1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
227
Okunma

DERDİNİ MARKO PAŞA’YA ANLAT
Bu söz halen halk arasında kullanılmaktadır ama bu söz hangi sebepten ve kim tarafından ortaya atıldığı pek merak edilmiyor. Bu konuyu ChatCPT’den öğrendim ve kendi anlatımımla kısaltarak sizlerle paylaşmak istedim.
1814-1888 yılları arasında yaşamış asıl adı Marko Apostolidis olan bir hekimdir. Osmanlı Rumlarındandır. 19. Yüzyılda yetişmiş en önemli hekimlerden biridir. Tazminat sonrası modernleşme döneminde, tıp ve sağlık alanında çalışmalar yapmıştır.
İlköğrenimini İstanbul’da yapmıştır. Daha sonra Viyana Tıp Fakültesinde okumuştur. O dönemlerde Viyana, Avrupa’nın en ileri tıp merkeziydi. Burada modern tıbbın yöntemlerini öğrenerek yetişmiştir. Özellikle Psikiyatri (ruh hastalıkları) iç hastalıkları alanında uzmanlaşmıştır.
Mezuniyeti sonrası İstanbul’a dönmüş ve Osmanlı’-da batılı anlamda hekimliğin öncülerinde birisi olmuştur. Şöhreti kısa sürede yayılmıştır.
Önce Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de (Askeri Tıbbiye) hocalık yapmıştır. Sonra Sultan Abdülaziz ve daha sonra Sultan ıı. Abdülhamit döneminde saray hekimliğine getirilmiştir.1861 yılında Seretibba-i Has-sa, yani “Başhekim” olmuştur. Böylece Osmanlı sarayının en yetkili hekimi unvanını kazanmıştır.
Marko Paşa, hastanelerin modernleşmesinde öncü rol oynamıştır. Özellikle Gülhane ve Toptaşı gibi kurumlarda batılı standartları yaygınlaştırmak ve askeri sağlık sisteminin düzenlenmesinde önemli rol oynamıştır.
Dönemin önemli bir yeniliği olarak darüşşifalarda (hastane) ruh sağlığı tedavileri üzerine çalıştı. Yalnızca saraya değil, halktan gelen hastalara da ücretsiz bakan bir hekim olarak ün kazandı. “Derdini Marko Paşa’ya Anlat” Sözü işte bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Bu sözün ortaya çıkmasında üç sebep vardır:
a-) Şefkatli dinleyiciliği: Marko Paşa, halkın şikâyetlerini sabırla dinlermiş. Çoğu kişi dertlerini anlatır, bazende sağlıkla ilgili olmayan sıkıntılarını bile paylaşırlarmış.
b-) Tedavi Etmeye Çalışması: Marko Paşa, hastalarını iyileştirmek için elinden geleni yaparmış ancak her derde de çare bulamazmış. Bu yüzden, halk arasında “derdin çok ama çare yok” anlamında bu esprili söz doğmuştur.
Yönetimle İlişkisi:
Devlet kapısında işi görülmeyen insanlar, dilekçelerini Marko Paşa’ya götürür, o da “dinler ama çözüm bulamaz” diye ün salmıştır.
Bu nedenle bugün kullandığımız “derdini Marko Paşa’ya anlat” deyimi, hem derdini kimseye anlatamayan hem de boşuna anlatan kişiler için söylenir olmuştur.
Marko Paşa’dan geriye kalan mirası;
a-) Modern tıbbın öncülüğünü yapmıştır.
b-) Sarayda ve halk arasında güven kazanmıştır
c-) “Derdini Marko Paşa’ya anlat esprisi” Marko Paşa’nın sabrı, merhameti ve çaresizliği olarak bugüne miras kalmıştır.
5.0
100% (1)