0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
394
Okunma

Eski bir özlem yüreğimin derinliklerine iniyor.
Heybem, evin penceresinden sızan ışıkla huzur doluyor.Heybemdeki azıkla hayatı sorguluyorum.Toprak,su ve hava hayatın üç anna meddesi.Doğada hamurlanır hayatın anlamı olan bu üç anna madde.Onun için her fırsatta kendimi doğanın merkezine teslim ediyorum.Suyun huzur kokan sesi,havanın hafifçe kımırdaması sonucunda yaprakların hışırtısı,kuşların melodiden daha naif ötüşü,bir de petrikor hayatı yaşanabilir bir evreye dönüştürüyor benim felsefemde.Zambak,gül,manolya vb. çiçekler ise anna maddelerin üst perdesi.Bunlar doğanın şiirsel ahengi ve beyaz perde dengesi.Hayatı zevk alınabilir bir evre sokuyor.Hayatı üst perdesinden zikir etmesem de bir serçe kadar umutluyum bu ışıktan.
Işık dediğim dünyayı aydınlatan güneş,ondan beslenmeyen karanlığa mahkûmdur herkes.
Ben tutsağım güneşe, aya ve yıldızlara...
Eski kabilelerin onları kutsal saydığı kadar kutsuyorum ve yıldızları gecelerde değil rüyalarımla süslüyorum.Bu üç Anna madde ile semaları süsleyen ışıklar(güneş,ay ve yıldız) hayatı sevmeye ve bunları bize bağışlayan sonsuz güce müteşekkir olmamıza yeterli.
Abdulsamet İLGİN
5.0
100% (2)