0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
130
Okunma
Bazen yürürsün sessiz bir sokakta; rüzgâr saçlarını okşar ama içindeki fırtına bir türlü durmaz. Yüreğin kırgın, düşüncelerin ağır… Her adımda biraz daha yorulursun, ama duramazsın; çünkü durmak, kabullenmekten daha zor gelir.
Kalbinin derinlerinde bir tütün tüter gibi bir hüzün vardır. Dumanı gözlerine, ellerine, hatta sessizliğine işler. Onu söndürmeye çalışsan da yok olmaz; sadece yayılır, seni sarar, ruhunu yavaşça sarmalar. İşte o an anlarsın ki bazı kırgınlıklar kelimelerle ifade edilemez; sadece yürek hisseder, ruh anlar.
Tasavvuf der ki: “Kalbinin kırığı, seni Rabbine yaklaştırır.” O kırık, acı ve yalnızlık… Bunlar sadece yük değil; aynı zamanda yolun taşlarıdır. Her damla hüzün, her titrek nefes, seni kendine ve varoluşuna biraz daha yakınlaştırır.
Bazen gecenin sessizliğinde, yıldızsız bir gökyüzüne bakarsın. İçindeki yalnızlık sanki bütün evreni kaplamış gibidir. Ama fark et: Yıldızlar olmasa bile karanlık, kendi ışığını içinde taşır. Kırgınlığın ve acının içinde bile bir öğretmen vardır; seni senin gerçek derinliğine, varoluşuna, kendi özüne doğru çağırır.
Ruhunun derinliklerinde bir yer vardır; belki unutulmuş, belki görmezden gelinmiş. Ama o yer, sessizce fısıldar: “Korkma, üzülme, çünkü her yara, her hüzün, seni tamamlamak için vardır.” Onu dinle. Kırgınlığını bastırma, kapatma, hatta reddetme. Onu kabul et. Çünkü o seni sen yapan, seni derinleştiren bir rehberdir.
Her nefes, her titrek kalp atışı, seni biraz daha hayata, biraz daha kendine yakınlaştırır. Kırgınlık, bir yük gibi görünse de aslında seni taşıyan bir kanattır; onunla öğrenirsin, olgunlaşırsın, güçlenirsin. Sessizce yürürken, rüzgârın sesiyle, tütünün hafif dumanıyla birleşen bu yalnızlık… İşte o, ruhunun seninle konuştuğu andır.
Ve unutma: Yorgunluğun, kırgınlığın, sessiz gecelerin ve içindeki tüten tütün… Hepsi senin sessiz rehberindir. Onları dinle, kabul et, hatta kucakla. Çünkü onlar sana senin gerçek derinliğini, gerçek gücünü gösterir. Her kırık, her acı, her hüzün… seni sen yapan unsurlardır.
Sadece dur ve hisset. Her gözyaşı, her nefes, her sessizlik… Senin içsel yolculuğundur. Ve unutma, bu yolculukta yalnız değilsin. Senin yüreğin, kendi kendine hem öğretmen hem dost hem de şefkatle rehberlik eder.