar el birliği ile düzenlerini
kurmuşlardı.
Üst düzey yönetici olan bu çocuklar her gün "Baba" dedikleri yaşlı adamın mezarını ziyaret edip ona dualarla şükranlarını sunuyorlardı.
Ayrıca her biri ayrı ayrı sokakta yaşayan çocuklara ulaşıp onları bu karanlıktan kurtarmaya çalışıyordu.
Bakamayacağımız çocukları dünyaya getirmeyi bir zevk olmaktan çıkarabilirsek toplumda suç oranını büyük ölçüde düşürmüş olacağımızın bilincinde oluruz.
Hayat bizim diyerek maffettigimiz yaşamların vebalini ruhumuzun ödeyeceğini unutmamak kaydıyla sevgiyle kalın.
Elif Ümit Çetin
31/08/2025
5.0
100% (3)