Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
ŞAKİRA
ŞAKİRA

Sedefin Seçimi

Yorum

Sedefin Seçimi

( 3 kişi )

0

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

279

Okunma

Sedefin  Seçimi

Sedefin Seçimi

Gecenin bir yarısı aşırı gürültü ve bağrışmalar ile açtım gözlerini.

Alt katımdaki karı koca anlaşılan yine birbirlerine girmişlerdi. Odadan odaya koşturmalar, yerlere çarpan eşyaların sesi, bu kez kapışmanın bayağı büyük olduğunun göstergesiydi.

Daha bunlar iki üç yıllık bir çift idi. Ne idi dertleri anlamadık gitti.

Yataktan çıkmış salona ilerliyordum ki, mutfakta bulunan, binanın güvenlik ve bina komşularımız ile bağlantı sağlayan telefon çalmaya başladı.

Heyecan içinde cevapladım.

-Alo!

-Tülin Hanım, ben Gülay. Üçüncü kat, 6 numaradaki komşunuz.

-Gürültüyü söyleyecektiniz sanırım değil mi Gülay Hanım?

-Ay evet ya!.. Adam bu kez fena hırpalıyor kadını, dedi. Allah korusun, canını da almasın sakın… Gidip kapılarını mı çalsa birileri.

Bu hiç doğru bir şey değildi tabi. Bizi nasıl bir durum karşılayacak bilemezdik.

-Yok, yok! Bu hiç doğru olmaz, dedim. Ben de aşırı rahatsız oldum… Ama polisi arayabiliriz.

-Ah! Tülin hanımcım ya! Onlar ancak kadın ölür sonra müdahale ederler. Yalnızım, Ahmet de iş seyahatinde. Çok korktum ben vallahi.

Doğruda diyordu… Nice karı kocayı şikâyetlerine rağmen evlerine geri gönderiyorlardı.

-O zaman biz de gece yarısı çok aşırı gürültü yapıyorlar binamızda rahatsız olduk, gelin müdahale edin deriz... İşte o zaman gelirler, ama yine de şikâyetçi olan biz olmayalım, güvenliğe söyleyelim o arasın polisi.


Adam özel bir üniversite de öğretim görevlisi idi. Karısı da a aynı okuldan öğrencisiymiş, çalmış kızın gönlünü. Ama çok kıskanç biri olduğunu, karısını gözünün değdiğinden bile kıskandığını, o yüzden de çalıştırmadığını duymuştuk.

Aradaki yaş farkından olsa gerek, birbirleriyle hiç anlaşamıyorlar ve haftada bir iki böyle bağrışıyorlardı. Duyduğumuza göre kadıncağız kaç kez gidip, şikâyetçi de olmuş.

Bir kez de uzaklaştırma falan almış, ama huylu huyundan vazgeçmemiş işte. Ailesi de başka şehirde yaşadığı için sığınacak bir yeri de yokmuş.

Artık hepimizin sabrını da taşırmışlardı sonunda. Çok geçmeden bir polis aracı siteden içeri girdi ve güvenlikten aldığı bilgiler doğrultusunda ikinci katta ki karı kocanın kapısını çaldı.

Sinirle kapıyı açan koca, karşısında polisleri görünce şaştı kaldı, ama pişkinliği de elden bırakmamıştı.

-Hayırdır memur bey… Problem nedir? Demez mi bir de.

Polis memuru;

-Akın bey, gecenin bu saatinde apartmanda yaptığınız gürültü nedeniyle sizden şikâyet oldular, dedi. O yüzden buradayız. Nedir mesele?

-Kimmiş şikâyet edenler?

Adama bakın hele. Utanmadan hala üste çıkmaya çalışıyordu bir de.

-Beyefendi, kim ya da kimlerin şikâyet ettiği mi problem şimdi dedi. Konu sizin apartmana verdiğiniz rahatsızlık.

Pişkin komşu bu kez gardını düşürdü.

-Haklısınız memur bey… Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı çok özür dileriz… Ufak bir tartışma yaşadık sadece, meseleyi de hallettik, dedi. Tekrarı da olmaz.

Deli mi ne? Hangi tekrarı, aylardır sürüp gidiyordu bu tartışmalar. Son olacağını da hiç sanmıyorduk.

Karşı komşuları kapıdan, ben ve üst kat komşu merdivenden durumu izlerken, adam hepimize tek tek “Ben size gösteririm” dermiş gibi bakıyordu.

Polis memuru;

-Lütfen eşinizi de çağırın kendisinden de duyalım bunu deyince, Sedef hanım kapının arkasından “Üstüm müsait değil memur bey, dedi. Eşimin beyanı doğrudur, bir sorun yok şu an, inanın.

Bunun üzerine polis memuru gereken uyarıyı yaptı ve gittiler. Biz de dairelerimize sinirlerimiz bozuk bir şekilde geri döndük haliyle.

Aradan bir kaç hafta geçmişti ki bir akşam, bu karı koca arasında yine kıyamet koptu, ama bu kez çok sürmedi.

Çok geçmeden ise, polis sirenleriyle yataklarımızdan fırladık yine.

Polisler arka arkaya binadan içeri girdiğinde, doğruca bende heyecanla ikinci katın merdivenlerine kadar indim. Tırabzana tutunmuş kendimi göstermeden bakıyordum.

Polis daha çalmadan kapı açıldı ve üzerinde geceliği yüzü gözü, kan içindeki Sedef hanım kapıda belirdi.

Onu öyle görünce şoke olmuştum,

Polislere eliyle işaret ederek, “Girin dedi… O mutfakta.

Polisler de bunun üzerine hemen içeri girdiler. Ellerindeki telsizlerden gelen sesler, bir takım konuşmalar sonrası binaya bir başka polis aracı ve bir de ambulans geldi.

Siren seslerini duyan herkes ayaklanmış ve bahçeye doluşmuştuk.

Meğer polisi çağıran Sedef hanımın kendisi imiş. “Eşimi öldürdüm, gelin beni alın” diye ihbar etmiş kendini.

Ekip aracına bindirilirken, tir tir titriyordu.

Çok üzülmüştük bu haline. Sonunda onunda dayanma gücü kalmamıştı besbelli ve hepimiz şahittik çektiklerine. Şahit olurduk da zamanı geldiğinde.

Bu kez öldürülen bir kadın değil, kendi canını kurtarmaya çalışan bir kadın olmuştu.

Tabi ki kesinlikle kurtuluş yolu bu olmamalıydı ya… Zavallı Sedef Hanım, çareyi öldürüleceği günü beklemekte değil, celladını öldürmekte görmüştü demek ki!


Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Sedefin seçimi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sedefin seçimi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sedefin Seçimi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
23.6.2025 20:59:04
Beğeni:
3
Okunma:
279
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL