2
Yorum
7
Beğeni
4,9
Puan
131
Okunma
G Ü N A Y D I N🌺
İNSANA NE KADAR
TOPRAK YETER?
Binbir yalanla ördükleri hikâyelerle, kuduz köpek gibi masum insanlara saldıran savaş baronlarını gördükçe insanlığımdan utanıyorum.
Binlerce yıldır insan olmak için verdiğimiz büyük çabadan…
İçim acıyor...
Dünyada ortalama 70–80 yıl yaşıyoruz. Bunun da son çeyreği, bedenin yavaşladığı, belleğin durakladığı, yalnızlığın üzerimize çöktüğü yıllar.
Gerçek anlamda yaşayabileceğimiz zaman dilimi belki 50-60 yıl. Kimi zaman daha az.
Peki bu kadar kısa ömre nasıl oluyor da bu kadar çok savaş, bu kadar çok açgözlülük, bu kadar çok iktidar tutkusu sığdırıyoruz?
Yiyebileceğimiz lokma, içebileceğimiz yudum, giyebileceğimiz kıyafet sayısı belli; görebileceğimiz şehir ya da ülke de öyle…
Hepsi o kadar...
Ama biz, sanki sonsuza dek kalacakmışız gibi mal topluyor, para ve toprak biriktiriyor, birbirimizi ezmeye çalışıyoruz.
Üstelik çoğu zaman, yaşamanın tadına bile varamadan.
Devletlerin kaynaklarını kendi ceplerine aktaran yöneticiler, ayakta zor duran ama gencecik insanları gözünü kırpmadan ölüme gönderen sözde liderler, savaşı bir çözüm gibi pazarlayan güç sarhoşları…
Hepsi aynı yanılsamanın içinde...
Ve belki de en çok onlar unutuyor; Bu dünya kimseye kalmaz.
Lev Tolstoy’un 1886 yılında yazdığı kısa hikâyenin kahramanı Pahom’u bilir misiniz?
Pahom, sıradan bir köylüdür. Karısıyla ve çocuklarıyla sade bir yaşam sürerken bir gün içini bir düşünce kemirmeye başlar;
-- “Yeterince toprağım olsa, şeytanın bile bana gücü yetmez!”
Toprak satın alır ama yetinemez. Daha fazlasını ister.
Yeni yerler arar, borçlanır, geniş araziler edinir. Hırsı büyüdükçe huzuru kaçar.
Komşularla kavga eder, başka köylere taşınır.
Sonunda, uzak diyarlarda yaşayan Başkirler adlı halktan çok verimli topraklar alabileceğini duyar.
Yola koyulur...
Başkirlerin lideri, toprak konusunda eli bol ve cömert bir insandır.
Pahom’a şöyle der;
--“Güneş doğduğunda yola çık. Gün boyunca yürüyerek ya da koşarak ulaşabildiğin tüm alanlar senin olsun.
Ama güneş batmadan başladığın noktaya geri dönmelisin. Aksi takdirde tüm hakkını kaybedersin.”
Pahom, hırsının peşinden sabah erkenden yola koyulur.
Ova geçer, tepe geçer.
Hep daha fazlasını ister.
Geri dönüş yolunda güneş alçalmaktadır ama o hâlâ yürür.
Sonunda bitkin, yorgun ve tükenmiş hâlde başladığı noktaya ulaşır… ve yere yığılıp ölür.
Başkirler, hemen oraya bir mezar kazar ve Pahom’u gömerler.
Tolstoy, Pahom üzerinden şu soruyu sorar;
-- “İnsana gerçekten ne kadar toprak gerekir?”
Ve yanıtı acı ama kesindir;
-- “Altı arşınlık bir mezar toprağı…”
Küçücük çocuklara, gençlere, yaşlılara, hastalara, kadınlara, erkeklere, börtü böceğe, hayvanlara acımasızca kıyan vahşiler…
Sizin de ihtiyacınız sadece altı arşınlık bir çukurdur.
Unutmayın...
📚📚📚📚📚📚
. ÖLÜSÜNE
İKİ METRE TOPRAK
YETERKEN
İNSANOĞLUNUN DİRİSİNE
KOCAMAN DÜNYA
YETEMEDİ
📚📚📚📚📚📚
Hayırlı sabahlar 🌺
Not: Yazı alıntıdır
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)